Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/230 E. 2021/588 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/230 Esas – 2021/588
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/230 Esas
KARAR NO : 2021/588

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI :….
VEKİLİ : Av…..
DAVA : Sigorta
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ : 07/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait 2011 model BMW 5.20d markalı… plakalı araçta 26.07.2020 tarihinde yol çalışmasından kaynaklı bir kaza meydana geldiğini, kazanın oluşu ile birlikte arabanın büyük hasara uğradığını, motorunda büyük bir zarar oluştuğunu, davacının gerçekleştirdiği kazanın Ankara çevre yolunda olup Bayındır Barajı köprüsünden geçtiği esnada yol çalışmasından dolayı şerit değiştirme anında meydana geldiğini, davacının sebebiyet vermediği tek taraflı kazada aracında meydana gelen zararın sigorta tarafından karşılanmamasının haksız olup davacının delil tespiti için yaptığı masraflardan dahil olmak üzere şimdilik fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla (kısmi dava) davalının temerrüt tarihi olan 22.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesini, tüm yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı yan üzerine bırakılmasına dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle ekspertiz raporu alındığını, rapora göre davacının ağır kusurunun bulunduğunu, sigorta şirketinin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, gerçek zararın iddia eden kişi tarafından ispat edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, 26/07/2020 tarihinde gerçekleşen kaza nedeniyle davalı Sigorta Şirketinden kasko poliçesi kapsamında tazminat istemine ilişkindir .
Ankara …. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2020/80 Değişik İş sayılı dosyası istenmiş, Uyap üzerinden Mahkememize gönderilmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1-k maddesinde “tüketici”, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-l maddesinde ise “tüketici işlemi”, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade edilmiştir. Aynı kanunun 73/1 maddesinde ” tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2.maddesinde de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, somut olayda; davacının davalı sigorta şirketine karşı kasko poliçesine dayalı olarak aracında meydana gelen hasar kaybına ilişkin değer kaybına yönelik tazminat isteminde bulunduğu, davacı gerçek kişi olup, davaya konu aracın da hususi nitelikte bulunduğu nazara alındığında, davacının tüketici konumunda bulunduğu anlaşıldığından, Görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın HMK 114. ve 115. maddesi gereğince usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Görevli mahkeme Ankara Tüketici Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın HMK 114. ve 115. maddesi gereğince usulden reddine,
HMK’nun 20. maddesi gereği, Mahkememiz kararının kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dosyanın kesinleştirilerek görevli mahkemeye gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK331/2 maddesi gereğince görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, davacı ve davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı/vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/09/2021

Katip ….
e-imza

Hakim …..
e-imza