Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/350 E. 2022/513 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/350 Esas
KARAR NO : 2022/513

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Bono-Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2020
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bono-Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının herhangi bir şekilde emlak odalarına kayıt olmaksızın emlak sektöründe çalıştığını, müvekkilinin de kendisine uygun ev alma imkanlarını öğrenebilmek için eşi ve oğlu ile birlikte Ağustos 2020 tarihinde davalının işyerine gittiğini, evi beğenmeleri üzerine sözleşme imzalandığını, ayrıca tarih ve miktar yazılı olmayan prosedür gereği olduğu belirtilen bononun da düzenlendiğini, davalı yanın müvekkiline ekspertiz tarafından konuta olduğundan yüksek bedel biçilterek kredi sağlayacağını, bu sayede konutun asıl değerinin %100 oranında kredi alabileceğini söylediğini, ancak durumun böyle olmadığını, bunun üzerine arabasını satmayı düşündüğünü, bu kararını davalı yana ilettiğinde ilk beğendikleri evin başkasına satıldığını öğrendiğini, bu nedenle de başka ev bakmak istemediğini ilettiğini, bir ay sonra tarafına ödeme emrinin gönderildiğini, takip konusu bononun düzenlenme tarihi olan 01/01/2020 tarihinde görüşmelerinin olmadığını, ayrıca müvekkilinin bono düzenleme iradesinin bulunmadığını, iradesinin sakatlandığını, aksi düşünülse dahi işbu bononun tarafların aralarındaki anlaşmaya aykırı şekilde düzenlendiğini belirterek davanın kabulü ile…5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/8376 E. Sayılı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalının %20 tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya elden para verdiğini, bunun karşılığında ise icra takibine konu bonoyu aldığını, davacı tarafından işbu bononun ödenmemesi nedeniyle icra takibine konulduğunu, müvekkilinin emlak işiyle uğraşmadığını, davanın yetkisiz ve görevsiz olduğunu belirterek davanın öncelikle usulden, akabinde esastan reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve karşı vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına dair karar verilmesini müvekkili adına talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir.
… 13. Tüketici Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Menfi tesbit ve istirdat davaları:
Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.)
Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.
(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur.” hükümlerini haizdir.
Öncelikle görevsiz mahkemece yapılan yeminin geçerli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmiştir.
Görevsiz mahkeme tarafından yapılan usul işlemleri ise kural olarak geçersizdir. Ancak görevli mahkeme, görevsiz mahkemenin yapmış olduğu işlemleri bunların tekrarlanması için neden yoksa kararına esas alabilir.
Görevsiz…Tüketici Mahkemesi’nde davacı yana yemin teklif edilmiş, davalı yan da yemini yerine getirmiştir. Görevsiz mahkemece yapılan usul işlemleri görevli mahkemeyi bağlamaz, bu nedenle yemin deliline gelmeden işin diğer deliller incelenerek çözümü yoluna gidilmiştir.
Taraflar arasında 20.000.TL tutarında bono düzenlenmiştir. Bono üzerinde nakten ifadesi bulunmaktadır. Bu durum taraflar arasında nakit para ilişkisi bulunduğuna karine teşkil etmektedir.
Fakat, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 24.12.2015 tarih ve 29572 sayılı resmi gazetede yayımlanan 459 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin 4.1. Maddesinde, tevsik zorunluluğu kapsamında olanların kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000.TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur, hükümlerini haizdir.
Davacı ticari faaliyet gösteriyor olması nedeniyle 7.000.TL’yi aşan işlemlerini finansal kurumlar aracılığıyla yerine getirmek mecburiyetindedir. Oysa davacıya davacıya davalı tarafından finansal kurumlar aracılığıyla gönderilmiş 10.000.TL tutarında herhangi bir bedele ilişkin dekont dosyaya sunulmamıştır. Bu haliyle davalının davacıya herhangi bir bedel ödünç verdiği ispatlanamamıştır. Bu nedenle takibe konu bono ve icra takibinin iptali gerekmiştir.
Davalının kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminatının reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, … 5. İcra Müdürlüğünün 2020/8376 esas sayılı dosyasına ve dosyaya konu 01/01/2020 tarihli keşide tarihli, 01/02/2020 vadeli, 10.000,00-TL tutarlı … Lehtarlı, Mahmut Şahin Keşidecisi olduğu bononun ve takibin iptaline, davacının borçlu olmadığınıın tespitine, kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2–Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 730,40-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 183,00-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 547,40-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 183,00-TL Tamamlama Harcı, 152,75-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 335,75TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde…Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2022

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR