Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/256 E. 2022/470 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/256 Esas
KARAR NO : 2022/470

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …..
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … – …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili tarafından verilen 20.04.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket ile davalı yan arasında ticari bir alışverişin gerçeleştiğini, davalı yanın müvekkil şirketten birim fiyatı 10.00 TL den toplamda 50 adet, birim fiyatı 15.00 TL den toplamda 50 adet, birim fiyatı 15.00 TL den toplamda 15 adet, birim fiyatı 5.00 TL den toplamda 20 adet paslanmaz bağlantı aparatı ve metre uzunluğu 35.00 TL den toplam 6 metre, metre uzunluğu 28.00 TL den toplam 18 metre 304 kalitede paslanmaz boru ürünlerini satın almış olup toplamda ise KDV dahil 2.701,02 TL tutarındaki 01.04.2020 tarihli irsaliyeli fatura kesildiğini, müvekkilinin belirtilen malları faturaları teslim ettiğini ve üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, davalının ise malları teslim aldığı halde malların bedelini ödemediğini, dolayısıyla … 4. İcra Müdürlüğü nezdinde kesilen faturaya istinaden 2.701,02 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının; sadece 281,34 TL borcunun bulunduğunu başkaca bir borcu bulunmadığı sebebiyle itirazı neticesinde takibin durdurulduğunu, davalı yanın tamamen kötüniyetli olarak süreci uzatmak adına itirazda bulunup iddiasını soyut olarak ifade ettiğini, davalının ispat yükümlülüğünün olduğunu ve borcunu somut delil ile ispat edemediğini, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle; itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talebi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
SAVUNMA
Davalı şirketin/vekilinin işbu dava dilekçesine karşı cevap dilekçesine dosyasında rastlanmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; faturaya dayalı alacak nedeniyle itirazın iptali davasına ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.

Dosyamız arasına icra dosyası, faturalar, tarafların defter ve kayıtları alınarak, bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmıştır.
21/10/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin dosyasında mevcut olmadığı, davaya konu fatura ve fatura içeriklerine davalı şirketin 8 günlük yasal süresi içerisinde bir itirazının olduğunu gösterir herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığı, icra takibine ve işbu davaya konu ve yukarıda 5 inci maddede ayrıntılı olarak arz ve izah edilen KDV dahil 2.701,02 TL bedelli faturanın tamamının ya da bir kısmının ödendiğini gösterir herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığı, taraflara ait ticari deftlerlerle ilgili herhangi bir bilgi ve belgeye dosyasında rastlanmadığından ticari defterler ve kayıtları üzerinde akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, ticari defterlerde uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu hususunda herhangi bir inceleme yapılamamış olup, ticari defterlerin dosyaya kazandırılması durumunda daha açık bir değerlendirme yapılabileceği, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Bilirkişiden alınan ek rapordan özetle, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin dosyasında mevcut olmadığı, davaya konu – fatura ve fatura içeriklerine davalı şirketin 8 günlük yasal süresi içerisinde bir itirazının olduğunu gösterir herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığı, icra takibine ve işbu davaya konu kök raporumuzda ayrıntılı olarak arz ve izah edilen KDV dahil 2.701,02 TL bedelli faturanın tamamının ya da bir kısmının ödendiğini gösterir herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadı; 2021/4070 esas sayılı dosyasında kayıtlı 01.04.2020 tarihli, 306663 sıra nolu 2.701,02 TL bedelli faturaya bağlı asıl alacak miktarının, davacı şirketin ticari defter kayıtları ile uyumlu olduğu tespit edildiğinden, davacı şirketin; davalı şirketten 2.701,02 TL lik alacağının oluştuğu ve ayrıca da asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren fiili tahsil tarihi itibariyle hesaplanabilecek değişen oranlarda işleyecek faiz alacağının da oluşmuş olduğu, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Davacı tarafından satılan mallara ilişkin düzenlenen faturalar davalı tarafından 8 gün içinde itiraz edilmeyerek içeriği kesinleştirilmiştir. Tarafların defter kayıtları da faturalar ile uyumludur. Bu haliyle davacının takip tarihi itibariyle kesinleşen faturalar nedeniyle alacağını talep etmesi yerindedir. Takip tutarı ve istenilen faiz yerindedir. Aynı şartlarla devamı gerekir.
Alacak kesinleşmiş faturaya dayanmakla likittir. Bu nedenle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, … 4. İcra Müdürlüğünün 2021/4070 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına,
Takip çıkış tutarının %20’si olan 587,22-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 253,10-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 59,30-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 193,80-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 2.936,12-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 59,30-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 147,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.266,10TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 15/06/2022

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR