Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/355 E. 2023/216 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/355 Esas – 2023/216
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/355 Esas
KARAR NO : 2023/216

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI :…….
DAVALI : …

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı şirket; 27/11/2019 tarihinden 22/07/2020 tarihine dek yaklaşık 7 aylık süre boyunca borçlu-davalı şirkete … ilindeki sağlık tesislerinde; hasta muayenesi, teşhis ve tedavisi başta olmak üzere birçok sağlık faaliyeti hizmeti verdiği, yaklaşık olarak 324.000 TL hizmet bedeli ödenmediği, alacaklarının tahsili için … 13. İcra Müdürlüğünün 2021/88 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emri borçlu şirkete tebliğ edildikten sonra borçlu şirket borca ve fer’ilerine haksız şekilde itiraz ettiği borçlunun icra takibine itirazı mesnetsiz ve haksız olup itirazın iptali gerektiği; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sebebi; ticari hizmetten doğan para alacağı olduğu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.90:”İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur.” şeklinde olduğu, davalı- borçlu şirkete sunulan sağlık hizmetlerinden doğan ödemeler, ticari borç olup, taraflarca ifa zamanı kararlaştırılmadığından doğumları anında muaccel olduğu bu nedenlerle ticari defterler incelenerek alacak miktarının hesaplanmasın borçlunun itirazının iptaline, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı ,,, ,,, /… adresinde yer alan Memorial … Hastanesinin ruhsat sahibi ve işleteni olduğu, taraflar arasında imzalı sözleşme kapsamında davacı hasta muayenesi, teşhis ve tedavi hizmetleri sunduğu, sunmuş olduğu hizmetlerin karşılığı fatura bedelleri eksiksiz ödendiği, Davacı her ne kadar ameliyat hizmet bedeli adı altında davalı hastane aleyhine … 13. İcra Müdürlüğünün 2021/88E nolu dosyası ile takip başlatmış ise de takip konusu tutarda borçları bulunmadığı, – Zira sözleşmede hastalara sunulan sağlık hizmetlerinden elde edilen gelirin davalı hastane ile davacı şirket arasında nasıl paylaştırılacağı düzenlenmiş olduğu, Buna göre; Muayene/konsültasyon/ameliyat/takip/öss/cari/hekimlik hizmetlerinden ve SGK fark ücretlerinden %45, SGK’ya fatura edilen hizmetlerden %25, ürolewi. ulstrasonig yöntemle mesanede kalan idrar ölçümünden %25 oranında paylaştırılacağı şeklinde olduğu üçünün aylık toplamının en az brüt 45.000 TL+KDV olacağı, brüt 45.000 TL+KDV nin altında kalırsa bu tutara tamamlanarak şirkete avans ödeneceği, aştığı aylarda ise avansın en az 1/3 oranında mahsup ile tahsil edileceği düzenlenmiş olduğu, sözleşmeye göre şirketin alacağı payın faturası kesilmiş ve tahsil edilmiş olan hizmet bedelleri üzerinden ödeneceği açıkça kararlaştırıldığı, şirketin anılan hizmetin bedeline hak kazanmasının koşulu Hastanenin anılan bedeli hastadan, özel sağlık sigortasından, sosyal güvenlik kurumundan yani ödeme kurumundan tahsil edilmiş olması şartına bağlı olduğu, davacı şirket ile bu şekilde çalışıldığı faturası kesilmiş ve tahsil edilmiş hizmet bedellerini sözleşme ile belirtilen oranlarda hesap edilecek şekilde davacı tarafından davalı hastaneye kesilen fatura üzerine ödediği, davacı tarafından davalı hastaneye kesilen bir fatura olmadığı davacı da işbu itirazın iptali davasına dayanak yaptığı icra takibinde faturayı dayanak yapmadığı, Zira davacı şirket tarafından kesilen bir fatura da olmadığı, ekran görüntülerinin delil niteliği olmadığı gibi, gerçek bir alacağın varlığını da ispat edemeyeceği, davacının sunduğu hizmetler üzerinden anılan oranlarda gelire hak kazanabilmesi için ilgili bedellerin tahsil edilmiş olması şartına bağlı olup söz konusu bedeller halihazırda tahsil edilmiş olmadığından da davacının hastaneden hak ve alacağı bulunmadığı, davalı şirket Burhaniye Mah. Nagehan Sokağı No:4/AD:1, 34676 Üsküdar/İstanbul adresinde mukim olup muhasebesi genel merkezde tutulmakta olduğu defterlerin de hacimli olması nedeni ile İstanbul Anadolu Nöbetçi Ticaret Mahkemeleri kanalı ile talimatla defterlerin incelenmesini talep ettikleri bu nedenlerle davanın reddini, haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen icra takibi nedeni ile davacı şirket aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; sözleşmeye dayalı alacak sebebi ile itirazın iptaline ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “a) İtirazın iptali 1)
Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.(2)
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
(Mülga dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.)
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
(Ek fıkra: 2/7/2012-6352/11 md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükümlerini haizdir.
Dosyamız arasına davalı hastane kayıtları ile icra dosyası alınıp, bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmıştır.
Bilirkişi raporundan özetle, davacı davalı ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında ifa ettiği hizmetlerinden ödenmeyen 320.000,00 TL’lik hizmet bedeli alacağını talep etmiş olup; davalı şirketin ise imzalanmış sözleşmeye göre davacı tarafından, davalı hastaneye kesilen fatura üzerine ödemelerin yapılacağı hüküm altına alınmış olup; davacı şirketin bedelini alamadığı hizmetlerin neler olduğunun tesbiti için önce bu hizmetlerin poliklinik protokol defterine veya MSG otomasyon sistemine kayıt edilmiş olması gerektiği , bu kayıtların Mahkemeye sunulması veya mahalinde inceleme yetkisi verilerek poliklinik defteri ve otomasyon sisteminden anlayan bir bilirkişi tarafından inceleme yapılması hususu Sayın mahkemenin takdirlerine sunularak, taraflara ait yasal defter kayıtları ile uyumluluğu tespit edilen muavin defter cari hesap kayıtlarında 30.11.2019 – 31.10.2020 tarihleri arasında taraflar arasında 536.327,81 TL lik mal ve hizmet alım satımının olduğu ve neticesinde 31.10.2020 tarihi itibariyle cari hesabın borç-alacak bakiye miktarının 0,00 TL olduğu, dosya kapsamında ve mali yönden yapılan incelemede davacının alacağı tespit edilemediği, davacının tahsil edemediğini belirttiği alacakları için henüz fatura da düzenlemediği anlaşıldığı davalı hastanenin özel sağlık sigortasından, sosyal güvenlik kurumundan yani ödeme kurumundan davacının ifa ettiği hizmetlerin bedelini tahsil edip etmediği tespit edilemediği kanaatine varılmıştır.
18.01.2023 tarihli duruşma ara kararında davalı hastaneden MSG kayıtları temin edilerek bilirkişiden ek rapor alınmasına, ek rapor için 700.TL ücret takdirine karar verilmesine rağmen, davacı tarafından belirlenen ücretin süresinde yatırılmadığından mevcut delillere göre karar vermek gerekmiştir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere cari hesap kayıtlarının 0 olduğu, bu haliyle davacının alacağının cari hesap kayıtlarında bulunmadığı anlaşılmakla açık ve ayrıntılı bilirkişi raporu hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 5.284,90-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 47.800,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
6-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır