Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/632 E. 2022/579 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/632 Esas
KARAR NO : 2022/579

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 08.06.2018 tarihinde …Madencilik İnş. Taah. Gıda ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye ölçülerini belirtmeksizin taş döşeme siparişi vermiş olduğunu, bu siparişe ilişkin 22.06.2018 tarihinde davalıya 10.116,44 USD (8.745,18 €) değerindeki ön ödemenin yapıldığını, görüşmeler yapılmasına rağmen davalının edimini yerine getirmediğini ve siparişi teslim edemediğini, teslim edilmeyen söz konusu siparişten dolayı müvekkilinin mevcut projesinde ek maliyetlerin doğduğunu, davalının kusurlu olarak aradaki sözlemeye aykırı davranması nedeniyle müvekkilinin zararının ortaya çıktığını, sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklı olarak müspet zarar kapsamında toplam 8.616,81 € müspet zararının olduğunu, beyan ederek müvekkili tarafından 18 Haziran 2018 tarihli proforma faturaya ilişkin olarak yapılan 10.116,44 USD (8.745,18 EUR) değerindeki ön ödemenin iadesine, sözleşmenin ifa edilmemesi sebebiyle uğranılan toplam 8.616,81 EUR tutarındaki müspet zararlarının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, ön ödeme yapıldığı ve edimin yerine getirilmediği iddiasına dayanan ödenen bedelin iadesi ve müspet zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflara/vekillerine HMK. 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren defter ve kayıtları mahkememize sunmaları yönünde 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekilinin müvekkili şirketin defterlerinin bulunduğu adresi ve irtibat kurulacak kişinin bilgilerini bildirdiği, davalı tarafın herhangi bir defter ibrazında bulunmadığı görülmüştür.

Dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile davacı defterlerinde akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, ticari defterlerinde uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu, mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
25/04/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; İddia, savunma ile dosyaya sunulan delillerin ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; Dava tarihi itibariyle davacının davalıdan ön ödeme kapsamında 10.116,44 USD (8.725,58 EUR) alacaklı olduğu, öte yandan, davalının edimini yerine getirmemesi kapsamında davacının uğradığı iddia ettiği müspet zararı somut olarak ispatlayamadığından, bu tutarı talep edemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. Müspet zarar akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır. Müspet zarar sözleşme tam olarak ifa edilmiş olsaydı alacaklının malvarlığının arz edeceği durum ile sözleşmeden dönülmüş olması sonucu mevcut hali arasındaki farkı ifade eder. Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, alacaklının müspet zararının talep edebilmesi sözleşmeden dönmemiş olmasını gerektirir ( TBK 125/2). Diğer bir deyimle sözleşmeden dönmüş olan taraf müspet zararının tazminini isteyemez. Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü (TBK 112) olduğundan borçlu sözleşmeden dönmüş ve dönmekte haksız ise, dönmede kusursuz olan alacaklı müspet zararının tazminini talep edebilir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin gereğinin davalı tarafından yerine getirilmediğini iddia ederek davacının davalıya yaptığı ödemenin iadesini ve müspet zararın tazminini talep ettiği görülmüştür. Somut olayımızda sözleşmeye konu ürün ve malzemenin davacıya teslim edilmediği ve davacının davalıya teslim edilmeyen ürün ve malzemeye ilişkin bedeli davalıya ödediği davacı defterleri içeriğinden görüldüğü, usulüne uygun tebliğe rağmen davalının duruşmalara katılmadığı, davalının ihtaratlı davetiyeye rağmen defter ibrazında bulunmadığı, 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile değişen HMK 222. Maddesine göre taraflardan birinin defter ibraz etmemesi halinde karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş defterlerin lehine delil kabul edileceği anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı, davalının sözleşme konusu edimini yerine getirmediği ve sözleşmeye ilişkin bedelin ödendiği davacı tarafından ispat edilmiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından sözleşmeye konu 119.838,94 TL bedelin davalıya ödendiği, davalının sözleşmeye konu edimini yerine getirmediği, müspet zararın bulunduğunun davacı tarafından ispat edilemediği anlaşılmakla, müspet zararın tazminine yönelik talebin reddine, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-10.116,44 USD’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 12.632,95-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.810,82-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 9.822,13-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 28.740,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 2.810,82-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 2.865,22TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 188,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.188,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 636,85-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
– Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza