Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/34 E. 2021/421 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/34 Esas
KARAR NO : 2021/421

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı Müvekkil ile davalı Borçlu arasında bulunan cari hesap sözleşmesine ve gönderilen mutabakatnameye itiraz edilmemesi üzerine fatura alacaklarına istinaden 56.872,94 TL asıl alacak ve 1.598,67 TL işlemiş faiz toplamı 58.471,61- TL’nin tahsili amacıyla davalı yan aleyhine … Müdüriüğü’nün …Sayılı dosyası ile ilamsız bir icra takibi başlatılmıştır. Daha sonra davalı borçlu, borca ve ferilerine itiraz etmiş olup itirazında haksız olduğunu, davalı Borçlu şirkete irsaliydi fatura İle teslim edilen ürünlerin bedellerine ilişkin fatura bedelinin Ödenmesi için yapılan tüm görüşmelerin olumsuz sonuçlanması ve borcun ödenmemesi üzerine 56.872,94-TL Asıl Alacak ve 1.598,67-TL takip tarihine kadar işlemiş faiz toplamı 58,471,61- TL1nin tahsili amacıyla tarafımızca icra takibine girişilmiş ancak davalı/borçlu tarafından icra tabibine haksız olarak itiraz edildiğini, borçlu, borca itiraz etmiş ancak borcu ödediğine dair, icra dosyasına hiçbir belge sunmamışım Açıklanan nedenlerle davalının itiraz dilekçesindeki iddialarının tamamı, soyut genel geçer, hukuka aykırı ve aynı zamanda haksızdır bu nedenle davamızın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Borca itiraz eden fakat borcu ödediğine ilişkin hiçbir belge sunamayan davalı borçlunun, icra takibine itirazı; hem haksız, hem hukuka aykırı, hem de borcu ödememek hususunda süre kazanmaya çalışmaktır. davalı borçlunun haksız vc hukuka aykırı itirazı nedeniyle müvekkilimin alacağı sürüncemede kalmış bu nedenle de müvekkilim, maddi açıdan zarara uğradığını, beyanla, davamızın kabulüne, davalının lakibe haksız itirazı ve arabuluculuk başvurusunun da olumsuz sonuçlanması gözönünde bulundurularak kötü niyetli olması ve mal kaçırmaya yönelik davranışlara girişeceği kuvvetle ihtimal olup; Davalının mal, hak vc alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına; Sayın Mahkemenizde bu talebimizin kabul görmemesi halinde dava sonuçlanıncaya kadar davalı adına kayıtlı mal ve haklar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalının haksız Ankara …, İcra Müdürliiğüdüı …. esas sayılı dosyasına vaki İTİRAZININ İPTALİNE, asıl alacak tutarına ticari faiz işletilmesine, takibin devamına ve davalı aleyhine takip konusu alacağının %2 (T s inden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine, davalının arabuluculuk ilk toplantısına katılmamış ve müzakere yapılamadan anlaşma sağlanamamış olması nedeni ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile davacı yan dava dilekçesiyle taraflar arasında bulunan cari hesap sözleşmesine ve gönderilen mutabakatnamaye itiraz edilmemesi üzerine fatura alacaklarına istinaden … Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini itiraz üzerine iş bu davayı açtıklarını beyan ve iddia ettiğini, taraflar arasında “Sefine Sosyal Tesis Binası Dış Cephe Traverten Kaplama işleri yapım sözleşmesi” imzalandığını, davacı sözleşmeye konu işe başlamış ve fakat bir süre sonra işleri aksatmaya ve geciktirmeye başlamış ve bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı davrandığını, davacı maddi problemleri olduğundan bahisle işi zamanında bitiremeyeceğini müvekkil şirket yetkilisi …’e sözlü olarak beyan etmiş ve taraflar arasındaki sözlü anlaşma gereği sözleşme karşılıklı oarak fesh edilerek işin devamı daha önce davacı şirket ile birlite çalışan … İsimli şahıs tarafından yerine getirilmiş ve kalan ödemeler de bu kişiye yapılmıştır. Kaldı ki sözleşmeye aykırı ve geç yapılan işler ve müvekkil şirketin davacının çalıştırdığı personelin dahi ücretini ödeyemediği için yaptığı ödemelere ve tüm zararlara karşılık almış olduğu 50.000,00TL lik senet mevut olup iyi niyetle bu tarihe kadar söz konusu senet takibe konulmadığını, davacı yan her ne kadar bir takım fatura ve cari hesap alacakları olduğu iddiasında ise de aslında böyle bir borç alacak ilişkisi bulunmamaktadır. Müvekkil şirket tarafından davacı yana işin bittiği tarihe kadar yapmış olduğu işlerin tamamının ödemesi tam ve eksiksiz olarak ve hatta fazlasıyla yapıldığını, davacı yan işe başladıktan sonra bir takım maddi sıkıntılarının olduğunu ve bazı ödemelerin şirket hesabına yapılmamasını müvekkilden istemiş ve karşılıklı güvene dayalı olarak davacının muhasebecisi olan. …’ın TR … İban nolu hesabına müvekkil şirketin yetkilisi … hesabından gönderilmiştir. Ve gene o tarihte davacıyla birlikte çalışan …’nun … Nolu hesabına da davacının talebi üzerine ödemeler aynı şekilde yapıldığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte her halukarda davaya konu alacak likit olmadığından ve yargılamaya konu olduğundan icra inkar tazminatı taleplerinin reddi gerektiğini, açılan davanın reddi ile davacı yanın kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ve vekalet ücreti ile Mahkeme Masraflarının karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; itirazın iptali davasıdır. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ” SULHUN ETKİSİ

Madde 315- (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükümlerini haizdir.
Davalı vekili tarafında mahkememize sunulan 19.04.2021 tarihli Sulh ve ibraname başlıklı yazı incelenmiş, taraflar aralarında dava konusu alacak ile ilgili anlaştıklarını, herhangi bir hak ve alacakları kalmadığını beyanla ilgili belgeyi düzenledikleri görülmüş,
27.05.2021 tarihli duruşmada her iki tarafın vekillerinin duruşmada hazır oldukları görülmüş, vekiller dava konusu alacakla ilgili müvekkilerinin anlaştıklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan edip, tutanağı imzalamışlardır. Bu nedenle HMK 315. Madde hükmü kapsamında aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2–Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 233,06-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Tarafların vekalet ücreti talebi bulunmaması nedeniyle vekalet ücretine hükmolunmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin 660.TL’sinin davacıdan, 660.TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/05/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR