Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/192 E. 2022/90 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/192 Esas
KARAR NO : 2022/90

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı 078139 Nolu 23.12.2021 tarihli 11.961,66 TL tutarında ve 078174 Nolu 30.12.2019 tarihli 10.326,89 TL tutarında 2 adet fatura kesildiği, 2019 yılı muavin defter dökümlerinde bu faturaların görüleceği, davalının davacı yana 22.288,55 TL’lik borcunun bulunduğu ve faturalara ilişkin bir ödemenin yapılmadığı, davalıya karşı 2 adet fatura bedelinin zamanında ödenmemesi sebebi ile takip başlatıldığını, Ankara ….İcra Müdürlüğü’nün 2020/8904 E sayılı dosyasında 23.908,48 TL tutarında icra takibine itirazda bulunulduğu, yapılan bu itirazın sonucu olarak takibin durdurulmasına karar verildiğini beyan ederek davanın kabulüne, takip dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, faturanın her zaman düzenlenebilir olduğunu ve taraflar arasında ilişkinin ispatında yeterli olmadığını, davalı şirketin ibraz edilen faturaların teslim alındığına dair faturalarda herhangi bir kaydın olmadığı, fatura verenin hizmeti yaptığına ilişkin bir ispatının olmadığı, sadece kayıtların yeterli olamayacağı hizmetin olduğuna ilişkin ispatın da olması gerektiği, davacı yanın ibraz ettiği cari hesap ekstrasına itibar edilemeyeceği, davacının taleplerini kabul etmemekle beraber icra takibinde işlemiş faiz talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının taleplerini kabul anlamına gelmemekle birlikte icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini beyan ederek, davanın reddine, davacı yan aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından ticari mal alım satımına dayalı fatura alacağının tahsiline yönelik davalı aleyhine başlatılan icra takibine karşı davalı tarafça yapılan borca itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/8904 E. Sayılı dosyasının celbi sağlanmış olup Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır. İcra Dosyasının incelemesinde; Alacaklı … ETİKET Ambalaj Sanayi ve Ticaret Ltd Şti. tarafından borçlu … Eğitim Tek.Bil.Kır.Mat.Pro.San.Tic Ltd Şti aleyhine cari hesap mutabakatından bakiye 22.288,55 TL asıl alacak ve 1.619,93 TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 23.908,48 TL’nin tahsili amacıyla takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların bağlı bulunduğu Vergi Daireleri’ne müzekkere yazılarak davaya konu 2 adet faturanın BA-BS formlarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş gelen müzekkere cevapları Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Taraf vekillerine HMK. 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren defter ve kayıtları mahkememize sunmaları yönünde 2 haftalık kesin süre verilmiş olup, taraf vekillerinin müvekkilleri şirketlerin ticari defterlerinin bulunduğu adresleri bildirdiği görülmüştür.
Dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların ticari defter ve kayıtlarında akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, ticari defterlerinde uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu, Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevapları da değerlendirilerek ve mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
10/12/2021 tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle: Taraflara ait ticari defter kayıtlarına göre; davacının 16.10.2020 takip tarihi itibariyle davalıdan 22.288,55 TL alacaklı olduğu, davacının söz konusu tutarı 16.10.2020 takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede talepteki %10 avans faiz oranı üzerinden işleyecek faiz tutarı olan 1.619,93TL ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu, davalının takibe yaptığı itirazın yerinde bulunmadığı, bu çerçevede takibin 23.908,48 TL üzerinden devamının gerektiği, sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari ilişkiye yönelik alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği davacı defterlerinden ve davalı defterlerinden anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme kısmen esas alınmıştır. Davacı tarafından başlatılan takipte, takibe konu 22.288,55-TL bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/8904 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin; 22.288,55 TL asıl alacak yönünden devamına, davacı tarafından takipten önce usulüne uygun bir ihtar bulunmadığından davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/8904 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 22.288,55-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesine,
2-Hükmolunan 22.288,55-TL’nin %20’si olan 4.457,71-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
4-Davalının tazminat talebinin reddine,
5-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.522,53-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 288,76-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.233,77-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre reddedilen kısım yönünden hesaplanan 1.619,93-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 288,76-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 348,06TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan; 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 35,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.035,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 965,34-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320-TL’nin kabul oranına göre 1.230,56-TL’sinin davalıdan, bakiye bedelin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza