Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/65 E. 2023/222 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/65 Esas
KARAR NO : 2023/222

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …..
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … – … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2020
KARAR TARİHİ : 22/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;
Davalı …’un, Hasköy Üçpınar Cad. 2. Sokak No:1/A Keçiören/… adresinde bulunan ”Gökhan Oto Emlak” isimli işyerinde, oto alım satım ile uğraştığını, davacı …’nın yakın arkadaşı olan senette asıl borçlu olan …’e araç almak için …’un oto galerisine gittiğini, …’in merhum …’ın maliki bulunduğu 06 TTY 22 plakalı aracı beğendiğini, aracın …’nın kefil olduğu, …’in de borçlu olduğu 24.03.2012 keşide tarihli, 30.04.2012 vade tarihli 28.000,00 TL bedell, senet karşılığında … için alındığını, …’in aracı kısa süre kullandığını ancak çok sık arıza yapması nedeniyle aracı incelettiğini aracın ”ayıplı olarak kendisine satıldığını öğrendiğini bunun üzerine …’a aracı iade etmek istediğini söylediğini, davalı …’un aracın hasarından kendisinin haberinin olmadığını, aracın maliki …’ı arayıp durumu ona bildireceğini ve çözüm bulacağını söylediğini, çözüm bulmak yerine araç karşılığı verilen senedin kendi adına … 13. İcra Müdürlüğü 2012/12543 Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu ettiğini, …’nın … ile beraber aracı iade etmek için, davalı …’un oto galerisine gittiklerini ”Aracı geri alamayacağını, aracın bedeli karşılığında verilen 28.000,00 TL bedelli senedi icraya intikal ettirdiğini araç maliki …’a 10.000,00 TL vazgeçme cezası ödemelerini, aksi takdirde, hem senedi tahsil edeceğini hem de aracın satışını da vermedikleri için aracı da yakalatarak icra yoluyla elinden alacağını” söylediğini, …’nın senedi geri alabilmek için …’un teklifini kabul ettiğini, araç maliki merhum …’la rica minnet 7.000,00 TL ödenmesi durumunda senedin geri verileceği hususunda anlaşma yapıldığını, …’nın ”Mal sahibine verilecek denilen” 7.000,00 TL bedeli davalı …’a verdiğini, Eran Topal’ında aracını teslim aldığını, buna ilişkin …’nın araç maliki merhum … ve davalı … arasında 15.03.2012 tarihli belge imzalandığını, belge imzalanıp belge gereğince teslimatların gerçekleştikten sonra …’nın davalı …’dan araç karşılığı verilen senedini istediğini, …’un ”senedi icradan alıp teslim edeceğini” söylediğini ancak senedi iade etmediğini, …’nın maaşı üzerine haciz koydurduğunu, maddi manevi mağdur durumuna düşürüldüğünü, …’nın borçlu olmadığının tespiti için … 15. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/233 Esas sayılı dosyasıyla dava açtığını görevsizlik kararı verildiğini, durumunun yerinde olmadığından adli müzaharet kararı verilmesini talep ettiğin, arabuluculuk kurumuna başvurduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, … 13. İcra Müdürlüğünün 2012/12543 Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespit edilmesini, ödemiş olduğu miktarın davalıdan işlenmiş faizi ile tahsilini, davalını kötü niyet tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep etmişlerdir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;
Davacının istirdat yönünden taleplerinin İİK 72. Maddesine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığını, İcra dosyasından en son 19.09.2018 tarihinde tahsilat yapıldığını ve dosyanda harçlandırmanın tamamlandığını, asıl alacak yönünden dosya alacağı tahsil edildiğini ancak feriler yönünden devam ettiğini, davacının arabuluculuk başvurusunun ise 01.10.2019 tarihinde olduğunu en son tahsilattan sonra 1 yıllık süre geçtikten sonra başvuru yapıldığını, bu nedenle istirdat taleplerinin 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde olmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, arabulucuk sürecinin doğru ve usule uygun yürütülmediğini, davacı aleyhine …’un … 13. İcra Müdürlüğünde 2012/12543 Esas sayılı icra takibi başlattığını, bu icra dosya borcunun …’in …a olan para borcundan kaynaklandığını, davacının bu icra dosyasında müşterek müteselsil kefil olduğunu … ile birlikte borçtan meshul olduğunu, davacının borçlu …’in …’dan 06 TTY 22 plakalı aracı satın aldığını 24/03/2012 keşide tarihli 30/04/2012 vade tarihli 28.000,00 TL bedelli kambiyo senedinin de bu araç nedeniyle verildiğini iddia ettiğini, ”araç bedeli 3 ay içinde ödenmediği için bu gecikme sebebiyle uğranılan zarara karşılık olarak …’nın …’a 7.000,00 TL ödediğinden bahsedildiğini, bu yazının tarihinin 15/03/2012 olduğunu, icra takibine konu olan senedin 24/03/2012 tanzim tarihli olduğunu ve …’in para borcu için düzenlendiğini, …’in icra dosyasından kaynaklanan borca hiçbir itirazının olmadığını, davacının borca 4 sene boyunca itiraz etmediğini ancak maaşına haciz konulduğu sırada …’a karşı … 15. Aliye Hukuk Mahkemesinde 2015/233 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını ve davasının görevsizlik nedeniyle reddedildiğini, … 13. İcra Müdürlüğünün 2012/12543 Esas sayılı icra takibinin dayanağı olan 28.000,00 TL bedelli senedin kaynağının …’e verilen borç para olduğunu, …’in …’dan almış olduğu para borcuna karşılık iş bu senedi düzenlediğini, davacının da …’in arkadaşı olması nedeniyle kambiyo senedini müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, senedin otomonil alım satımı ile alakalı olmadığını bunların nazara alınarak davanın reddini, davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; icra dosyasına yatırılan paranın istirdadına ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Menfi tesbit ve istirdat davaları:
Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.)
Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.

(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1)

(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1)
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur.” hükümlerini haizdir.
Dava konusu icra dosyası dosyamız arasına alınıp, incelenmiştir. Davacının maaşından kesilen son tutar 17.02.2017 tarihidir. İstirdat davaları ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde geri istenebilir. Bu süre hak düşürücü süredir. Davacı tarafından dava 2020 tarihinde ikame edilmiştir. 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
7-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır