Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/327 E. 2022/150 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/327 Esas – 2022/150
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/327
KARAR NO : 2022/150

BAŞKAN :…
KATİP : …

DAVACI :…

DAVALI : …

DAVA : Ticari Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi

DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Davacının ortağı olduğu davalı şirketin gübreden elektrik üreten ilk biyogaz santrali olduğunu, şirketin acil finansman ihtiyacı içerisinde olduğu belirtilerek, müvekkilinden banka kredi sözleşmesi ve eklerini imzalaması ve aksi durumda varsa gerekçelerin bildirilmesinin talep edildiğini, bunun üzerine davalı şirkete ihtarname çekilerek bilgi alma ve inceleme hakkına imkân sağlanmasının talep edildiğini, şirketin neden krediye ihtiyaç duyduğu ve neden öz sermayenin yeterli olmadığı konusunda bilgi verilmediğini, Genel Kurul gündem maddeleri hakkında izahat yapılmadığını, bunlar hakkında yazılı olarak bilgilendirilme yapılması gerektiği, önceki yıllarda gündeme getirilen gazı alınmış katı ve sıvı gübrenin satışı bağlamında yeni bir şirket kurulmasının Şirket yararına görülmemesine rağmen, hâlihazırda benzer yöntem ile bu gübrelerin satışının yapıldığı, ürünlerin satıldığı şirketin de … ortaklarından …’nin kardeşi … tarafından kurulan bir şirket olduğunu, bu durumun …’ın zararına bir durum olduğu ve ortakların Şirket Ana Sözleşmesi ve Kanuna aykırı şekilde faaliyette bulunduğu konusunda güçlü şüphelerin oluşmasına sebebiyet verdiği belirtilerek, organik gübrelerin satışının yapıldığı şirket isim ve adres ile ortaklarının, satışlara dair cari hesap ve ticari evraklarını da incelenmesi ve Şirkete ait 2016-2017-2018 ve 2019 yıllarına ait gelir tablosu ile bilançoların suretinin verilmesinin ve bilgi edinme hakkı kapsamında her türlü evraka ve bilgiye erişim izninin verilmesinin istenildiğini, bilgi alma ve inceleme hakkının davalı tarafından temin edilmediğini, 01/03/2021 tarihinde yapılan Şirket Genel Kurulunda da ihtarnameye konu bilgi edinme taleplerinin dile getirildiğini, ancak olumlu cevap alınamadığını, TTK’nın özel denetim için aradığı bilgi alma ve inceleme hakkı kullanılmasının davalı tarafından yerine getirilmediğini, şirkete karşı bilgi edinme hakkının kullanılamaması sonucunda özel denetçi atanması davası koşullarının oluştuğunu, davaya konu olay bakımından bilgi edinme ve inceleme hakkının, hem Genel Kuruldan öncesi noterden çekilen ihtarname ile hem de Genel Kurulda ileri sürülen taleplerle kullanıldığını, Genel Kurul gündeminde yer alan konular bakımından ilgili gündem maddelerine şerh düşüldüğünü ve özel denetçi atanmasının talep edildiğini, ancak talebin reddedildiği, özel denetim kapsamında; 01.03.2021 tarihli Genel Kurulda 2018-2020 yıllarında … ortaklarının hissedar olduğu diğer şirketlere kesilmiş fatura olup olmadığı ve başta nakliye ve inşaat faturaları olmak üzere bazı firmalara kesilen faturalarla ilgili detay bilgi verilmesi konusu gündeme getirildiği, bu hususların özel denetçi vasıtasıyla incelenmesinin talep edildiğini, özellikle Helvacıoğlu adlı firmaya ait yüklü miktardaki nakliye faturalarına konu harcamanın detaylarının açıklığa kavuşturulması gerektiği, Atabey Beton’a 2020’nin Ekim ayında 290.700 TL’lik fatura kesildiği, Şirkette yeni inşa faaliyeti öngörülmediğine göre bu faturanın neye mukabil olduğunun açıklığa kavuşturulması gerektiği, Neka İnşaat’a 2020’nin Temmuz ayında 223.380 TL’lik fatura kesildiği bunun hangi hizmete karşılık olduğunun açıklığa kavuşturulması gerektiği, aylık ortalama 1.950.000 TL fatura kesilmekte ancak bunun detaylarının bilinmediği, bu hususların özel denetçi tarafından incelenmesinin talep edildiği, söz konusu talebe karşı çıkıldığını ve bu hususların Genel Kurul Tutanağına bile geçirilmediğini, …’ın finansman sorununun Yönetim Kurulu tarafından Genel Kurul’un gündemine getirilmediğini, kimsenin haberi olmadan ve konu müzakere edilmeden izin alınmaya çalışılan hususlar incelendiğinde bunların Şirket Yönetim Kurulu üyeleri bakımından son derece manidar olduğunun görüleceğini, başta nakliye ve inşaat faturaları olmak üzere bazı firmalara (Helvacıoğlu, Atabey Beton, Neka İnşaat vb.) kesilen faturaların incelenerek bu faturalara dayalı hizmetlerin alınıp alınmadığı, bunların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, inşa faaliyeti olmayan dönemde inşaat firmalarından nasıl bir hizmet satın alındığı ve faturalardaki miktarların …’ın üretim potansiyeli kapsamında mutat olup olmadığı ve söz konusu firmalarla alış, satış, tahsilat ve ödeme tutarlarının tespit edilmesi, aylık ortalama kesilen 1.950.000 TL civarındaki faturaların gerçek hizmet alımı niteliğinde olup olmadığı, …’ın finansman sorunu içerisinde olup olmadığı ve bu minvalde … Katılım Bankası ile yürütülen kredi sözleşmesinin şirketin ihtiyaçları kapsamında olup olmadığı, bu sorunun çözülüp çözülmediği, çözüldü ise hangi şekilde finansman sağlandığı, Yönetim Kurulu üyelerinin mezkûr TTK maddelerine aykırı faaliyetlerinin olup olmadığı, katı ve sıvı gübre satışı fiyatlarının rayiç değerinde yapılıp yapılmadığı, 2018, 2019 ve 2020 hesapları, bilanço, gelir gider tabloları başta olmak üzere …’ın mali belgelerinin incelenerek bunların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, … kayıtlarının incelenerek anonim şirketlerin finansal tablolarının niteliklerinin düzenlendiği TTK’nin 515’inci maddesine uygun bir şekilde; Türkiye Muhasebe Standartları’na göre şirketin malvarlığını, borç ve yükümlülüklerini, öz kaynaklarını ve faaliyet sonuçlarını tam, anlaşılabilir, karşılaştırılabilir, ihtiyaçlara ve işletmenin niteliğine uygun bir şekilde, şeffaf ve güvenilir olarak, gerçeği dürüst, aynen ve aslına sadık surette yansıtacak şekilde çıkarılarak rapor hâline getirilmesi hususlarında, Türk Ticaret Kanunu’nun 439’uncu maddesi uyarınca özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili savunmasında özetle; Davacının şirkete özel denetçi atanması yönündeki talebi haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, TTK, pay sahiplerinin genel kuruldan özel denetim talep etme hakkını kullanabilmesini, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olması, yani hukuken korunmaya değer bir menfaatinin bulunması maddi şartına bağladığını, davacının öncelikle bilgi edinme talebi ve sonrasında bu talebin reddi üzerine ikame ettiği bu dava ile istenen özel denetçi atanması yönündeki arzusunun, bu konudaki ön şartı ve maddi şartları taşımadığından reddi gerektiğini, özel denetim isteme hakkının, bir ön şart olarak bilgi alma veya inceleme hakkının kullanılmış olmasına bağlanması, aynı zamanda anonim şirketin yararına bir sonuç da doğurduğunu, yeni TTK, anonim ortaklıkta ortaklık sırlarının korunmasına oldukça önem verdiğini, bu bağlamda TTK m. 437/4 uyarınca pay sahibi, ortaklık defter ve belgelerinin tamamını inceleme hak ve yetkisine sahip olmadığını, TTK m. 392. maddesi kapsamında yönetim kurulu üyeleri ve hatta yönetim kurulu başkanının dahi ortaklık defter ve belgelerini kolaylıkla inceleyemeyeceğinin açık olduğunu, davacının 18.08.2020 tarihli ihtarnamesi ile 2018 ve 2019 yıllarına dair gerçek bir saik belirtmeksizin tüm faaliyet raporlarını, bilanço kar/zarar hesaplarını, ortaklık defter ve belgelerinin bütünün incelemek yönündeki talebinin haksız haksız olduğunu, gerçekten de davacı yanın sınırları, kapsamı ve amacı belli olmaz şekilde ortaklığın ticari sırlarını da içerir mahiyetteki bilgi edinme talebinin Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi kapsamında denetleme ve bilgi alma hakkını kötüye kullanması mahiyetinde olduğunu, bununla birlikte şirketin 01.03.2021 tarihli olağan genel kurul toplantısı öncesinde 27.01.2021 tarihli yönetim kurulu kararı ile finansal tablolar ile yönetim kurulu yıllık faaliyet raporlarını kanuna uygun şekilde, şirket merkezinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır edildiğini, davacı yanın bilgi alma hakkının kullandırılmadığı yönündeki iddiası gerçeklikle bağdaşmadığını, davacının iddialarının gerçeklikle bağdaşmadığını, şirketin kar eden bir şirket olduğu, kanuna ve esas sözleşmeye aykırı davranmak suretiyle şirketin ve pay sahiplerinin zarara uğratılmadığını, özel denetçi atanmasını gerektiren diğer koşullar ile birlikte gereklilik şartının mevcut olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

3.Deliller: Tarafların dayandığı tüm deliller celbedilmiş, şirket kayıtları ve dosyaya sunulan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

4.İddia, savunma ve deliller değerlendirilmesi, hükme esas gerekçe;
Dava; TTK.’nin 439. maddesine dayalı olarak mahkeme kararı ile şirkete özel denetçi atanması taleplidir.
Anonim şirketlerde özel denetçi atanması 6102 sayılı TTK.’nin 438 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
TTK.’nin 438. Maddesine göre; “(1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
(2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.”

Genel kurulun reddi başlıklı TTK.’nin 439. Maddesinde ise “(1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.
(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır. ”

Bilgi alma ve inceleme hakkının düzenlendiği TTK.’nin 437. Maddesinde; “(1)Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir.
(2) Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, 200 üncü madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz.
(3) Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir.
(4) Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir.
(5) Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.
(6) Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz.” düzenlemesi yer almaktadır.

Dosyada bulunan kayıtlara ve bilirkişi raporundaki tespitlere göre; Davalı şirket tarafından davacıya, görüşülecek gündem maddelerini içerir 04.04.2020 tarihinde yapılacak genel kurula çağrı yapıldığı, görüşülecek maddelerden gündemin 8. maddesinde; şirket esas sermayesinin sermaye ve pay senetlerinin türü başlıklı 6. Maddesinin değişikliğinin görüşülmesi ve karara bağlanması, gündemin 9. Maddesinde ise; şirket yönetim kurulu üyelerine TTK.nun 395, 396 ve 626. Maddesindeki izinlerin verilmesinin müzakere edilmesinin bulunduğu, daha sonra davalı şirket tarafından davacıya gönderilen 13.08.2020 tarihli yazıda şirketin finansman ihtiyacı için … katılım bankasından kullanılacak krediye bankanın talebi doğrultusunda kefaleten imza atılmasının istenildiği, davacı tarafından davalı şirkete Ankara 43. Noterliği’nden keşide edilen 18.08.2020 tarih ve 10680 yevmiye numaralı ihtarnamede ise; yasadan kaynaklı bilgi edinme hakkı kapsamında her türlü evraka ve bilgiye ulaşım izni verilmesi, TTK. 437. Maddesi uyarınca 2016-2017-2018 ve 2019 yıllarına ilişkin gelir tablosu ile bilançoların ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde tebliği, genel kurul davet yazısında 8 ve 9 maddeleri kapsamında bilgi verilmesi, söz konusu krediye hangi sebeple ihtiyaç duyulduğu hakkında bilgi verilmesi, ortaklara dair TTK 395, 396 ve 626. maddelere yönelik aykırılık hallerinde adli ve cezai hukuki yollara başvurulacağı hakkının saklı tutulduğu, bilgi edinme hakkının kısıtlanması veya cevaplanmaması halinde bu hakkın kullanımı için yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, 01.03.2021 tarihinde yapılan davalı şirketin 2018-2019-2020 yılı olağan genel kurul toplantısına davacının vekili vasıtasıyla katılarak, bilanço ve kar/zarar hesaplarının müzakere ve oylamasının yapıldığı gündemin 3. Maddesinde, yönetim kurulunun ibrasının oylandığı gündemin 4. Maddesinde, 2021 yılı tahminin bütçesinin müzakere ve oylamasının yapıldığı gündemin 5. Maddesinde ve yönetim kurulu üyelerine verilecek huzur haklarının müzakere ve oylamasının yapıldığı gündemin 7. Maddesinde ayrı ayrı TTK. 438. Maddesi uyarınca özel denetçi atanmasını talep ettiği ve genel kurulca da ayrı ayrı “şirket bilgileri daha önce noter talebine istinaden tüm kurumlar vergisi beyannameleri verilmiş olduğu, şirketin tahmini gelir ve gider bütçesine göre yeni yatırım yapılmayacağı, fizibilite çalışmaları olmamakla birlikte şirketin normal faaliyetleri gelir ve gider tahmini bütçesi olduğu, tahmini bütçenin oy çokluğuyla kabul edildiği, yönetim kurulu üyelerinin ücretsiz çalışmayı kabul etmemeleri, şirket faaliyetlerinin devam etmesi nedeniyle huzur hakkı ödemesinin yasal zorunluluk olduğu gerekçeleriyle” özel denetçi atanması talebinin oyçokluğuyla reddine karar verildiği görülmüştür.

Somut olayda tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye bir ortağın özel denetçi atanmasının mahkemeden talep edilebilmesi için öncelikli olarak bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmış olması ön şarttır. 07/12/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda da belirtildiği üzere, davacının 18.08.2020 tarihli ihtarnamede belirttiği hususlarda bilgi edinme ve inceleme talebinin karşılandığına dair delil sunulmadığı, davacının bilgi edinme ve inceleme talebinin cevaplanmaması üzerine öngörülen sürede mahkemeye başvurduğuna ve bu hakkın mahkeme vasıtasıyla kullanıldığına, dolayısıyla bilgi edinme ve inceleme hakkına ilişkin TTK.’nin 437. maddesinde öngörülen prosedürün tamamlandığına dair delil sunulmadığından, özel denetçi atanmasının talep edilebilmesinin ön şartı olan “bilgi alma ve inceleme hakkının” usulüne uygun kullanılmadığı, buna ilişkin yasal prosedür tüketilmediğinden, özel denetçi atanması koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, açılan davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcından, dava dosyasında peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile kalan 21,40 TL harcın davacıdan alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
5-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, TTK 440. Maddesi uyarınca KESİN OLARAK oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan..
E imzalıdır
Katip …
E imzalıdır