Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/341 E. 2023/49 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/341 Esas
KARAR NO : 2023/49

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine ticari defter ve kayıtlar, faturalar, banka kayıtları, cari hesap hareketleri ile de sabit olan alacak için icra takibi başlatıldığı, davalının borcu olmadığını ileri sürerek takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek davalı şirketin yaptığı itirazın iptaline, davalı yanın %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ekinde icra takibine dayanak yapılan karşı tarafın cari hesap ekstresi gönderilmemiş olduğunu, davacı tarafından davalı şirkete herhangi bir mal ya da hizmet teslim ettiğine veya davalı şirket tarafından bu ürünlerin teslim alındığına dair şirket yetkililerinin imzası veya kabul manasını içerir herhangi bir beyanının da bulunmadığından alacaklı firmanın hangi nedenle müvekkil şirketten alacaklı olduğu anlaşılamadığını belirterek davanın reddi ile itirazın kabulüne, %20’den az olmayacak şekilde kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, ticari ilişkiye dayalı fatura alacağına ilişkin başlatılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
…2. İcra Daires’nin 2021/5613 Esas sayılı dosyasının celbi sağlanmıştır. Uyap üzerinden gönderilen takip dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Tarafların bağlı bulunduğu vergi dairelerine müzekkereler yazılarak davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu faturalara ilişkin BA-BS formlarının mahkememize gönderilmesi istenilmiş gelen cevabi yazılar Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Taraf vekillerine Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222. Maddesi uyarınca ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verilmiştir. Taraf vekillerinin müvekkileri şirketlerin ticari defterlerinin bulunduğu adresi bildirdiği görülmüştür.

Dosyanın konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye tevdine, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gelen müzekkere cevaplarıda irdelenerek takdiri mahkememize ait olmak üzere var ise takip tarihi itibariyle davacının alacağının tespitine yönelik rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davalı taraf defterleri ibraz etmediğinden inceleme yapılamadığı, davacı defterlerine göre davalı şirketten 50.576,67-TL tutarında borç bakiyesi kaldığı ve bu kayıttan sonra davalı borçlu tarafından, davacı alacaklıya yapılmış herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı, Başkent Vergi Dairesi tarafından dava dosyasına sunulan ve 2020 yılı Tüm Dönemler BA (Dönem İçinde Mal ve Hizmet Satın Alınan Kişilere İlişkin Bilgiler) formlarında davalı Hesa Plastik Yalıtım İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin davacı Green Katkı Kimyevi Maddeler İç ve Dış Ticaret Ltd.Şti.’den 51.021,00-TL (%18 Kdv Hariç) mal/hizmet alımı bildirimi yaptığı; taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalıya gönderilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi bulunmadığından temerrüdün takip tarihi itibarıyla oluştuğu, bu sebeple işlemiş faiz talebinin mahkemenin takdirinde olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosyanın mali müşavir bilirkişisine tevdiine, davalı ticari defterleri yerinde incelenmek suretiyle, Talimat Mahkemesince alınan rapor ve gelen müzekkere cevaplarını irdeler, Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde, tarafların beyan ve itirazları karşılar rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
11/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacıya ait ticari defler kayıtlarına göre; davalının 07.05.2021 takip tarihi itibariyle davalıdan 50.206,38 TL alacaklı olduğu, davacının söz konusu tutarı 07.05.2021 takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede talepteki kanuni faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu, davalının takibe yaptığı kısmi itirazın yerinde bulunmadığı, bu çerçevede takibin 50.206,38 TL üzerinden devamının gerektiği, öte yandan, davalıya ait ticari defterlerin davalı tarafından ulaştırılmaması sebebi ile incelenme imkanının elde edilemediği kanaatine varılmıştır.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. İş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari ilişkiye yönelik alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği davacı defterleri, fatura içeriğinden ve vergi dairesinden gelen BA/BS formlarıyla görüldüğü, davalı tarafın defterlerini bilirkişini incelemesini sağlayacak şekilde hazır hale getiremediği, 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile değişen HMK 222. Maddesine göre taraflardan birinin defter ibraz etmemesi halinde karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş defterlerin lehine delil kabul edileceği anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. TTK’nın 1530.maddesi; yalnızca mal ve hizmet tedariki amacıyla akdedilen sözleşmelerde, mal veya hizmet karşılığı ödenecek bedelde temerrüde düşüldüğü durumda ve iki ticari işletme arasında akdedilen sözleşmeler bakımından uygulanır. TTK. m. 1530 borcunu zamanında ödemeyen borçlunun ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşmesi ve faize hak kazanmasını öngörür. Ancak; TTK’nın 1530. maddesi tedarik sözleşmesine ilişkin olup, satış sözleşmelerine uygulanmaz. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117. maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir (Yargıtay 19 HD. 2017/3266-2018/4228 E-K sayılı ilamı). Davacı, takip talebinde işlemiş faiz talep etmiş ise de; taraflar arasındaki satış sözleşmesi uyarınca davalının temerrüdü söz konusu olmadığından takip öncesi işlemiş faiz talep edilemeyeceğinden, davanın kısmen kabulüne, davalının …2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/5613 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 50.206,38-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Davanın KISMEN KABÜLÜ ile:
1-Davalının …2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/5613 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 50.206,38-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Hükmolunan 50.206,38-TL’nin %20’si olan 10.041,27-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 3.429,60-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 922,48-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 2.507,12-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 3.810,78-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 922,48-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 981,78TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 213,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.213,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.056,88-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin red-kabul oranına göre 1.226,88-TL’sinin davalıdan tahsili, bakiye 93,12-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
– Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza