Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/336 E. 2021/978 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/336
KARAR NO : 2021/978

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … -…
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : AV. …….
DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 27/06/2013
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 16/01/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müflis kooperatifin arsa sahipleriyle imzaladığı 21/06/2001 tarihli düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat yapım ve gayrimenkul satış sözleşmesi ile … parsel üzerine kat karşılığı inşaat yapım işi üstlendiğini, üstlendiği işi yarım bıraktığını, davalı … hakkında iflasın açılmasına karar verildiğini, müflise inşaatların tamamlanması için çalışma izni verildiğini, nihayetinde müvekkilinin yaptığı işlerle binaların tamamlandığını, davacının davalı kooperatife yaptığı işin tespiti için Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/41 D.İş dosyasında yapılan keşif ile 03/10/2012 tarihinde alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin yaptığı iş tutarının 744.425,54 TL olarak belirlendiğini, müvekkili tarafından yapılan işlerin daha fazla olduğunu, iflasın açılmasına karar verildiğinde binaların karkas halinde olduğunu, dükkanlarının hiç olmadığını, müvekkili tarafından %75 olan fiziki gerçekleşme oranının %100’e getirildiğini, davacı alacağının tespiti ile 744.425,54 TL nin öncelikle masa borcu olarak kabul ve kayıt edilmesine, eğer masa borcu olmadığı kanaatine varılır ise iflas alacağı olarak kayıt kabulüne, eğer iflas masasına dahil olmayan tasfiyeden pay almayacak türden bir alacak olduğu kanaatine varılır ise de 100.000,00 TL alacağın ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalılar vekili savunmasında özetle;davanın müflis kooperatif iflas idaresi memurluğuna karşı açılması gerektiğini, alacaklının kooperatifi hasım göstererek dava açmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesinde iflas idaresi memurluğunu ayrı bir davalı olarak gösterildiğini, bu durumunda yasaya aykırı olduğunu, …nun tek başına bir anlam ifade etmediğini, …nun tek başına tüzel kişiliği olmadığı gibi bir temsilcilikte olmadığını, bu nedenle davalının dava dilekçesinde davalı olarak iflas idaresi memurluğunu davalı göstermesininde usule aykırı olduğuna, davacının dava dilekçesinde iflas idaresinin reddettiği alacağın masaya kayıt ve kabulünü talep ederken ayrıca fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100.000,00 TL’nin davalılardan tahsilinin istendiği, davacının kayıt kabul davası açtıktan sonra aynı dilekçe ile aynı içeriğe sahip bir alacak davası açmasının mümkün olmadığını, davanın süresinde açılıp açılmadığının mahkemece resen değerlendirilmesi gerektiğini, davacı alacağının masaya kaydı talebinin reddinin yasaya aykırı bulunmadığını, müflisin faaliyet izni talebinin alacaklılar tarafından kabul edildiğini, müflise belirli sürelerle izin verildiğini, izin süresi dolduktan alacaklılar toplantısı yapılarak konunun alacaklılar gündemine sunulduğunu ve bu zamana kadar alacaklılar toplantısında müflise verilen faaliyet izninin uzatıldığını, faaliyet izni verilmesinde …nun bir yetkisi ve tasarrufunun olmadığını, bu nedenle davacının faaliyet izni sebebiyle iflas idaresi memurluğunun müşterek müteselsil sorumluluğunun doğmadığını, davacının iddia ettiği üzerine davacı ile müflis arasında 26/01/2011 tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşmenin geçersiz bir sözleşme olduğunu, zira iflas tarihinden sonra müflisin tasarruf ehliyeti sınırlandığından müflisi külfet altına sokacak bir sözleşmenin imzalanmasının mümkün olmadığını, iflas idaresinin 26/10/2011 tarihinde iflas kararından sonra müflis ile davacı arasında yapılan sözleşmenin geçerli olmadığını ve buna icazet verilmediğini bildiren bir yazıyı davacının adresine gönderdiğini, davacı imalatların kendileri tarafından yapıldığını iddia etmiş ise de bu konuda herhangi bir kanıt sunamadığını, müflisin alacaklıları müflise 21/06/2011 tarihinde faaliyet izni verdiğini, bu nedenle iflas tarihinden faaliyet izni verilen tarihe kadar yapılan sözleşmeler ve işlerin müflis bakımından yasa gereği geçersiz olduğunu, kayıt kabul davalarında ispat külfetinin yasa gereği davacıda olduğunu, açıklanan nedenlerle dava dilekçesinin usüle aykırı olması nedeniyle reddine, iflas idaresi memurluğu adına açılan davanın öncelikle husumetten sonrasında ise esastan reddine, dava süresinde açılmamış ise süreden reddine, kayıt kabul alacak davasının bir arada görülmesi mümkün olmadığından, davanın öncelikle bu sebeple, aksi takdirde derdestlikten reddine, bunun yerinde görülmemesi halinde tefrik kararı verilerek davaların ayrılmalarına, davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Mahkememizin 2014/1022 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen 09/05/2018 tarihli, 2018/303 sayılı kararda; ” müflis şirket ile davacı arasında 26/01/2011 tarihli sözleşme akdedildiği, 15/07/2009 tarihinde iflas kararı verilmiş olup dolayısıyla akdedilen sözleşmenin iflastan sonra yapılmış bir sözleşme olduğu, iflas tasfiye işleminde müflis şirkete 21/06/2011 tarihinde olağanüstü alacaklılar toplantısında faaliyet izni verildiği, verilen faaliyet izni ile taraflar arasında akdedilen sözleşmeye muvafakat edildiği, 21/06/2011 tarihli faaliyet izninden sonra iflas idaresinin 26/10/2011 tarihinde taraflar arasında akdedilen 26/01/2011 tarihli sözleşmenin geçersiz olduğuna dair davacıya bildirimde bulunmasının bir anlam ifade etmediği, benimsenen sözleşme çerçevesinde davacının bakiye masa alacağının 594.920,67 TL olduğunun kabulü ile davalı … şirket hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, Müflis … Konut Yapı Kooperatifi … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, dava konusu alacağın masa borcu olduğunun kabulüyle 594.920,67 TL’nin iflas masasından 11/02/2013 tarihinden itibaren %9 yıllık yasal faiziyle birlikte tahsiliyle davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ” karar verilmiştir.

4.Davalı … vekilinin İstinaf başvurusu sonucu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin … Hukuk Dairesi’nin 21/01/2021 tarih 2020/283 E. 2021/53 K. Sayılı kararında; “Mahkemece yargılama aşamasında eser sözleşmeleri konusunda uzman bilirkişi, makine mühendisi, elektrik mühendisi, inşaat mühendisi ve mali müşavir bilirkişiden oluşturulan heyetten rapor ve ek rapor alınmış, sonrasında mali müşavir inşaat mühendisi ve eser sözleşmeleri konusunda uzman bilirkişiden oluşturulan heyetten ikinci rapor alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece alınan her iki bilirkişi heyeti raporunda da davacı ticari defterlerinin incelemesi yapılmamıştır. HMK. 222. maddesine göre ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlar ile uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin deliller ile ispatlanmış olması gerekir. Davalı kooperatifin yapmış olduğu ödemelerin davacı ticari defterlerine kayıtlı olması durumunda davacı aleyhine olan defter kayıtları davacı tarafı bağlayacağından davacı ticari defter ve belgeleri incelenmeksizin karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece HMK. 222. maddesi çerçevesinde davacı tarafa ihtarlı davetiye çıkartılarak yahut vekiline duruşmada ihtarat yapılarak davacı şirkete ait 2011 ve 2012 yılı ticari defter ve belgelerinin ibrazının sağlanması ve bilirkişi heyetinden ek rapor alınmak yahut yeni bir bilirkişi heyeti kurulmak suretiyle davacı defterleri üzerinde inceleme yaptırılması gereklidir. Mahkemece hükme esas alınan ikinci bilirkişi heyeti raporunda davacı alacağı fesih tarihi olan 26/10/2011 tarihi ile kayıt kabul başvurusu tarihi olan 14/06/2013 tarihlerini kapsayan dönem için 594.920,67 TL olarak hesaplanmış mahkemece bu miktarı alacağın 11/02/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … idaresinden alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir. Mahkeme kabulüne göre 11/02/2013 – 14/06/2013 tarihleri için mürekkep faiz uygulanmıştır. Olayda mürekkep faiz uygulanmasını gerektirir istisnai durumlar söz konusu değildir, bu nedenle faiz başlangıç tarihinin 11/02/2013 tarihi olarak alınması da doğru olmamıştır. Davalılar … Yapı Kooperatifi ile … Yapı Kooperatifi iflas idaresi temsilciliği olmasına rağmen mahkemece hükmün 1 nolu bendinde müflis şirket hakkında açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verildiği yazılmıştır. Bu yönüyle de kararda maddi hata söz konusudur. Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, davalı … temsilciliği vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine” şeklinde karar verilmiştir.

5. İstinaf kaldırma ilamı sonrası yapılan yargılama, hükme esas gerekçe; Taraf vekilleri dinlendikten sonra, davacı vekiline, HMK. 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren davacıya ait ticari defter ve kayıtları mahkememize sunması yönünde yasal ihtarat yapılarak, kesin süre verilmiş, verilen kesin sürede davacı taraf ticari defter ve kayıtları sunmamış, bu sebeple yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.

Somut olayda, tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava, eser sözleşmesine dayalı kayıt kabul davasıdır. İş sahibi … Konut Yapı Kooperatifi ile davacı arasında 26/01/2011 tarihinde eser sözleşmesi yapılmıştır. Kooperatif hakkında 15/07/2009 tarihinde iflas kararı verilmiştir. Dolayısıyla müflis olan kooperatif ile davacı arasında yapılan sözleşme iflastan sonra akdedilen bir sözleşmedir. Müflis iflas etmekle hak ve fiil ehliyetini kaybetmiş olmaz. Ancak iflasın açılması ile müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrar. Müflis masa malları satılıncaya kadar onların maliki olarak kalmakta devam ettiği halde bu mallar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi artık müflis değil iflas masasına aittir. İflas masasıda bu tasarruf yetkisini kanuni temsilcisi olan iflas idaresi vasıtasıyla kullanır.

Somut olayımızda müflis ile davacı arasında yapılan 26/01/2011 tarihli sözleşme geçerlidir. İcra İflas Kanunun 191. maddesinde yer alan müflisin “Her türlü tasarrufu” tabiri kullanılmış olup buradaki tasarruftan maksat masanın mevcudunu azaltıcı nitelikteki tasarruf işlemleridir. Diğer bir deyişle müflisin hükümsüz olan işlemleri tasarruf işlemleridir. Buna karşılık müflisin borçlanma (taahhüt) işlemleri yapması yasak değildir.

Taraflar arasında akdedilen sözleşme geçerli olup bu sözleşmeden doğan alacağın ne tür bir alacak olacağı yani masa alacağımı, iflas alacağımı yoksa normal bir alacakmı olduğunun belirlenmesi gerekir. Bir alacağın masa alacağımı yoksa iflas alacağımı olduğunun bu nedenle tespiti önemlidir. Masa alacağı iflasın açılmasından sonra tasfiyenin sağlıklı olarak gerçekleştirilmesi amacıyla yapılmış olan borçlanmalar olup bu borcun alacaklıları yönünden masa alacağı meydana gelir. Burada dikkat edilmesi gereken husus iflasın açılmasından sonra yapılan faaliyetlerin tasfiyenin devamı için öngörülen işlerden olup olmadığının sağlıklı olarak belirlenmesidir. Eğer alacaklılar iflasın açılmasından sonra faaliyetlerinin devamını masanın yararına görmüş ve tasfiyenin bundan olumlu etkileneceği kanaati ile bu izni tesis etmiş ise iflasın açılmasından sonra bu yolda yapılan faaliyetler dolayısıyla ortaya çıkacak olan alacağın masa alacağı olacağından şüphe duyulamaz. İflas alacağı ise iflasın alacağından önce müflisin borçlarını ifade etmektedir.

İflasın açılmasından sonra iflas idaresi masanın kanuni temsilcisi olarak önemli görevler ifa etmektedir. İflas idaresi ne alacaklıların ne de müflisin temsilcisidir. İflas idaresi masanın bir tüzel kişiliği olmamakla beraber bir çok işlemin icra edilmesinde önemli görevler ifa etmektedir. İflas idaresi tasfiyenin yürütme organı konumundadır. Bilindiği üzere icra dairesi iflas idaresi, icra mahkemesi ve ticaret mahkemesinden oluşan asli iflas organları yanında özel organ mahiyetinde iflas idaresi, birinci ve ikinci alacaklılar toplantısı gibi tali iflas organlarıda mevcuttur. İİK nun 226. maddesine göre masanın temsilcisi asli iflas organı olan iflas idaresi ise de tasfiyenin devamı bakımından alacaklıların insiyatifi iflas idaresinide etkileyecek şekilde belirleyicidir. Buna göre öncelikle masanın kanuni temsilcisi olan iflas idaresini seçen alacaklıların kendisidir. Hatta ikinci alacaklılar toplantısı ile birinci alacaklılar toplantısı ile seçilmiş olan iflas idaresi azledilerek yerine bir başkası seçilebilir ya da iflas idaresi yerinde bırakılabilir. Ayrıca iflasın açılması ile durmuş olan davalara devam edip etmeme, iflas idaresi tarafından karara bağlanmamış olan istihkak iddiaları hakkında nihai kararın verilmesi, masaya dahil olan malların pazarlıkla satışının yapılması, masadan geçici dağıtımların yapılması, masaya karşı açılmış olan sıra cetveline itiraz davasının takibinden vazgeçilmesi veya sulhen halli, İİK’nın 245. maddesine göre çekişmeli hakların takip yetkisinin alacaklılara devredilip devredilemeyeceğine, müflisin sanat ve ticaretine devam edip etmeyeceğine ilişkin noktalarda karar verme yetkisi alacaklılara aittir.

Davacı ile müflis şirket arasında iflas tarihinden sonra 26/01/2011 tarihli sözleşme akdedilmiş, bu sözleşme çerçevesinde davacının kooperatif tarafından yapımı üstlenilen Ankara ili Yenimahalle ilçesi 43230 ada 4 parselde kayıtlı olan ve kooperatif tarafından tamamlanmış A ve B blok 56 adet konutun sözleşmeye ekli listede belirlenecek işlemin yapımı konusunda tarafların anlaştığı, sözleşme çerçevesinde davacının bir kısım edimleri yerine getirdiği, sözleşme tarihinden sonra 21/06/2011 tarihinde yapılan olağanüstü alacaklılar toplantısında müflis kooperatife 30/12/2011 tarihine kadar faaliyet izni yetkisi verildiğinden bu faaliyet izni ile müflis ile davacı arasında akdedilen 26/01/2011 sözleşmeye icazet verildiği mahkemece kabul edildiğinden dava konusu alacağın masa borcu olduğunun kabulü gerekmiştir.

Ankara 4. Hukuk Mahkemesinin 2012/41 D.İş sayılı tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporunda müflis kooperatifin üstlendiği kaba inşaatları tamamlanan A ve B bloklardaki 55 adet konutta davacının yaptığı imalatların 744.425,54 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir. Mahkeme tarafından oluşturulan bilirkişi heyetince düzenlenen 30/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda ise davacı şirketin ana sözleşme ve ek sözleşme kapsamında yapmış olduğu işler tutarının KDV hariç toplam 743.582,49 TL olduğu bildirilmiştir. Buna göre bahsi geçen bilirkişi raporlarında müflis kooperatifin taşınmaz inşaatında davacının yaptığı imalatların bedeli 03/10/2012 tespit raporuna göre 744.425,54 TL, 30/09/2014 tarihli bilirkişi raporuna göre ise 743.582,49 TL olduğu, her iki rapor arasında sadece 842,55 TL fark olduğu görülmektedir. Talimat mahkemesince oluşturulan bilirkişi heyetinin hazırlamış olduğu bilirkişi raporunda ise davacının yaptığı işlerde elektrik işleri bulunduğundan 30/09/2014 tarihli bilirkişi raporlarındaki tespitlerin daha uygun olduğu düşünüldüğünden davacının 743.582,49 TL imalat yaptığı hususunun benimsendiği ifade edilmiştir.

Dava dışı Nurettin Odabaşı tarafından … Yapı Kooperatifi adına davacı şirkete EFT yapılan ödemeler toplamının 225.000,00 TL olduğu dolayısıyla davacının müflis kooperatife yaptığı işten dolayı 743.582,49 TL hakedişi olduğu, bu tutardan davacıya 225.000,00 TL müflis adına yapılan ödeme düşüldükten sonra davacının davalı müflisten 518.582,49 TL alacağının kaldığı, sözleşmede yasal faiz öngörüldüğü, faizi ile birlikte davacı alacağının 594.920,67 TL olduğu bildirilmiştir.

Davacı vekili davasını 31/01/2018 tarihli dilekçeyle ıslah etmiş, dava değerini 594.920,67 TL’ye yükseltmiş, harç ikmalini 02/02/2018 tarihinde gerçekleştirmiştir. Davalı vekili ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Taraflar arasında akdedilen sözleşme eser sözleşmesi olup 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. TBK’nın 154/2. maddesi gereği iflas masasına başvuru zamanaşımının kesilmesi sebeplerinden sayılmış olup dava konusu alacak yönünden iflas masasına 11/02/2013 tarihinde başvurulduğundan ıslah tarihi olan 02/02/2018 tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından davalının zamanaşımı itirazı mahkemece yerinde görülmemiştir.

Dosya içerisinde mevcut tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde müflis şirket ile davacı arasında 26/01/2011 tarihli sözleşme akdedildiği, 15/07/2009 tarihinde iflas kararı verilmiş olup dolayısıyla akdedilen sözleşmenin iflastan sonra yapılmış bir sözleşme olduğu, iflas tasfiye işleminde müflis şirkete 21/06/2011 tarihinde olağanüstü alacaklılar toplantısında faaliyet izni verildiği, verilen faaliyet izni ile taraflar arasında akdedilen sözleşmeye muvafakat edildiği, 21/06/2011 tarihli faaliyet izninden sonra iflas idaresinin 26/10/2011 tarihinde taraflar arasında akdedilen 26/01/2011 tarihli sözleşmenin geçersiz olduğuna dair davacıya bildirimde bulunmasının bir anlam ifade etmediği, benimsenen sözleşme çerçevesinde davacının bakiye masa alacağının 594.920,67 TL olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile 594.920,67 TL’nin kayıt kabul başvuru tarihi olan 14/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek %9 oranında yasal faizi ile birlikte davalı … Yapı Kooperatifi iflas masasından tahsil edilerek davacıya ödenmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
594.920,67 TL’nin 14/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek %9 oranında yasal faizi ile birlikte davalı … Yapı Kooperatifi iflas masasından tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 10.185,05 TL harçtan mahsubu ile artan 10.125,75 TL’nin harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 83,60 TL harç giderinin davalı … Yapı Kooperatifi iflas masasından alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 430,13 TL tebligat ve posta gideri, 6.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.430,13 TL yargılama giderinin davalı … Yapı Kooperatifi iflas masasından alınıp davacıya verilmesine,
5-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 4.080 TL vekalet ücretinin davalı … Yapı Kooperatifi iflas masasından alınarak davacıya ödenmesine,
6-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)