Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/93 E. 2021/315 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/93 Esas
KARAR NO : 2021/315

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıların, davacı Bankanın … Şubesi ile dava dışı … Grup Tarım Lab. Gıda Nak. .. Ltd. Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin çekilen ihtarnameye rağmen yerine getirilmemesi üzerine … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattıklarını, davalıların haksız itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevap dilekçesinde özetle: Ankara icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olmadığını, takipte talep edilen alacakların fahiş olduğunu, kefalet sözleşmesinin bir örneğinin kendilerine verilmediğini, içeriğine vakıf olmadıkları kefalet sözleşmelerini kabul etmediklerini, kefalet sözlemelerinin yasal şartları taşımadığını, ödenmeyen anapara ve faizin birleştirilerek yeniden faiz talep edilmesinin yasaya aykırı olduğunu beyanla, davanın reddine, ve %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; dava dışı borçlu ile akdedilen, davalıların kefil olarak imzası bulunan kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine davalı/borçluların itirazı üzerine duran takibin devamına, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

… Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının celbi sağlanmış olup Mahkememiz dosyası arasına fiziki olarak alınmıştır. Takip dosyasının incelenmesinde ; 217.606,31-TL asıl alacak, 2.445,88-TL işemiş %28,6 temerrüt faizi, 122,14-TL BSMV , 638,58-TL ihtarname masrafı, 220.809,91-TL toplam talep edildiği, davalıların 03/11/2020 havale tarihli itiraz dilekçeleriyle yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmeleri üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davacı bankadan davaya ve takibe konu kredi sözleşmesi ve ekleri celbedilmiştir.
Dosyanın konusunda uzman bankacı bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere var ise takip tarihi itibariyle davacı asıl alacağının ve ferilerinin tespitinin yapılması istenilmiş olup, 27/01/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; davacı bankanın dava dışı asıl borçlu şirketten, 213.953,79 alacaklı olduğu, ancak talebiyle bağlı olarak davalılardan kefalet limitleri dahilinde 213.579,05-TL talep edilebileceği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
6098 Sayılı TBK’nın 583. Maddesi; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ve kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” şeklindedir.
TBK MADDE 586- Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir.”
Davacı Banka tarafından dava dışı asıl borçlu şirket ile birlikte davalı kefile ihtarnamenin tebliğ edildiği görülmüştür.
30/03/2021 tarihli celsede,taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 19. Maddesindeki yetki sözleşmesi uyarınca davalıların İcra Dairesinin yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir. Akdedilen sözleşme çerçevesinde davalıların Mahkememizin görevine ve yetkisine yönelik itirazlarına itibar edilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı, dava dışı asıl borçlu ile kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalıların söz konusu sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığını, davalıların sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödemediğini, alacaklarının tahsili için başlattıkları icra takibine davalıların haksız itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacının takipte talep ettiği faiz oranının taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olduğu, davalıların dava dışı asıl borçlunun şirket ortağı olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmede geçerli bir kefaletin bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalıların … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptali ile takibin 187.273,91-TL asıl alacak, 24.444,34-TL işlemiş faiz, 1.222,22-TL BSMV, 638,58-TL masraf olmak üzere toplam 213.579,05-TL yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %28,6 oranında temerrüt faizi ve %5’i oranında BSMV uygulanmasına, davalılar tarafından yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likit olduğu anlaşılarak tazminat talebinin de yerinde olduğu görülerek toplam alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalıların … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptali ile takibin 187.273,91-TL asıl alacak, 24.444,34-TL işlemiş faiz, 1.222,22-TL BSMV, 638,58-TL masraf olmak üzere toplam 213.579,05-TL yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %28,6 oranında temerrüt faizi ve %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
2-Hükmolunan 213.579,05-TL’nin %20’si olan 42.715,81-TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 14.589,58-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 23.401,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 800,00-TL Bilirkişi ücreti, 217,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.017,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 984,18-TL lik kısmının davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin 1.276,78-TL’nin davalılardan 43,22-TL’nin ise davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza