Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/135 E. 2022/197 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/135 Esas – 2022/197
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/135 Esas
KARAR NO : 2022/197

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
DAVALI …
DAVA : Menfi tespit-istirdat (Abone Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi tespit-istirdat (Abone Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili tarafından verilen 26.02.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirketin yabancı dil alanında hizmet verdiğini, elektrik hizmetinin davalı şirketten alındığını, tüm faturalarını ödendiğini, aylık ortalama 600,00 TL -700,00 TL civarında bir fatura ödendiğini, müvekkil şirkete tahakkuk ettirilen faturalara 29.09.2020-28.10.2020 tarihleri arasında 844,30 TL, 29.10.2020-23.11.2020 tarihleri arasında 1.086,63 TL, 24.11.2020-25.12.2020 tarihleri arasında 690,70 TL ödemiş olduğunu, ancak 26.12.2020 26.01.2021 tarihleri arasına ilişkin elektrik faturasının 4.872,45 TL olduğunu ve bu bedelin fahiş olduğunu, Covid-19 salgını kapsamında uygulanan genelge neticesinde müvekkil şirkete ait eğitim kurumunun kapatıldığını ve uzaktan eğitime geçildiğini, halen de kapalı olduğunu, kısa çalışma ödeneğine de başvuru yapmış olduğunu, kapalı olan bir eğitim kurumunun bu miktarda elektrik harcaması da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkil şirket ile komşu dükkan durumunda olan ve ticari faaliyetlerine devam etmekte olan “…Çimento Oksit ve Metal Sanayi Ticaret Limited Şirketi kapalı olmamasına ve faaliyetlerine devam etmesine rağmen elektrik faturaları için; 26.11.2020. 25.12.2020 tarihleri arasında 1.347,60 TL, 26.12.2020- 26.01.2021 arasında ise 1.200,40 TL ödeme yapmış olduğunu, müvekkil şirketin anılan fatura için davalı şirkete başvuru yaptığını ve; “tüketim oralamanız geçtiğimiz dönemlerdeki kullanımızla karşılaştırdık. Günlük tüketiminizin 2020/01 dönemi için 84,931 kWh, itiraza konu olan 2021/01 dönemi faturanız için ise 144,992 kWh olduğunu tespit ettik. Tüketimlerin tutarlı olması ve endeks ilerlemesinde bir hataya rastlanılmadığından faturanızın doğru olduğu görülmüştür.” Şeklinde cevap verildiğini, Henüz ödeme yapmadıysanız, 4.872,50 TL tutarındaki faturanızı ödemenizi rica ederiz” şeklinde cevap verildiğini, ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olan arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle; 26.12.2020 – 26.01.2021 tarihleri arasına ilişkin müvekkil şirkete gönderilen 01/2021 dönemine ait 4.872,45 TL’lik faturadan kaynaklı olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalıya 1.000,00 TL borçlu olunmadığının (kısmı dava) tespitine, davanın kabülüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talebi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
SAVUNMA
Davalı vekili tarafından verilen 24.03.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil şirkette yapılan inceleme neticesinde davacı şirketin tüketim ekstreleri esas alınarak elektrik enerjisinin faturalandırıldığını, davacının günlük tüketimi 2020/01 dönemi için 84,931 kWh olup, itiraza konu 2021/01 dönemi faturası ise 144,992 kWh olduğunun tespit edildiğini, tüketimlerin tutarlı olması ve endeks ilerlemesinde bir hataya rastlanılmadığından faturanın doğru olduğunun görüldüğünü, daha sonraki süreçte yerinde yapılan endeks kontrolünde sayacın arızaya geçtiği T4 endeks değerine tüketim kaydettiğinin bildirilmiş olduğunu, sayaç değişimi için dağıtım şirketi sayaç servisine yönlendirilmiş olduğunu, mevzuata uygun olarak dağıtım şirketi ve Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünden alınan sayaç muayene raporunda teknik olarak tespit edilmesi durumunda eksik veya fazla tüketime ilişkin yeni bir hesaplamanın yapılacağını, davacının bu raporu beklemek yerine huzurdaki davayı açtığını, uyuşmazlığın bu noktaya gelmesinde müvekkil şirketin kusurunun bulunmadığını, açıklanan sebeplerle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; abonelik sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit-istirdat davasıdır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ” Madde 72 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz.
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” hükümlerini haizdir.
Dosyamız arasına faturalar ile ödeme dekontu alınmıştır. Davacının Ekim 2020, Kasım 2020, Aralık 2020 tarihli fatura tutarları ortalama 1000.TL civarında iken Ocak 2021 döneminde 4.872.TL’ye yükselmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Geçen yıl aynı dönemde sarfiyat bakımından da 2 kat oranında sarfiyat artışı yapıldığı anlaşılmıştır. Kasım Aralık ayları Ankara ilinde soğuk geçmekte olup, ısınma ihtiyacı hasıl olmaktadır. Bu aylarda çok düşük sarfiyat yapılıp, Ocak 2021 ayında afaki sarfiyat artışı hayatın olağan akışına, önceki dönem faturalarına, komşu işyeri kullanım ortalamalarına aykırı bulunmuş, önceki ay ortalamalarına göre bilirkişi marifetiyle hesap yapılarak, davacının ortalama tüketebileceği sarfiyat tespit edilmiştir.
12/10/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, taraflara ait ticari defter ve kayıtları ile ilgili herhangi bir bilgi ve belgeye dosyasında rastlanmadığından, tarafların ticari defterler ve kayıtlarında akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, ticari defterlerinde uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu hususunda bir inceleme ve değerlendirme yapılamadığı, işbu davaya konu 4.872,50 TL lik fatura bedelinin, davacı şirketçe ödenmiş olduğu, Davalı şirketin, davacı şirket adına düzenlemiş olduğu 4 adet e-Arşiv elektrik faturalarındaki; 29.09.2020 – 28.10.2020 dönemi; günlük ortalama tüketim kWh 28,306, 1 kWh = 29,8275 TL, 29.10.2020 – 23.11.2020 dönemi; günlük ortalama tüketim kWh 40,889, 1 kWh = 26,5743TL, 24.11.2020 – 25.12.2020 dönemi; günlük ortalama tüketim kWh 21,609, 1 kWh = 33,6053 TL, 26.12.2020 – 26.01.2021 dönemi; günlük ortalama tüketim kWh 144,992, 1 kWh = 31,9635 TL, şeklindeki verilerden; 26.12.2020 – 26.01.2021 dönemi günlük ortalama elektrik tüketiminin bir önceki aya göre (144,992 – 21,609 = 123,383 / 21,609 = ) 5,71 kat artmış olduğu, bir başka ifadeyle takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Geçmiş aylardaki elektrik tüketim sürecinin devam ettiği varsayımı ile yapılabilecek bir hesaplama neticesinde: 5,71 kat artışın (4.872,50 TL / 5,71 = 853,33 TL, 4.872,50 TL- 853,33 TL = ) 4.019,17 TL ye karşılık geleceği hesaplanmış olup elektrik enerjisi kullanımından kaynaklı fazla tahsil edilen fatura bedelinin 4.019,17 TL olduğu, ya da; davalı şirket vekilince cevap dilekçesinde sözü edilen “…mevzuata uygun olarak dağıtım şirketi ve Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünden alınan sayaç muayene raporunda teknik olarak tespit edilmesi durumunda eksik veya fazla tüketime ilişkin yeni bir hesaplamanın yapılacağı..” yönünde ifade edilen belgelerin dosyaya kazandırılması sonrasında daha açık bir değerlendirmenin yapılabileceği, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Davacı vekilinin 20/01/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile Haklı davanın kabulüne, -Bilirkişice takdir edilen elektrik enerjisinin kullanımından dolayı fazla tahsil edilmiş olan 4.019,17 TL’ lik fatura bedelinin ödeme tarihin olan 04/03/2021 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte istirdatı ile tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının önceki dönem faturaları baz alınarak bilirkişi marifetiyle yapılan tespitte davacının 4.019,17.TL fazla ödeme yaptığı anlaşılmakla, açık ve ayrıntılı bilirkişi raporu hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 4.019,17-TL alacağın ödeme tarihi olan 04/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 274,55-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 140,00-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 134,55-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 4.019,17-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 59,30-TL Peşin/nisbi Harcı, 80,70-TL Islah Harcı, 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 106,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.305,30.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar itibari kesin olmak üzere karar verildi. 23/03/2022

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR