Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/263 E. 2022/404 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/263 Esas
KARAR NO : 2022/404

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …..
Av. …
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/04/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete ait 4 tekerlekli arazi aracının (ATV) tamir işlerinin müvekkili şirket tarafından yapıldığını, tamir işlerinin bitirilmesinin ardından aracın sağlam şekilde teslim edildiğini, 28.03.2020 tarihli 8.050,85 TL’lik faturanın düzenlendiğini ve faturaya bir itiraz olmadığını, fatura bedeli ödenmediğinden alacağın takibi için 08.09.2020 tarihinde …16. İcra Müdürlüğü’nün 2020/8027 E. sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, ancak davalının icra takibine itirazı neticesinde takibin durdurulduğunu belirterek, davalının takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmeni talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının taraflar arasında düzenlenen yazılı bir eser sözleşmesi sunmadığını ve davacı tarafın ispatlanamayan sözleşmeye ilişkin olarak talepte bulunma hakkı söz konusu olmadığını, davacı tarafından sunulan faturanın tek başına kesin delil niteliği taşımadığını ve ilgili faturada müvekkil şirketin imzasının veya kaşesinin mevcut olmadığını, davacının tamirinin yapıldığını iddia ettiği ATV tipi aracın müvekkil şirkete ait olmadığını, müvekkilin uhdesinde bulunmayan aracın tamirine ilişkin bedelin müvekkilden talep edilmesinin kabul edilemez olduğunu ve davanın husumet yokluğu nedeni ile reddinin gerektiğini, her ne kadar kabul edilmese de dava konusu aracın davalı şirkete tesliminin ardından 8 ay boyunca davacı şirketçe araca ilişkin herhangi bir tamir işlemi gerçekleştirilmediğini, davacı tarafından henüz tamir işlemi gerçekleştirilmemesine rağmen ücret ödemesi istendiğini, dava konusu tamire ilişkin olarak … … ‘e “motor tamir bedeli” açıklaması ile 15.000,00 TL para ödendiğini, …’in davacı şirket çalışanı olduğunu, davacı şirket tarafından aracın teslim alındığı, tamirinin gerçekleştirildiği ve eksiksiz olarak teslim edildiğine ilişkin yazılı delil sunulamadığını, davacının, dava konusu araç tamir işlemine ilişkin olarak borcun 8.474,35 TL olduğunu iddia ettiğini, 15.000,00 TL’lik ödeme dikkate alındığında, davacı şirket tarafından araç tamirine ilişkin olarak fazla bedel talep edildiğini, bu durumda müvekkilinin alacaklı konumunda olduğunu, beyanla açılan davanın öncelikle yetkisizlik ve husumet yokluğu nedenlerinden dolayı usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davacı tarafından ispat edilemeyen davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacının faturaya dayalı olarak alacağın tahsili amacıyla başlattığı icra takibine karşı davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

…16. İcra Dairesi’nin 2020/8027 Esas sayılı dosyasının celbi sağlanmış olup gelen icra dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Tarafların bağlı bulunduğu Vergi Dairelerine müzekkere yazılarak davaya ve takibe konu 28/03/2020 tarihli fatura da eklenerek, tarafların 2020 yılı ilk altı ayına ilişkin BA/BS formlarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş gelen müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflara/vekillerine HMK. 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren defter ve kayıtları mahkememize sunmaları yönünde 2 haftalık kesin süre verilmiş olup, taraf vekillerinin müvekkilleri şirketlerin ticari defterlerinin bulunduğu adresi bildirdiği görülmüştür.
Dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların ticari defter ve kayıtlarında akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, ticari defterlerinde uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu, Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevapları da değerlendirilerek ve mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
31/03/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davacı …Motor Eğt. Oto. ve Gıda İnş. Taah. Org. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait ticari defterlerine göre, 03.09.2020 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu 8.050,85 TL alacaklı olduğu, bununla birlikte, takip tarihinden sonra, 31.12.2020 tarihinde davalıdan olan alacağın, mahsup edilmek suretiyle kapatıldığı ve davacının davalıdan takibe konu herhangi bir alacağının kalmadığı, öte yandan, davalı …Görüntü ve Sahne Sistemleri Tic. Ltd. Şti.’ye ait ticari defterlerin Alanya/ANTALYA’da olması nedeniyle davalıya ait ticari defterlerin incelenme imkanının elde edilemediği görüş ve kanaatine varılmıştır.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. İş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Davalının yetki itirazına TBK’ nın 89. Maddesi uyarınca itibar edilmemiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 2017/19-822 Esas, 2018/1754 Karar sayılı ilamı; “Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamışken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre, gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır. Bunun gibi takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda da ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından itirazın iptalinin istenilmesinde hukuki yararın mevcut olmayacağı kuşkusuzdur.” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık davacı tarafından fatura alacağına dayalı başlatılan takipte davalının yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı, taraflar arasında “ATV aracı” tamiri konusunda sözleşme akdedilip akdedilmediği, Mahkememizin yetikli olup olmadığı, davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususlarına ilişkindir. Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Davacı vekili takibe konu borcun davalı/borçlu tarafından ödenmediğini iddia etmiş ise de; ticari defterlerine göre ilgili borcun ödendiği, bu aşamada borcun kimin tarafından ödendiği hususunun taraflar arasındaki iç ilişkide önem arz edeceği, dava açılmadan önce takip dosyasına konu borcun ödendiği, itirazın iptali davası açılmasındaki amaç, itiraz nedeniyle durmuş olan takibin devamını sağlamak ve alacağın tahsil edilmesi olduğundan, borçlunun tüm borcu ödemesiyle amacın gerçekleştiği anlaşıldığından, dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-6100 Sayılı HMK’nın 114/1-H bendinde düzenlenen “hukuki yarar” dava şartı bulunmadığından aynı yasanın 115/2 Maddesi uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 102,36-TL harçtan mahsubu ile kalan 21,66-TL’nin talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 5.100- TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya ödenmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza