Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/376 E. 2022/74 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/376 Esas – 2022/74
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/376 Esas
KARAR NO : 2022/74

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI :…….
DAVA : İtirazın İptali (rücuen tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/06/2021
KARAR TARİHİ : 26/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan rücuen Tazminat Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı Vekili tarafından Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkeme…. … Makine İnş. Taah. A.Ş. tarafından dış cephe boyama ve tadilat maksadı ile kurulan iskelenin aracın üzerine düşmesi ile hasara uğradığı, hasarda iskelenin kurulmasında ve iskelenin bakımında gerekli dikkat ve özeni göstermeyen, iskele için gerekli onarımları yapmayan davalı şirketin asli ve tam kusurlu olduğu, davalı şirketin, iskelenin kurulmasında sağlam malzemeleri seçmek, yapımında deneyimli, tecrübeli ve işin kapsamına göre yeterliliği olan işçileri çalıştırmak, çalışmaları esnasında işletme ve çalışma sahasında gerekli teşkilatı kurmak, hasarın meydana gelmesini engelleyici tedbirleri almak, işin mahiyetine göre ekipman kullanmak, kurulan iskelenin bakımını yapmak, sağlamlığını korumak ve kontrol etmek zorunda olmasına rağmen şirketin bu yükümlülüklerini ihmali, özen ve dikkat yükümlülüklerine aykırı ve kusurlu davranışları ile olayın vuku bulduğu, dolayısıyla davalı şirketin asli ve tam kusurlu olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 69 uncu maddesi gereğince davaya konu hasarın, iskelenin kurulmasındaki ve iskelenin bakımındaki eksikler sebebiyle meydana geldiği açık olup davalı şirketin kusuru bulunmasa dahi sorumluluğunun bulunduğu, araçta meydana gelen zararın müvekkil sigorta şirketi tarafından tanzim edildiği, davalı şirketten rücu hakkı doğduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun 1471 inci maddesi gereğince araçtaki hasarın tazmini amacıyla müvekkil şirket tarafından tazmin edilen zararın, halefiyet ilkesi gereğince ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, kusurlu ve sorumlu davalıdan rücuen tazmininin gerektiği, bu sebeple borçlu şirket aleyhine Ankara ….. İcra Müdürlüğü’nün 2021/4551 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu, arabuluculuk görüşmesinde de anlaşmaya varılamadığı. bu nedenlerle işbu davanın açıldığı belirtilmiştir.
SAVUNMA
Davalı Vekili tarafından Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan 31/08/2021 UYAP kayıt tarihli Cevap Dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin işin yapıldığı yer yönetimi ile yaptığı sözleşmeye uygun şekilde işyerini boş olarak teslim aldığı, güvenlik bandıile etrafının çevrilip işaretlediği, işi müvekkil şirkete veren yönetimin inşaat alanına park yapılmaması için tüm uyarıcı yazıları ve notları müvekkili şirketle birlikte her yere astığı, belirtilen aracın işbu saha içerisinde zarar görmüş olması durumunda bunun tamamen kendi kusurundan kaynaklı park veya hareketi nedeniyle gerçekleştiği, tek ve tam kusurlu olanın ödeme emrinde adı geçen 34 ANF 700 plakalı araç sahibinin/kullanıcısının olduğu, kabul etmemekle birlikte müvekkilin kusurlu olduğu düşünülseydi dahi işbu davaya dayanak olan takip konusunun alacak muayyen yani likit olmadığı, bu nedenlerle davanın reddinin talep edildiği belirtilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; trafik kazası sebebi ile araçta meydana gelen zararından kaynaklı rücuen tazminine yönelik itirazın iptali davasına ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “VI – HALEFİYET
Madde 1472- (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” hükümlerini haizdir.
Dosyamız arasına icra dosyası ve poliçe -hasar dosyası alınmış, incelenmiştir. Dava konusu …. plaka sayılı araç, davacı sigorta şirketi tarafından 01.04.2019-01.04.2020 tarihlerini kapsar şekilde kasko sigortası ile aracın rayiç değerine kadar sigortalanmıştır.
Poliçenin Teminatın konusu başlıklı bölümünün b maddesinde “b) Gerek hareket, gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpası veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar.” teminat kapsamına alınmıştır.
05.07.2019 tarihinde araç park halinde iken davalıya ait iskele aracın üzerine düşmek suretiyle … plaka sayılı araca zarar vermiştir.
Sigorta eksperi tarafından zarar hesaplaması yapılmış, 5.350,91.TL tutarında aracın zarar gördüğü anlaşılmıştır. Sigorta şirketi tarafından araç tamiri yapılmış, davalıdan 15.01.2021 tarihinde araç hasar bedelinin rücuen tazmini talep edilmiştir.
Davalı tarafından söz konusu meblağ ödenmemesi nedeniyle alacak icra takibine konu edilmiş, davalı tarafından takibe itiraz edilmiş, davacı tarafından iş bu dava açılmıştır.
Davacı sigorta eksperi tarafından tutulan tutanakta davalının kurduğu iskele nedeniyle dava konusu aracın zararlandığı tespit edilmiştir. Davalı tarafından da aracın kendi kurdukları iskele nedeniyle zarar gördüğü kabul edilmiş, fakat aracın girilmemesi gereken yere girmek suretiyle dava dışı araç sürücüsünün kendi kusurunun bulunduğunu iddia etmiştir.
Konunun aydınlatılması açısından İş Güvenliği Yönetmeliğinden istifade edilmiştir. Yönetmeliğin ek-5/A madde 5:Kullanılacak cephe iskelesinin kurulum ve kullanım şekline göre sağlamlık ve dayanıklılık hesapları üreticiden temin edilir, mevcut değilse yapılır veya yaptırılır. Bu hesaplar yapılmadan veya yapılan hesaplar sonucunda güvenli olduğu tespit edilmeyen iskeleler kullanılmaz, hükümlerini haizdir.
Davalı firma tarafından iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğine aykırı olarak kurulan iskele devrilmiş, yakınında bulunan dava konusu araca zarar vermiştir. Davalı firma yönetmeliğe aykırı olarak iskeleyi kurmuş olduğundan, yönetmeliği uygun olarak kurulan iskele devrilmeyecek ve araca zarar vermeyecekti. Davalının, dava dışı araç sürücüsüne yönelik girilmemesi gereken yere girmesi nedeniyle kusurlu olduğu iddiası, iskelenin etrafında yeterli önlemin alınmadığının ikrarı niteliğindedir. Bu nedenle davalı şirketin %100 kusuru bulunarak zarar tutarının rücuen tazminin gerekmiştir.
Konuya ilişkin bilirkişi heyetinden rapor alınmış,
13/12/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, davaya konu olayda, yukarıda da açıklandığı üzere ilgili mevzuat hükümleri kapsamında, yürütülmekte olan inşaat çalışmalarında (diş cephe yalıtım, boya, tadilat, vb. işlerde dahil olmak üzere) gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması, yürütülecek olan dış cephe boya ve tadilat işinin yapılacağı alanın etrafının kolayca görülebilecek, fark edilebilecek ve yetkisiz kişilerin ve araçların girişini engelleyecek şekilde çevrilerek işaretlenmemesi, iskelenin güvenli bir şekilde kurulması ve kullanılması için gerekli tedbirlerin alınmaması, iskelenin kurulacağı zemin koşulları, yaya ve araç trafiği, evre ve hava şartları gibi çalışma alanına dair bilgilere yer verilen değerlendirmelerin yapılmaması, kullanılan iskelenin sağlamlık ve dayanıklılık hesapların yaptırılmaması, bu hesaplar yapılmadan iskelenin kullanılması, iskelenin taşıyıcı elemanlarının kaymaması ve stabilitesinin bozulmaması için yeterli sağlamlıktaki taşıyıcı zemine sabitlenerek iskelenin sağlam ve dengeli olmasının sağlanmaması, iskelenin yatay ve düşey kuvvetlere karşı uygun şekilde sabitlenmemesi, iskelenin binaya sabitlenmesi adına da gerekli ankraj ve bağlantı noktalarının oluşturulmaması ve kurulan iskelenin ehil kişilerce kontrollerinin yapılmasının sağlanmaması nedenlerinden dolayı Davalı … Makine İnş. Taah. A.Ş.’nin olayın meydana gelmesinde 6100 oranında kusurlu olduğu, Davaya konu olayın gerçekleşmesindeki kusurun tamamının davalı şirkette olması nedeniyle araç sürücüsü ve/veya araç sahibinin olayın meydana gelmesinde atfı kabil bir kusurunun olmadığı, olaya konu aracın ….. plakalı aracın davacı sigorta şirketi tarafından düzenlenen kasko poliçesi ile sigortalandığı, poliçenin “durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpınası veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazaları” kapsadığı, davaya konu araçtaki hasara ilişkin düzenlenen 584496 numaralı hasar dosyasına istinaden davacı sigorta şirketi tarafından araç sahibine 28/02/2020 tarihinde 6.119,19 TL ödeme yapıldığı, davaya konu olay neticesinde araçta meydana gelen hasara yönelik hazırlanan hasar dosyasında belirtilen işçilik ücreti ve malzeme fiyatlarının kaza tarihindeki piyasa rayiç bedellerine göre uygun olduğu, araçta meydana gelen hasara ilişkin bagaj kapağının değişim bedeli 2.366,67 TL, tavan sacı, ön sol direk, arka sol çamurluk, sağ ön kapı, sol arka kapı, sol orta direk, motor kaputunun onarım, boya, elektrik, döş./kil. işçilikleri ile bagaj kapağının boya, kaporta, elektrik, döş./kil. işçilikleri bedeli 2.168,00 TL olmak üzere toplam hasar tutarın 4.534,67 TL olduğu, 816,24 TL KDV dahil olmak üzere hasara ilişkin toplam bedelin 5.350,91 TL olarak hesaplandığı, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Hasar tutarı bilirkişi heyeti tarafından 5.350,91.TL tutarında hesaplanmış, rapor açık ve ayrıntılı bulunmakla hükme esas alınmış, davalının temerrüde düşürüldüğüne dair tebliğ evrakı bulunmadığından takip tarihinden itibaren tarafların tacir olmaları nedeniyle avans faizine hükmetmek gerekmiştir.
Tazminat tutarı yargılamayı gerektirmesi, likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı yönünden Ankara ….. İcra Müdürlüğünün 2021/4558 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 5.350,91-TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
İcra inkar tazminatının reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 365,52-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 81,00-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 284,52-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 1.355,22-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 81,00-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 140,30TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 67,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.067,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.649,29-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin 1053,00-TL’sinin davalıdan tahsili ile 267-TL’sinin davacıdan tahsili hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 26/01/2022

Katip ….

Hakim ….

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR