Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/314 E. 2022/58 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/314 Esas – 2022/58
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/314
KARAR NO : 2022/58

BAŞKAN :…..
KATİP :….

DAVACI :…..

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/05/2021
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında bir iş ilişkisi kurulması aşamasında müvekkil tarafından davalı şirkete teminat senedi tanzim edilerek verildiğini, müvekkili ile davalı şirketin anlaşamaması neticesinde iş ilişkisinin kurulamadığını, borcun doğumunu sağlayacak herhangi bir ilişkinin de bulunmadığını, bu hususta inceleme yapılması halinde davalı şirketin ticari defterlerinde de herhangi bir borcu doğuracak işlemin var olmadığının görüleceğini belirterek, müvekkilinin teminat olarak verilen bonolardan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesini talep etmiştir.

2.Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamıştır.

3.Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava; menfi tespit davasıdır. Davacı vekiline 04/11/2021 tarihli celse, “dava dilekçesinde bilgileri verilmeyen dava konusu senetleri bildirmesi, taraflar arasındaki ticari ilişkinin mahiyetini açıklaması ve davacının tacir olup olmadığına dair beyanda bulunması” için iki hafta kesin süre verilmiş, davacı vekili 17/11/2021 tarihli yazılı beyanında; müvekkilinin dezenfektan vb ürünlerin satışı konusunda davalıdan ürün almak üzere teminat olarak dava konusu bonoları verdiğini belirtmiş, 20/01/2022 tarihli duruşmadaki beyanında müvekkilinin tacir olmadığını beyan etmiştir.

6102 sayılı TTK’nın 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması, yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünden düzenleme olması gerekmektedir. Anılan Kanunun 5.maddesinde ise, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunun şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olup, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir.

Somut olayda uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan mutlak ticari davalardan değildir. Davacı vekilinin açık beyanı ve dosyaya sunulan delillere göre, davacı taraf tacir olmadığından, tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması şartını taşımayan bu dava nispi ticari davada değildir. Buna göre mahkememiz bu dava yönünden görevli mahkeme olmayıp, açılan bu davada görevli mahkeme HMK 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Buna göre HMK 114/1-c maddesinde düzenlenen “mahkemenin görevli olması” dava şartı bulunmadığından aynı yasanın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;

1-Açılan davada HMK 114/1-C maddesinde düzenlenen “Mahkemenin görevli olması” dava şartı bulunmadığından HMK 115/2 maddesi uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın görevli ANKARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan….
Katip…..
(E-imzalıdır)