Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/115 E. 2021/748 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/115 Esas
KARAR NO : 2021/748

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – …

VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … -….
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili tarafından verilen 16.02.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle: alacaklı … … Bilişim San. Ve Tic. Ltd. Şti. nin irsaliyeli faturalardaki işleri yaptığı ve faturaya konu malzemeleri davalıya eksiksiz teslim ettiği ancak davalı …Ş tarafından 46.687,04 TL’nin ödenmediğini, söz konusu faturalara ait düzenleme ve sevk tarihlerinden sonra davalı tarafından irsaliyeli faturalara itiraz edilmediğini, bu durumda müvekkil edimini ifa etmiş sayıldığını ve alacağı muaccel hale gelmiş bulunduğunu iddia etmiştir. Davacı tarafından bu miktar üzerinden ilamsız takip başlatmıştır. Bu ilamsız takibe davalı tarafından itiraz edilmiştir. Davalının bu itirazı üzerine davacı tarafından, davalı aleyhine alacağın V20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesi talebi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
SAVUNMA
Davalı vekili tarafından verilen 01.04.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacı ile davalı arasında 15.08.2018 tarihli sözleşme ile araç takip, raporlama sistemi hizmeti alındığını ancak sistemin verimli kullanılmaması, sistemin araçların yerini yanlış göstermesi, araçların yanlış eşleşme yapmış olması gibi aksaklıklar defalarca bildirilmiş olmasına rağmen davacı tarafından herhangi bir çözüm üretilmediği, davacı ile daha öncesinde aynı sistem için sözleşme imzalanıp verim alınamaması nedeniyle sözleşmenin iptaline gidildiği, sonrasında davacı, yaşanan sorunlara çözüm getireceğini belirttikten sonra yeni sözleşme imzalandığı, ancak tüm bu sorunların devam etmesi ve beklenen verimin alınamamış olması nedeniyle önce sözleşmenin dondurulması sonrasında sözleşmenin sona erdirilmesi davacıya bildirildiği,18.10.2019 tarihinde davacıya 35.121,46 TL. bedelli çek teslim edildiği, araçlarda bulunan cihazların kullanımı durdurulduktan sonra sökülüp davacıya teslim edildiği, davacı tarafından fatura düzenlemeye devam edildiği, davacı tarafından dava eklerinde sunulan 26.08.2019 t. A012120 no’lu 9.797,23 TL. faturanın ödendiğini, davacının likit olmayan bir alacak için icra inkar tazminatı talep etmesinin de hukuka aykırı olduğunu iddia edilmiştir. Müvekkili şirketin davacıya hiç bir borcu bulunmadığından haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı aleyhine 9420’den az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi, talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; faturaya dayalı itirazın iptali davasına ilişkin davadır. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.

İcra dosyası dosyamız arasına alınıp, incelenmiştir. Taraflar arasında 15.08.2018 tarihli Treyler Takip Sistemi Abonelik ve Satış Sözleşmesi imzalanmış, sözleşme kapsamında davalıya verilen hizmetler nedeniyle irsaliyeli fatura düzenlenmiş, davalı tarafından faturalara 8 gün içinde herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. Fatura tutarı ve içeriği bu haliyle kesinleşmiştir. Davacı tarafından iş bu faturalara dayalı olarak icra takibi başlatılmıştır. Konuya ilişkin bilirkişi heyetinden rapor alınmış, raporda;
17/09/2021 tarihli bilirkişi heyetinden alınan rapordan özetle, taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın borçlu aleyhine Ankara … Müdürlüğü’nün 2020/2706 Esas sayılı dosyası ile 46.687,04 TL tutarındaki asıl alacağının tahsili için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır. Davacı yana ait 2017, 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden; defterlerin süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu görüldüğünden, ilgili yıl defterlerinin sahibi lehine delil vasfının bulunduğu sonucuna varılmıştır. Davacı yan tarafından davalı yana 26 adet toplam 150.968,14 TL bedelli fatura tanzim edildiği, davalı yan tarafından ise davacı yan cari hesabına 3 adet 93.634,30 TL tutarlı çek ile 3 adet toplam 12.722,04.TL banka aracılığıyla havale/eft ödemesi yapıldığı ve davalı yan tarafından da davacı yana 1 adet toplam 7.722,01 TL bedelli iade faturası tanzim edildiği, dava ve takip tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yandan 36.889,79-TL alacaklı olduğu, davacı yanın davalı yandan alacağı olan 36.889,79 TL için takip tarihi itibarıyla 1.245,72 TL faiz talep edebileceği, iletilen konum bilgisi anlık olduğu için görselin doğru ya da yanlış veri gösterimi yapıp yapmadığının tespitinin mümkün olmadığı, faturalar incelendiğinde davacı tarafın davalı tarafa, kullanarak hizmet aldığı adet cihazlar üzerinden fatura düzenlediği, faturalarda kullanılan cihaz adet sayısı azaldığı için fatura miktarlarının düştüğü, bunun da davalı tarafın hizmet alımının devam ettiğini gösterdiği, ” şeklinde kanaat bildirmişlerdir.
Fatura bedelleri ile davalının kullandığı takip cihazlarının uyumlu olması nedenleriyle davalının dava konusu takip cihazlarını kullandığı anlaşılmış olmakla kullanım bedellerinin ödenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınabilecek niteliktedir. Hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Alacak likit olması nedeniyle davacı lehine icra ve inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2020/2706 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 36.889,79-TL asıl alacak, 1.245,72-TL işlemiş faiz üzerinden asıl alacağa işleyecek avans faizi üzerinden devamına,
Takibin çıkışının %20’si olan 7.627,10-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 2.605,04-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 797,30-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.807,74-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 5.720,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 797,30-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 856,60TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 2.057,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.057,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.680,63-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin 660,00-TL’sinin davacıdan bakiye kalan 660,00-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR