Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/382 E. 2022/353 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/382 Esas – 2022/353
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/382 Esas
KARAR NO : 2022/353

HAKİM : ..
KATİP :…

DAVACI :…
VEKİLİ : Av…
DAVALI …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/06/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasırıda tıbbi araçlar satım ve hizmeti faaliyetinden kaynaklı karşılıklı olarak bir cari hesap ilişkisinin mevcut olduğunu, müvekkil şirketin faturalar uyarınca üzerine düşen borcunu yerine getirdiğini, takibe konu cari hesap alacağının bu faturalar alacaklarından kaynaklandığını; düzenlenen bu faturalara davacı tarafça yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığını, müvekkil şirket tarafından bakiye bedelin ödenmesinin defalarca talep edilmiş olmasına rağmen davalının verilen hizmete karşılık 8.850,00 TL tutarındaki bakiyeyi ödemediğini; bunun üzerine davalı borçlu şirket aleyhine … Esas sayısı ile takip başlatıldığını, davalı tarafça takibe somut gerekçe sunulmaksızın borca ve ferilerine itiraz edildiğini; müvekkil şirket tarafından davalı şirkete nöromonitörizasyon hizmetini sağlayan cihazın kullanması için verildiğini ve hizmet karşılığı hak edilen fatura bedellerinin davalı şirketten talep edildiğini, söz konusu hizmetin verilmesi ve karşılığında davalı şirket tarafından hizmet bedelinin ödenmesi şeklinde anlaşma sağlandığını, buna rağmen davalı tarafça hizmet bedelinin ödenmediğini; bu hususta alacaklarının tahsili için ticari uyuşmazlıklar bakımından zorunlu kılınan arabuluculuk yoluna da başvurulduğu ancak davalı ile arabuluculuk yoluyla da anlaşamadıklarını; davalı tarafın itiraz dilekçesinde hiçbir somut itiraz sebebi ileri sürmeden borç takibine, tüm faiz ve ferilerine itiraz ettiğini; takibe konu cari hesap alacağının bulunduğunu, bunun her iki tarafın ticari defterlerinde ve cari hesap kayıtlarında da yer aldığını; davalı tarafça yapılan itirazın haksız olduğunu, davaya konu alacağın miktarının belli ve faturalarla sabit olduğunu, somut olay açısından İcra İnkar tazminatı koşullarının oluştuğunu, bu nedenle borçlu aleyhine asıl alacak tutarının %20’si oranında İcra inkar tazminatına hükmedilmesi taleplerinin bulunduğunu; davalı borçlunu…E. Sayılı icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, takibin devamına, kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.

Usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacının faturaya dayalı olarak alacağın tahsili amacıyla başlattığı icra takibine karşı davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

… Esas sayılı dosyasının celbi sağlanmış olup Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır. Takip dosyasının incelenmesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine fatura dayanak gösterilerek takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
…Başkanlığına müzekkere yazılarak tarafların 03/04/2019-03/05/2019 tarihleri arasındaki BA-BS formlarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflara/vekillerine HMK. 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren defter ve kayıtları mahkememize sunmaları yönünde 2 haftalık kesin süre verilmiş olup, davalı tarafın defter ibrazına yönelik herhangi bir beyanda bulunmadığı, davacı vekilinin müvekkili şirketin ticari defterlerinin bulunduğu adresi bildirdiği görülmüştür.
İ… Mahkemesine talimat yazılarak dosyanın konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere davacı defterleri incelenerek var ise davacı alacağının takip tarihi itibariyle tespitinin yapılması istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
23/02/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davacı …’ne ait ticari defterlerin açılış kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış ve defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulmuş olduğu, davacının takip talebinde 8.850,00 TL talep ettiği, bu alacak tutarının davacının yevmiye defterlerinde “120.99 Alıcılar — Tria Spine” Cari Hesabında 2020 ve 2021 yıllarına devrettiği; davacı şirketin 2021 yılına ilişkin kapanış yevmiye kaydı ile 2022 yılı açılış yevmiye kaydı henüz oluşturulmadığından davalı şirketten olarn söz konusu alacak tutarının 31.12.2021 tarihindeki ve 2022 yılındaki tutarlarında herhangi bir artış ya da azalış olduğu bilgisinin elde edilemediği; davacı şirketin, davalı şirkete düzenlediği faturaların KDV hariç tutarları 5.000,00 TL’yi aşmadığı, dolayısıyla gösterme zorunluluğu bulunmadığı için 2019/04 ve 05 dönemlerine ilişkin BS formunda göstermediğinin anlaşıldığı; davacı şirketin 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin ticari defter kayıtlarında davalı şirket tarafından söz konusu cari hesap borcuna karşılık olmak üzere yapılmış herhangi bir ödemeye ve/veya davalı şirket tarafından düzenlenmiş herhangi bir “hizmet iadesi” faturasına ve/veya davacı şirket tarafından düzenlenen söz konusu faturalara davalı şirketin itirâzına dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı; belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari ilişkiye yönelik alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği davacı defterleri ve fatura içeriğinden görüldüğü, davalının ihtaratlı davetiyeye rağmen defter ibrazında bulunmadığı, 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile değişen HMK 222. Maddesine göre taraflardan birinin defter ibraz etmemesi halinde karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş defterlerin lehine delil kabul edileceği anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalını…. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin aynı şartlarla devamına, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin de yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının…. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin aynı şartlarla devamına,
2-Hükmolunan 8.850-TL’nin %20’si olan 1.770-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 604,54-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 106,89-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 497,65-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 106,89-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 84,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.250,69TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde ….Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza