Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/95 E. 2021/747 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/95 Esas
KARAR NO : 2021/747

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle: Davacı şirket …Yapı İnş. Malz. San. Tic .Ltd. Şti./ nin davalı …” 02.08.2017 tarihinde inşaat demiri ve beton satımı gerçekleştirdiğini, usule uygun fatura ettiğini fakat, aradan yıllar geçmesine rağmen davalı/borçlunun ödeme yapmadığını ve devamlı suretle mazeretler bildirdiğini, bu sebeple yapılan tüm müracaatların sonuçsuz kaldığını ve alacağa kavuşma imkanı olmadığını, taraflarınca 04.12.2019 tarihinde Ankara …. İcra Müdürlüğü 2019/16180 Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine girişilmiş fakat davalı/borçlunun 10.12.2019 tarihinde haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, aradan geçen zamanda borçlu/davalının her ne kadar borç ikrarında bulunup ödeme yapacağını beyan etmiş ise de somut olarak her hangi bir ödeme yapmadığını, 14.01.2020 tarihinde arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu, 07.02.2020 tarihinde davalının toplantıya katılmaması sonucu anlaşma sağlanamadığını ve tutanak tanzim edildiğini, arabulucu… tarafından aranıldığını fakat telefonlarını dahi açmadığını, davacı şirketin davalıya 15315 kg inşaat demiri 30.626 TL. ve %18.TL KDV tutarı ile hazır beton (C 20) 199 MTI3 17.512 TL. ve %18 KDV tutarı ile davalıya satışını yaparak aynı gün teslimini gerçekleştirdiğini, fakat 02.08.2017 tarihi itibariyle her hangi bir ödeme gerçekleşmemiş alacağın sürüncemede kaldığını, mahkememizde açılan davanın kabulü ile davalının haksız borca itirazının iptalinc, icra takibinin takip koşulları ile aynen devamına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı tarafça verilen bir cevap dilekçesine rastlanmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; fatura alacağından kaynaklanan itirazın iptali davasına ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.

Dosyamız arasına icra dosyası, ba ve bs formları, muavin defter kayıtları alınarak inceleme yapılmıştır. Davacı, dava konusu faturayı BS formu ile vergi dairesine bildirmiş, defterlerine işlemiştir. Defterleri usulüne uygun olarak tutulmuştur. Davacı faturaya süresi içinde itiraz etmemiş, fatura içeriği kesinleşmiştir. Fatura kesildikten sonraki tahsilatlar fatura tutarından mahsup edilmek suretiyle kalan borç tespiti bilirkişi marifetiyle yapılmıştır. Davacının davada faize yönelik talebi bulunmamaktadır. Bilişkişi raporuna göre;
07/07/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Davacı şirketin 2017 yılına ait ticari defterlerinin yasal süresi içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davalıya yönelik inceleme ve tespit yapılamadığı, davacı şirket tarafından davalıya düzenlenen ve dava konusu yapılan 02.08.2017 tarihli 395112 sıra numaralı 56.802.84.-11. tutarlı faturanın davacı şirket ticari defterlerine kayıt yapılarak. 2017/Ağustos döneminde bağlı olduğu Vergi Dairesine BS Formu ile beyan edildiği, diğer taraftan, davacı şirket tarafından düzenlenen faturanın İrsaliyeli Fatura olduğu görülmekle. faturada Teslim Alan-Teslim Eden kısımlarının boş oluğu. fatura içeriği ürünlerin davalıya teslimine ilişkin tespit yapılamadığı, davalı İzzenin Gül’ün 2017 yılına 4.091.88.-TI. tutarında borç bakiyesi ile devir geldiği, dava ve takip konusu yapılan fatura tarihi 02.08.2017 itibari ile davacının 3.400.00.-11-TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin detay olmadığından ve cari hesaba istinaden yapılan ödemeler olduğundan, davalı ödemeleri bakiye borç düşüldükten sonra, fatura alacağından mahsubu ile alacak tutarı belirlenebileceği, buna göre: dava ve takip konusu yapılan fatura tarihi olan 02.08.2017 itibari ile davacının 3.400.00.-1L tutarında davalıdan alacaklı olduğu. dava konusu yapılan Tütüra tutarının 56.802.84.-TI. olduğu, (3.400,00–56.802.84) – 60.202,84.-TL bakiye alacak olacağı, takip tarihi (04.12.2019) itibari ile davalı tarafından yapılan ödeme tutarının 32.,0853.60.-11-TL olduğu ve (60.202.84-32.083.60)5 28.119,24.-TTL. tutarında davacının dava ve takip konusu yaptığı fatura ile ilgili alacağı olacağı, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınabilecek niteliktedir. Alacak likit olmakla icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Ankara ….İcra Müdürlüğünün 2019/16810 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 28.219,24-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte devamına,
Takip çıkışının %20′ si olan 5.643,84-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.927,66-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 584,14-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.343,52-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 4.232,89-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 584,14-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 638,54TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 1.136,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.136,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 564,36-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL’sinin zorunlu arabuluculuk giderinin, davalının arabuluculuk görüşmelerine katılmaması nedeniyle davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR