Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/96 E. 2021/194 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/96 Esas
KARAR NO : 2021/194

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 26/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile davalı şirket aleyhine, müvekkiline olan borcundan dolayı … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının, icra dosyasına yapmış olduğu itirazı sonucunda … Müdürlüğü’nce yapılan icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini davalının itirazının hukuki dayanaktan uzak ve haksız olduğunu, müvekkili şirketin yerli üretim ile yerel ve uluslararası çapta satış yapan güç kaynağı şirketi olduğunu; müvekkili şirketin UPS ve servis yükümlülüğü karşılığında davalı da müvekkiline bedel ödemek üzere aralarında anlaştıklarını, bu anlaşmaya ilişkin faturalar düzenlendiğini ve faturaların davalıya gönderildiğini, müvekkili şirketin kayıtlarında yapılan İnceleme neticesinde, anılan faturaya istinaden davalının bakiye borç miktarının (takip çıkışı) 38.144,08 TL olduğunun tespit edildiğini, karşı yanın icra dosyasındaki alacağın dayanağı olarak gösterilen faturaya süresi içinde itiraz etmeyip, faturayı iade etmediğini ve dolayısıyla faturanın içeriğini kabul etmiş sayılacağını beyanla, davanın kabulüne, borçlunun takibe, asıl alacağa ve faize ilişkin yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, Davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra İnkar tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasınakarar verilmesini” arz ve talep etmişlerdir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin 31.08.2020 tarihli dava dilekçesinden özetle; Müvekkili şirket aleyhine açılan davanın haksız olup hukuka aykırı olduğunu, şöyle ki; Davacı tarafın Sayın Mahkemenizde itirazın iptali nitelikli davasını müvekkili şirket aleyhine ikame ettiğini, davacı yanın, davasında alacağın tahsili amacıyla … Müdürlüğü … sayılı dosya ile icra takibi başlattığını ve müvekkilince işbu takibe itiraz edildiğini, davacı yanın faturalara konu hizmeti vermediğini, fatura içeriklerinin gerçeği yansıtmadığını, davacı yanın talebinin haksız bir talep olduğunu, davacı tarafın soyut iddia ve beyanlarla işbu davayı açtığını, davacı yanın müvekkili şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını, haksız iddialara dayanak olarak gösterilen dava konusu edilen faturaların gerek ödeme emrinin ekinde gerekse de dava dilekçesinin ekinde taraflarına tebliğ edilmediğini, davacı tarafın iddialarının kendisi tarafından ispatlanması gerektiğini beyanla, maddi gerçeklere aykırı olarak açılan davanın esastan REDDİNE, kötüniyetli olan davacı şirket aleyhine %20 den az olmamak kaydı ile tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; itirazın iptali davasına ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.

25/12/2020 tarihli Mali Müşavir bilirkişiden alınan rapordan özetle, Davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden; süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, görüldüğünden, ilgili yıllar ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfının bulunduğu sonucuna varılmıştır. Nihai Takdir Yüce Mahkemenindir. Davacı yan defter kayıtlarında davalı yandan 11.03.2016 tarihli EN32016000000668 no.lu faturanın genel toplamı olan 35.893.83 TL (KDV Dahil) alacaklı olduğu, Anılan fatura muhteviyatının davalı yana teslimine ilişkin olarak dosyada irsaliye, kargo gönderisi vb.ne rastlanılamadığı,ancak; Faturanın TEMEL FATURA niteliğinde elektronik fatura olduğu; elektronik faturaların alıcıya Gelirler İdaresi Başkanlığı aracılığıyla gönderildiği ve anılan e-faturanın da davalı yana Gelirler İdaresi Başkanlığı aracılığıyla tebliğ edildiği, Davalı yanın da e-fatura ve muhteviyatına yasal süresi İçinde itirazına ve/veya davacı yana iadesine ilişkin dosya kapsamında bir tespitin de yapılamadığı, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Davaya konu fatura incelenmiş, davacının 45 KV UPS (64 AKU) satışı yaptığı, buna istinaden 35.893,83.TL e-fatura tanzim ettiği ,faturanın da davalıya e fatura şeklinde usulüne uygun tebliğ yapıldığı anlaşılmıştır. Yukarıdaki Yargıtay kararı doğrultusunda davalı tarafından 8 gün içinde itiraz edilmediğinden fatura içeriği kesinleşmiştir. Davacının defterlerinin usulünce tutulması davacının alacağını teyit etmektedir. Bu haliyle davacının alacağı sabittir.
Faiz yönünden davalının temerrüde düşürüldüğün dair dosyaya herhangi bir belge sunulmadığından, işlemiş faizin reddi gerekmiştir. Alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6325 sayılı HUAK ve yönetmeliği hükümlerine göre hazineden ödenen Arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayıldığından yargılama sonunda haksız çıkan taraftan alınarak hazineye irat kaydedilecektir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 35.893,83-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa işleyecek %9 yasal faizi ile birlikte devamına,
Takip çıkış tutarının %20’si olan 7.178,76-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2–Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 2.451,91-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 645,18-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.806,73-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 5.384,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 1.885,16-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 645,18-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 699,58TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 791,75-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 791,75-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 752,24-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320.TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/02/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR