Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/325 E. 2021/999 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/325 Esas – 2021/999
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/325 Esas
KARAR NO : 2021/999

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
DAVALI : …..
VEKİLİ : ….
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 27/05/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından dava dışı … … San. Tic. Ltd. Şti. için işyeri paket poliçesi tanzim edildiği, 28.12.2020 tarihinde, işyerinde binanın girişinde otoyol üzerinde bulunan temiz su tesisatında sızıntı olması sonucu davaya konu hasarın meydana geldiği, işbu su hasarı nedeniyle olayın hemen ardından ekspertiz incelemesi yapıldığı, ekspertiz çalışması neticesinde tespit edilmiş olan 3.000,00 TL hasar bedelinin 11.02.2021 tarihinde sigortalıya ödendiği, hasarın meydana geldiği binaya gelerek eksper raporu tanzim eden bağımsız ekspertiz firması hadisenin oluş şekli itibariyle … Genel Müdürlüğü’nün sorumlu olacağının raporunda belirtildiği, poliçe genel şartları ve özellikle TTK’nun 1472. Maddesi uyarınca müvekkili şirketin ödediği tazminattan dolayı sigortalısına halef olarak, bu hasar sebep olan kişiye ve zarardan kanunen sorumlu bulunanlara rücu etme hakkının haiz olduğu, işbu hasarın meydana gelmesinde %100 kusurun, bakım, gözetim denetim görevini layıkıyla yerine getirmeyen davalı kuruma ait olduğu, işbu dava ikame edilmeden önce taraflarınca, ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olan arabuluculuk müessesine başvurulduğu, ancak olumlu sonuç alınamadığı, müvekkili şirket tarafından TTK. 1472 maddesinde düzenlenen halefiyet ilkesi gereği, zarar sorumlusu davalı kuruma karşı huzurdaki işbu davanın açılması zorunluğunun hasıl olduğu, belirtilerek Sayın Mahkemenizden fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, 3.000,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile öncelikle usule ilişkin hak düşürücü süre, zamanaşımı, görev, yetki ve husumet yönünde itirazları olduğu, açılan dava süresinde olmadığı gibi ilgili zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesinin talep edildiği, sigortalı bulunan … … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin tesisatında gerçekleştiği iddia olunan sızıntı neticesinde hasarlandığı iddiası ile idareleri aleyhine huzurdaki davanın açıldığı, müvekkili kurum tarafından … Su ve Kanalizasyon İşletme Müdürlüğü elemanlarınca yerinde ve arşiv kayıtlarında yapılan incelemeler neticesinde, söz konusu adresle ilgili herhangi bir arıza ve ihbar kaydının bulunmadığı, davacının iddia ettiği gibi belirtilen tarihlerde ve belirtilen yerde idarelerine ait temiz su tesisatında sızıntı olmadığı, o bölgede bulunan başka iş yeri, konut vb yerlerde böyle bir hasarı meydana gelmediği ve herhangi bir ihbar ve şikayet bulunmadığın belirlendiği, dosya kapsamında bulunan evrakta görüleceği üzere sigortalı işyerinin bodrum katta ve depo olduğu, yerin altında bulunan taşınmazın duvarlarında nemlenme olması ve oluşabilecek rutubetten kaynaklandığı çok kuvvetle muhtemel olduğu, söz konusu hasarın sızan yeraltı suları olması ve işyeri konumundan kaynaklı olarak duvardan, tabandan işyerine sirayet eden nemden kaynaklı olmasının muhtemel olduğu, sigortalı iş yerinin gördüğü hasarın idareye ait su borusunun sızan su neticesinde gerçekleştiği hususu sadece bir iddiadan ibaret olduğu, gerçeklik ihtimalinin bulunmadığı, buna ilişkin bağısız mahkemelerce yapılmış bir tespitte bulunmadığı, ayrıca kusuru ve hasarı kabul etmemekle birlikte gerçekleştiği iddia edilen sızıntının abone şube hattından mı, sigortalı taşınmaza ne şekilde, nasıl ve ne kadar sirayet ettiğinin dosya kapsamında tespitinin gerektiği, davacının kendilerince tek taraflı olarak tutulmuş olan ekspertiz raporu olduğu, idarenin katılımının söz konusu olmadığı, hasar gördüğü iddia olunan mal, emtia, demirbaş, yapı elamanı, duvar vs. ile ilgili hiçbir açıklama yapılmadığı, bu hususun açıklanmasının talep edildiği, bodrum katta bulunan sigortalı işyerinin tasdikli mimarı projesine aykırı kullanıyor olması ve söz konusu hasarın bundan kaynaklıyor olması kuvvetle muhtemel olduğu, sigortalı koruma yükümlülüğüne yerine getirmeyerek, kendi ihmali yahut kusuru neticesinde meydana gelen zararın tazminin de idareden talep edemeyeceği, sigortalı iş yerinin hasara uğrama ihtimali bulunması halinde basiretli bir tacir gibi davranarak gerekli tedbirleri alması gerektiği, sigortalı bodrum katta bulunan depoyu işyeri olarak kullanarak zaten basiretsiz davrandığı, sigortalı olayın oluşumdaki kusurunu oluşturduğu, oluştuğu iddia olunan hasarın dahili su klozu kapsamında olup olmadığının da dosya kapsamında araştırılması gerektiği, müvekkili idareye, sunmuş olduğu kamu hizmeti ile ilgili herhangi bir kusurlu sorumluluk atfedilemeyeceği gibi kusursuz sorumluluğunu gerektiren bir durumda bulunmadığı, idare aleyhine hukuki dayanaktan yoksun, haksız olarak açılan davanın reddinin gerektiği belirtilerek Sayın Mahkemece re’sen göz önünde bulundurulacak nedenlerle idare aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu “Madde 1472- (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” hükümlerini haizdir.
Sigorta poliçesi ile hasar dosyası dosyamız arasına alınıp incelenmiştir. Poliçe konusu işyerinin depo amaçlı olarak binanın -4. Katında faaliyet göstermektedir. -4. Katın depo olarak tahsis edilmesine rağmen dava dışı kişiler tarafından işyeri olarak kullanılmaktadır. Davacı sigorta şirketinin sigorta yaparken basiretli tacir gibi hareket edip, depo niteliğindeki taşınmazın işyeri şeklinde kullanılması halinde su baskını riskinin öngörülmesi gerekmektedir. Ayrıca dava dışı işletmenin -4. Katta işletilen iş yerinin en küçük yağışta su baskını riskini barındıracağını öngörüp, gerekli tedbirleri alması gerekmektedir. Bu nedenle davalıya kusur atfedilemez.
02/12/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Davacı … Sigorta A.Ş.’nin TTK’nın 1472 maddesi ( Halefiyet ) “ sigorta şirketi ödediği tazminattan dolayı bu hasara sebep olan kişiye ve zarardan kanunen sorumlu olanlara rücu etme hakkına sahiptir. ” uyarınca ikame etmiş olduğu talebi doğrultusunda sigortalısına ödediği 3.000,00 TL tazminat bedelini davalının sorumlu/kusuru olduğunun ispat edilememesi nedeniyle RÜCUEN TALEP EDEMEYECEĞİ, şeklinde kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Dava açımında yeterince harç alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
– Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR