Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/283 E. 2022/452 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/283 Esas – 2022/452
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/283 Esas
KARAR NO : 2022/452

HAKİM :…
KATİP :….

DAVACI….
DAVALI ….
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/05/2021
KARAR TARİHİ : 10/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2016 yılında müvekkili şirketle davalı şirket ticari bir anlaşma yapmış olup bu anlaşma gereği müvekkil şirketin davalı şirketten boru alımı yapılması için anlaşma yaptığını, sözleşme konusu para olduğundan ve bölünebildiğinden, … 10.Ticaret Mahkemesi 2021/43 Esas sayılı dosya üzerinden dava açıldığı, 37.000 Amerikan Dolarının-talep edilmeyen kısmı için 35.000 Amerikan Doları – kısmı için bilirkişi raporları gelene kadar bir hak kaybı oluşmaması ve faizin işlemesi ve müvekkilinin tacir olduğundan iade edilmeyen paradan dolayı uğradığı müsbet zararın hesaplanarak müvekkile ödenmesi için ve başkaca hak kayıplarının oluşmaması için bu davayı açtıklarını, davacının sözleşme gereği ödemelerini yaptığını, müvekkili şirketin ihracat yaptığı Ülke ödemelerini göndermeyince davacının ekonomik kriz yaşadığını, bu durumun davalı tarafa bildirildiğini, sözleşme ile ilgili 37.000 Amerikan Dolarına denk gelen ödemenin iade edilmesinin istendiğini, davalının ödenen bedeli iade etmediğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak yasal faizi ile 37.000 Amerikan dolarının dava konusu yapılan kısmı hariç 290.000 TL 35.000 Amerikan Doları asıl alacak ve 1.000 TL müspet zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak davalı şirketten müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ürünleri sattığı ülke ile sıkıntı yaşadığı için kendisi için özel olarak üretilen ve başka hiçbir yerde kullanılamayacak olan ürünleri teslim almaktan imtina ettiğini, davacının son siparişine ait ürünler halen teslime hazır halde davalıya ait Kazan fabrikasında muhafaza edildiğini, davanın müspet zarar tahsili talebiyle açıldığını, ancak davalının sözleşme gereğince temerrüdü söz konusu olmadığını ve davacının da bu yönde bir iddiasının bulunmadığını, görüldüğü üzere davacının davalıdan müspet zarar talep edemeyeceğini ve neticede davanın reddinin gerektiğini, taraflar arasında imzalanmış sözleşme uyarınca davalının davacıya borcu para borcu olmayıp, sipariş etttiği ürünleri üretip teslim etme borcu olduğunu, davalının bu ürünleri 2016 yılında üretmiş ve defalarca görüşülmesine rağmen davacı tarafından teslim alınmamış, hali hazırda da davacının teslim alması için depolarında beklettiğini, davacı TBK m. 106 kapsamında temerrüt halinde olduğunu, bu nedenle müvekkilinin uğradığı zararları davacıdan tazmin hakkı saklı kalmak kaydıyla, davanın zamanaşımından ve esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi/boru teslimine yönelik ödenen bedelin iadesi istemine yönelik istirdat ve müspet zarar tazmini istemine ilişkindir.
Taraf vekillerine HMK’nın 222. Maddesi uyarınca ticari defter ve belgelerini ibraz etmek üzere süre verilmiştir. Davacı vekilinin müvekkili şirketin ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, davalı vekilinin müvekkili şirketin ticari defter ve belgelerinin bulunduğu adresi bildirdiği görülmüştür.
Kahramankazan Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak 2021/17 Değişi İş sayılı dosyası Uyap üzerinden celp edilmiştir.
Dosyanın konusunda uzman mali müşavir, nitelikli hesap uzmanı ve malzeme mühendisi (metalürji) bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere var ise davacı alacağının tespitinin yapılması istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
21/12/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; davalı/borçluya ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne, Muhasebe İlke ve Kurallarına ve Defter Beyan Sistemi ile ilgili olarak yayımlanan VUK ile ilgili olarak yayımlanan 486 Sıra nolu Tebliğde uygun olarak tutulduğu, davalı kayıtlarına göre davalı tarafından 2016 yılı içinde toplam 8 adet fatura karşılığında KDV dahil 383.541,87 Amerikan Doları (1.214.759,62 TL) tutarında mal/hizmet satışı yaptığı, davalı kayıtlarına göre, davacı/alacaklı tarafından davalı/borçluya 2016 yılı içinde toplam 421.150,00 Amerikan Doları (1.214.699,49 TL) avans mahiyetinde ödeme yaptığı, davalı kayıtlarına göre 31.12.2016 tarihi itibariyle davacı/alacaklı tarafından davalı/borçluya fazladan yapılan USD cinsinden ödemenin (421.150,00-383.541,87—) 37.608,13 USD olduğu, 31.12.2016 tarihi itibariyle yapılan değerleme sonucuna göre 37.608,13 USD’nin TL karşılığının 132.350,64 TL olduğu, bu tutarın davalı kayıtlarında 31.12.2016 tarihi itibariyle “340-Alınan Sipariş Avansları” hesabında gösterildiği, raporun 4. Bölümünde açıklandığı üzere davacı tarafından dava dosyasına sunulan defter kayıt ve belge özetlerine göre, davalı borçludan 31.12.2016 tarihi itibariyle Davacı/alacaklı … Enerji …LTd.Şti’nin davalı …Vana A.Ş. den 114.791,39 TL alacaklı olduğunun gösterildiği, bu tutarın Amerikan Doları karşılığının gösterilmediği, ancak dava dilekçesinde davacının toplam 37.000,00 Amerikan doları alacağının olduğunu beyan ettiği, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve 31.03.2016 tarihli PI310316AVB numaralı proforma faturadaki malzemelerden, KDV hariç 22.623,00 USD’lık kısmının davacıya teslim edilemediği, Davalı …Vana San. Ve Tic. A.Ş.’nin … Enerji Üretim Petrol İnşaat İnş. Mlzm. Madencilik Teks. Gıda San, Tic. Ltd. Şti.’ne düzenlemiş olduğu faturalardasindirim yaptığı dikkate alındığında davalı tarafından davacıya teslim edilemeyen ürünlerin bedelinin KDV hariç (22.623,00 USD – 1.583,61 USD) — 21.039,39 USD olduğu, davalı kayıtlarına göre davalı tarafından 2016 yılı içinde davacı/alacaklıya toplam 8 adet fatura karşılığında KDV dahil 383.541.87 Amerikan Doları tutarında mal/hizmet satışı yapıldığı, 21.039,39 USD karşılığında üretilmiş ancak davalı tarafından teslim alınmayan ürün olduğu dikkate alındığında davacıya teslim edilen ve davacı adına üretilen mal bedelinin (383.541,87421.039,39—) 404.581,26 USD olduğu, Davalı/alacaklı davalı/borçluya 2016 yılında toplam 421.150,00 USD avans mahiyetinde paralar gönderdiğine göre fazladan ödenen avans tutarının (421.150,00- 404.581,26-) 16.568,74 USD olarak hesaplandığı, davalı tarafından üretilip davacı tarafından teslim alınmayan ürünlerin tamamının özel olarak üretilen ve başka hiçbir verde kullanılamayacak olan ürünler olduğu, davalı yanın sözleşme gereği üzerine düşen edimleri ifa ettiği, davacı tarafın ise sözleşmenin 6. Maddesi gereği ürünleri davalının fabrikasından teslim alması gerekirken teslim almadığı ve teslim alamama sebebinin davalı taraftan kaynaklanmadığı, ürünlerin üretim ve tesliminde davalı tarafa kusur atfedilemeyeceği, Davacının talep etmiş olduğu 1.000,00 TL müspet zarara ilişkin olarak; davalının kusuru ve borçluya bildirme, uygun bir süre verme şartlarının mevcut olmaması sebebiyle müspet zarar hesabının yapılamadığı, kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Davalı vekilinin beyan ve itirazlarını karşılar, seçenekli hesaplama yapılmak üzere dosyanın ek rapor tanzimi için yeniden bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş gelen bilirkişi ek raporu dosyamız arasına alınmıştır.
01/04/2022 Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda Özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşme ve eki 31.03.2016 tarih ve PI310316AVB numaralı proforma faturanın; 1. Sayfasında 25 Adet olarak sipariş edilen …TEE 300x200x300 YH (PN10) …adlı nün tamamının, Sayfasında 3 Adet olarak sipariş edilen …TEE 200x150x200 YH (PN10) …adlı ürünün tamamının, Sayfasında 2 Adet olarak sipariş edilen …TEE 200x100x200 YH (PN10) …adlı ün tamamının, sayfasında 46 Adet olarak sipariş edilen …TEE 400×400 YH (PN10) …adlı ürünün tamamının, 3. Sayfasında 32 Adet olarak sipariş edilen …TEE 400x200x400 YH (PN10) …adlı ürünün tamamının, davalı tarafından davacı adına düzenlenen faturalar ve sevk irsaliyeleri ile teslim edildiği, dolayısıyla davacının siparişinden fazla olarak üretilip davalının deposunda muhafaza edilen bu ürünlerin davalı /borçlunun borcunun tespiti sırasında davalı lehine dikkate alınmaması gerektiği, Mahkemece davacıya teslim edilemeyen ürünler için KDV hesaplanması yönünde karar verilmesi halinde, davacı tarafından teslim alınmayan KDV hariç 21.039,39 USD tutarındaki ürünler için %18 oranında USD tutarında Katma Değer Vergisi hesaplanması gerekeceği ve KDV dahil 6.39 USD olduğu, davacıya teslim edilemeyen ürünler için Katma Değer Vergisi hesaplanmaması yönünde karar verilmesi halinde, davacı tarafından davalıya fazladan ödenen avans tutarının (421.150,00-404.581,26-) 16.568,74 USD olarak hesaplandığı, Katma Değer Vergisi hesaplanması yönünde karar verilmesi halinde, fazladan ödenen avans tutarının (421.150,00-408.368,26-) 12.781,74 USD olarak hesaplandığı, davalı tarafından üretilip davacı tarafından teslim alınmayan ürünlerin tamamının özel olarak üretilen ve başka hiçbir yerde kullanılamayacak olan ürünler olduğu, Davalı yanın sözleşme gereği üzerine düşen edimleri ifa ettiği, davacı tarafın ise sözleşmenin 6. Maddesi gereği ürünleri davalının fabrikasından teslim alması gerekirken teslim almadığı ve teslim alamama sebebinin davalı taraftan kaynaklanmadığı, ürünlerin de davalı tarafa kusur atfedilemeyeceği, davacının talep etmiş olduğu 1.000,00 TL müspet zarara ilişkin olarak; davalının kusuru ve borçluya bildirme, uygun bir süre verme şartlarının mevcut olmaması sebebiyle müspet zarar hesabının yapılamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Alacaklının temerrüdü TBK’nun 106. Maddesinde “Yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşmüş olur.” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, alacaklının temerrüdünün gerçekleşebilmesi için ifanın usulü dairesinde önerilmesi ve alacaklının bu ifa önerisini haklı bir neden olmaksızın reddetmiş olması gerekir. TBK’nun 107.maddesi hükmü uyarınca borçlu borcun konusu, bir şeyin teslimi ise “tevdi” ile borcundan kurtulabilir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. Müspet zarar akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır. Müspet zarar sözleşme tam olarak ifa edilmiş olsaydı alacaklının malvarlığının arz edeceği durum ile sözleşmeden dönülmüş olması sonucu mevcut hali arasındaki farkı ifade eder. Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, alacaklının müspet zararının talep edebilmesi sözleşmeden dönmemiş olmasını gerektirir ( TBK 125/2). Diğer bir deyimle sözleşmeden dönmüş olan taraf müspet zararının tazminini isteyemez. Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü (TBK 112) olduğundan borçlu sözleşmeden dönmüş ve dönmekte haksız ise, dönmede kusursuz olan alacaklı müspet zararının tazminini talep edebilir.
Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi çerçevesinde davanın süresinde açıldğı görüldüğünden davalı tarafın zamanaşımı itirazına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davacının davalı şirketten boru alımı konusunda 2016 tarihinde sözleşme akdedildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacının dava dışı 3. Kişiye ihracat gerçekleştirememesinden bahisle ürünleri teslim almaktan imtina etmesinin ve fazla ödeme olduğu iddiasının yerinde olup olmadığı, müspet zararın doğup doğmadığı, hususlarına ilişkindir. Somut olayda taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalı tarafın ürün ve malzemeyi teslim etme yükümlülüğünü yerine getirdiği, sözleşmenin 6.maddesinin “Satıcı siparişe ait ürettiği ve sattığı ürünlerin tamamını Kazan/ANKARA depolarında araç üzerinde teslim edecektir” şeklinde olduğu ve davacının teslim alma yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davalının davacıya noter ihtarnamesi gönderdiği, ayrıca davalının tevdii mahalli belirlemek suretiyle teslim etme borcundan kurtulduğu, TBK’nın 106. Maddesi uyarınca davacı alacaklının temerrüde düştüğü, davacının Türkmenistan’ın mal alımı yapmaması nedeni ile ürünleri teslim almama iddiasının taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince davalı tarafı bağlamayacağı ve bu durumun mücbir sebep kabul edilemeyeceği, davacı tarafından teslim alınmayan ürünlerin özel olarak üretilen ürünler olduğu görülmüştür. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8.3 maddesine göre ihracat gerçekleşmediğinden davacının KDV oranından da sorumlu bulunduğu, davacı tarafından sipariş edildiğine dair belge olmayan ve davalı deposunda bulunan bir kısım ürünlerin hesaplamaya dahil edilemeyeceği, davalı deposunda bulunan ve sözleşme kapsamında bulunan ürün ve malzeme bedelinin 21.039,39 ve KDV eklenmesi ile 24.826,39 Amerikan Doları bedelinde olduğu, teslim edilen ürünleri bedeli olan 383.541,87 Amerikan Doları eklendiğinde sözleşme kapsamında olan ürünlerinin bedelinin toplamda 408.368,26 Amerikan Doları olduğu, yapılan toplam ödemenin ise 421.150 Amerikan Doları olduğu görüldüğünden fazladan 12.781,74 Amerikan Doları ödeme yapıldığı, sözleşme kapsamında davalı deposunda bulunan aşağıda belirtilen ürünlerin davacıya ait olduğu, talep sonucunda talep edilmemiş olsa dahi, infazda tereddüt olmaması maksadıyla ürünlerin davacıya verilmesine, davacı tarafın dava dilekçesinde 35.000 Amerikan Dolarının karşılığının 289.000 olduğunun belirttiği, taleple bağlı kalınarak 12.781,74 Amerikan Dolarının belirtilen kur karşılığı(8,25) olan 105.540,65-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının sözleşmeye aykırı davranışı bulunmadığından müspet zararın tazmini isteminin ve fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; tevdii mahalli sureti ile davalı Fav Vana AŞ. Nezdinde bulunan toplam bedeli KDV dahil 24.826,39- USD bedelli …2816 DN 1200 PN 16 ÇELİK DÜZ FLANŞ 9 ADET,…2816 DN 1400 PN 16 ÇELİK DÜZ FLANŞ 2 ADET,…2810 DN 800 PN 10 ÇELİK DÜZ FLANŞ 1 ADET,…2810 DN 1000 PN 10 ÇELİK DÜZ FLANŞ 4 ADET,…2810 DN 1200 PN 10 ÇELİK DÜZ FLANŞ 9 ADET,…2888 DN 400 PN 10 ÇELİK KÖR FLANŞ 165X6ADET ürünlerin davacıya verilmesi ile 105.540,65-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 7.209,48-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 4.952,48-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 2.257,00-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 13.976,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 21.362,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 4.952,48-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 5.011,78TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 3.600,00-TL Bilirkişi ücreti, 74,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.674,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.337,27-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320 TL’nin kabul oranına göre 480,39- TL’sinin davalıdan, 839,61-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde… Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/06/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza