Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/12 E. 2022/820 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/12 Esas – 2022/820
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/12 Esas
KARAR NO : 2022/820

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI : ….
….
DAVALI : ….

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 08/01/2021
KARAR TARİHİ : 25/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Genel Müdürlük ile davalı şirket arasında imzalanan Hizmet Alımı Sözleşmesi kapsamında çalıştırılan personellerden …’ın, … … … ‘ın, işten çıkarılması sonucunda 4857 sayılı Kanundan kaynaklı işçilik alacaklarından dolayı açtıkları davalar sonucunda icra takibi yaptıkları ve ilgililere icra takip dosyası kapsamında ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalıdan talep edildiğini, dava açılmadan önce arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu, ancak anlaşma sağlanamadığını, davacı yüklenici şirket ile imzalanan Teknik Şartnamenin 14.6. Maddesine göre, “Yüklenici, yürürlükteki İş Kanunu ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı hükümlerine göre çalıştırdığı elemanların her türlü özlük haklarını karşılamak zorundadır. Mevzuata göre işçi alınması, işçi çıkarılması, işçi haklarının ödenmesi ve sair konularda tüm sorumluluk yükleniciye aittir.” hükmüne yer verildiğini beyan ederek, 129.410,62-TL’nin ödeme tarihlerin itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı İdare tarafından yapılan ihaleler neticesinde, davalı şirket ile davalı İdare arasında 2015/62131 ihale kayıt numaralı … Genel Müdürlüğü ve Birimlerinde Çalıştırılmak Üzere 1192 Özel Güvenlik Görevlisi Alımı Hizmet Alım Sözleşmesi’nin imzalandığı, dava dışı işçilere ödenen kalemlerden davalı şirketin Kanun gereği hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, yapılan sözleşmenin davacı idare tarafından asgari ücret artışı neden gösterilerek feshedildiğini, fesih üzerine davacı Kurum tarafından davalı şirkete hakediş ödemelerinin yapılmadığı gibi işçilik alacakları davalarında, davacı Kurumun davalı şirkete ödemesi gereken hakedişlerin içerisinden işçilerin alacaklarının ödenmiş olabileceği, ödemeye ilişkin belgelerin davacı Kurumdan celbi gerektiği, Sözleşmenin eki Teknik Şartnamenin 14.6. Maddesi hükmünün, işçilerin ücret alacağına ilişkin olduğu, kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacaklarını kapsamadığı, işçilik alacaklarını ödeme yükümlülüğünün yalnızca davalı şirkette olmadığı, bu hususun Kamu İhale Kurulu kararlarında da belirtildiği, kabul anlamına gelmemek üzere, davalı şirketin davacı Kurumla birlikte iç ilişkide eşit olarak sorumluluğunun söz konusu olabileceği, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2019/1046 Esas ve 2019/1187 Esas sayılı kararlarının da bu yönde olduğu, 08.02.2015 tarihli Yönetmelik uyarınca, kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünün davacı Kuruma ait olduğu, 7166 Kanun Hükümleri uyarınca, davacı Kurumun davalı şirketten talep hakkının bulunmadığı, davalı şirket tarafından … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/733 Esas sayılı Teminatın İadesi konulu davanın açıldığı, davacı Kurum tarafından bu dosyaya sunulan cevap dilekçesinde, işçilik alacaklarından davalı şirket ile birlikte eşit oranda sorumlu olduğu hususunun ikrar edildiği, davacı Kurum tarafından davalı şirkete hakediş ödemelerinin yapılmadığı, haksız ve mükerrer şekilde para tahsil etme amacıyla hareket edildiği, dava konusu taleplerin zaman aşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alımına dair sözleşme uyarınca dava dışı işçilere yapılan işçilik alacağına ilişkin ödemenin davalı şirketten rücuen tazmini istemine ilişkindir.

… 14. İcra Dairesi’nin 2020/110, 2020/111, 2020/112, 2020/113, 2020/42 Esas sayılı dosyalarının celbi sağlanmış gelen cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
… 34. İş Mahkemesi’nin 2018/153, 2018/154, 2018/155, 2018/156, 2018/159 Esas sayılı dosyalarının celbi sağlanmış cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
…, … … … ın davalı şirkette çalıştığına dair hizmet kaydının Uyaptan çıkarılmasına karar verilmiş Uyap sistemi üzerinden çıkarılan Hizmet Kayıtları çıkarılarak dosya arasına alınmıştır.
Dosyanın konusunda uzman bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere var ise dava tarihi itibariyle davacı alacağının tespitinin yapılması istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
27/07/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davacı … Genel Müdürlüğü tarafından dava dışı işçiler için yapılan ödemenin 129.410,62-TL olduğu, davalı şirketin yapılan ödemenin yarısına tekabül eden (129.410,62/2=64.705,31) 64.705,31-TL’sinden sorumlu olacağı, 9.860,78-TL yönünden ödeme tarihinin 16.01.2020, 54.844,53-TL yönünden ödeme tarihinin 21.02.2020 tarihi olduğu yönündeki tespit ve değerlendirmeleri içeren rapor sunulmuştur.
Önceki bilirkişinin yanına mali müşavir bilirkişi eklenerek dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, davacı kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle davalı itirazlarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere ve var ise dava tarihi itibariyle davacı alacağının tespitinin yapılması istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
14/01/2022 Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda Özetle; Ticari kayıtlar üzerinde yapılan incelemede, davacı kurumun dava dışı işçilere yaptığı ödemenin 129.410,62-TL olarak tespit edildiği, tarafların asıl rapora yönelttiği itirazların rapordaki tespit ve değerlendirmeleri nitelikte olmadığı, davacı … Genel Müdürlüğü tarafından dava dışı ödemeler için yapılan ödemenin 129.410,62-TL olduğu, davalı şirketin yapılan ödemenin yarısına tekabül eden(129.410,62/264.705,31) 64.705,31-TL’sinden sorumlu olacağı, 9.860,78-TL yönünden ödeme tarihinin 16.01.2020, 54.844,53-TL yönünden ödeme tarihinin 21.02.2020 tarihi olduğu yönündeki tespit ve değerlendirmeleri sunmuşlardır.
Dosyanın önceki bilirkişilere tevdii ile ; tarafların beyan ve itirazlarını karşılar ek rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi ek raporu dosyamız arasına alınmıştır.
27/04/2022 Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda Özetle; Ticari kayıtlar üzerinde yapılan incelemede, davacı kurumun dava dışı işçilere yaptığı ödenemin 129.410,62-TL olarak tespit edildiği, tarafların ek rapora yönelttiği itirazların rapordaki tespit ve değerlendirmeleri değiştirecek nitelikte olmadığı, davacı … Genel Müdürlüğü tarafından dava dışı işçiler için yapılan ödemenin 129.410,62-TL olduğu, davalı şirketin yapılan ödemenin yarısına tekabül eden (129.410,62/2=64.705,31) 64.705,31-TL’sinden sorumlu olacağı, 9.860,78-TL yönünden ödeme tarihinin 16.01.2020, 54.844,53-TL yönünden ödeme tarihinin 21.02.2020 tarihi olduğu, davalı şirketin hakedişlerinden kesinti tespit edilemediği yönündeki tespit ve değerlendirmeleri sunmuşlardır.
11.09.2014 gün ve 29116 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 6552 sayılı Kanun’un 8.maddesi ile bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların kıdem tazminatını düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112.maddesinde; “…4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları;
a) Alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları sürelere ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit olunur. Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından,
b) Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında çalıştırılmış olan işçilerden iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanlara, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı son kamu kurum veya kuruluşu tarafından, işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir…” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Dava konusu olayda da davacı ile davalı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenlerin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenlerle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dava dışı işçiye karşı müteselsilen sorumludurlar. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.

Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167.maddesinde düzenlenen, “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir.
T.C. YARGITAY 23. Hukuk Dairesi’ nin 2017/732 Esas 2020/2372 Karar sayılı ilamı; “Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir……..İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. …Bu durumda davacı vekilinin temyiz ettiği hususlar dikkate alınarak, kıdem tazminatı yönünden davalıların ödenen bedelin tümünden sorumlu tutulması gerekirken yarısından sorumlu tutulması hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindedir.
Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi çerçevesinde on yıllık zamanaşımı süresi dolmadan dava açılmış olduğundan davalı tarafın zamanaşımı itirazına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya ve kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı Genel Müdürlük ile davalı şirket arasında imzalanan Hizmet Alımı Sözleşmesi kapsamında, dava dışı işçiler …’ın, Fatih Cömert’in, Fikri Öztürk’ün, Hakan Akçadoğan’ın, Hüseyin Aslan’ın, belirli dönemler içerisinde davalı şirket bünyesinde çalıştığı görülmüştür. Taraflar arasında hizmet sözleşmesi akdedildiğine yönelik ihtilaf bulunmamakla birlikte uyuşmazlığın, dava dışı işçilere ödenen bedelin davalıdan akdedilen sözleşme gereğince talep edilip edilemeyeceği, sözleşme kapsamında davalının sorumlu olup olmadığı, hususlarına ilişkindir. Alınan bilirkişi kök rapor ve ek raporu denetime elverişli, usul ve yasaya uygun olduğundan kısmen hükme esas alınmıştır. Taraflar arasında akdedilen sözleşme ve ekinde işçilik ödemesi bakımından alt işverenin sorumluluğu konusunda açık hüküm bulunmuyor ise de; yukarıda değinilen Yargıtay içtihadı gereğince de sözleşmede asıl işverenin sorumluluğunun bulunduğuna dair düzenleme bulunmadığı, davalının, işçilerin çalıştığı dönemler sınırlı olmak üzere tam sorumluluğunun olduğu ve sorumluluğunun bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Davanın KABULÜ ile;
1-129.410,62-TL’nin 19.721,57-TL’sine 16/01/2020, 109.689,05-TL’sine 21/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 8.840,04-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.201,01-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 6.639,03-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 20.412,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 2.201,01-TL Peşin/nisbi Harcı, 3.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 63,10-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 5.323,41TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2022

Katip …
e-imza

Hakim ….
e-imza