Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/320 E. 2022/488 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/320 Esas
KARAR NO : 2022/488

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …

DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/05/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı arasında “Geçmiş Dönem Hizmet Alım Sözleşmesi” akdedildiğini, akdedilen sözleşme gereği davalının,| sözleşmenin imzalandığı tarihten önce çalışanları için Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödemiş olduğu fazla primleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davalı şirkete iadesini veya mahsup edilmesini sağladığını, ancak davalının, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından onaylama işlemi yapılmadan ve onaylanan teşvik prim tutarı müvekkiline gösterilmeden, SGK e-bildirge şifresini değiştirdiğini, teşvik primlerinin tamamının veya ne kadarlık bölümünün lehlerine onaylanıp kendilerine iadesinin görülmesinin engellendiğini, davacının sözleşmede yer alan edimini eksiksiz ve kusursuz bir şekilde ifa ettiğini, erişim engellendiğini için bedelin hesaplanamadığı, bu nedenle fatura düzenlenmediği, davacının davalıya ihtarname gönderdiğini, ancak SGK e-bildirge şifreleri verilmediği gibi herhangi bir ödeme de yapıldığını, 6100 Sayılı HMK’nın 107/1. Maddesi uyarınca işbu|davada harca esas “simgesel” değerin 4.2. Maddesine aykırı eylemde 1.000 TL olduğunu ve bilirkişi incelemesi neticesinde itespit edilecek neticesinde dava değerini ıslah edeceklerini beyan ederek, davanın belirsiz alacak davası olarak kabulüne, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla taraflar arasında akdedilen sözleşmede yer alan edimlerin ifa edildiğinin tespitinin ve alacağın bilirkişi marifetiyle belirlenerek borcun muaccel hale geldiği tarihten itibaren ticari faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen sözleşmenin Müvekkili şirket yetkilisi tarafından akdedilmediğini, davanın yetkisiz Mahkemede açıldğını, müvekkili şirkete ait olan şifrenin zaten 3. Kişilerle paylaşılmamasının olağan olduğunu, bu bilgi ve şifreler şirketlere özgü ve yalnizca şirket yetkililerinin kullanımına açık olduğunu, ortada geçerli bir sözleşme olmadan davalıya ait özel bilgi, belge ve dökümanların bulunduğu bir portala giriş yapılmasının zaten başlı başına suç olduğunu, ortada bit sözleşme olması ihtimalinde dahi davacı tarafından tamamlanmamış bir edimin söz konusu olduğunu, davacının yetkisiz kişiler ile ne görüştüğünün müvekkil şirketçe bilinmediğini, davacının iddialarını ileri süreceği tarafın sözleşmede yetkisiz imzası bulunanlar olduğunu, davacı tarafın geçersiz olarak akdettiği sözleşmenin 4.3 maddesinde “elden KDV’siz olarak ödenecektir.” ibaresi olduğunu, bu ibarenin sözleşmede mevcudiyeti dahi köklü ve uzun yıllardır faaliyetini sürdüren şirkete ait olmadığının delaleti olduğunu beyan ederek, davanın husumet noksanlığı nedeniyle, davanın esasına geçilmesi halinde müvekkili şirketin hiç bir sorumluluğunun olmamasından ve davacının davasını sözleşmede imzası bulunan yetkisiz kişilere de rücu edebilme hakkının olmasından dolayı esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca, davalıya sunulduğu iddia edilen hizmete ilişkin bedelin davalıdan tahsili istemine yönelik alacak davasıdır.

…ve Malatya SGK Başkanlığına müzekkere yazılarak dava konusu 16/02/2019 tarihli sözleşme akdedildikten sonra davalı tarafa herhangi bir teşvik primi iadesinin bulunup bulunmadığı hakkında mahkememize bilgi verilmesi istenilmiş gelen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
…ve Malatya Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 16/02/2019 tarihi itibari ile davalı şirket yetkililerinin Mahkememize bildirilmesi istenilmiş gelen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyanın konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere var ise davacı alacağının tespitinin yapılması istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
14/03/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; davacı defterlerinde dava konusuna ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, davalı adına Av. Reşit Alaca’nın sözleşme akdettiği ancak ilgili kişinin davalı yetkilisi olduğuna dair belgeye rastlanmadığı, sözleşmenin geçerli olup olmadığına ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu, mahkemece taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin olduğunun kabulü halinde, SGK yazısında yer alan prim tutarının dayalı adına iade/mahsuba konu olması durumunda davacının davalıdan talep edebileceği alacak tutarının 12.850,53 x 9620 – 2.570,10 TL olarak hesaplandığı, sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Davalının yetki itirazına TBK 89. Maddesi uyarınca itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığın taraflar arasında geçerli bir sözleşme ilişkisi olup olmadığı, sözleşmedeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait bulunup bulunmadığı, davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği, hususlarına ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmü uyarınca davacının davalıya hizmet sunduğuna yönelik somut bilgi ve belge sunmadığı, dava konusu sözleşmede imzası bulunan ilgili kişinin davalı şirket yetkilisi olduğuna dair bilgi/belgenin dosya sunulmadığı anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 21,40-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

6- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2022

Katip … Hakim …
e-imza

e-imza