Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/63 E. 2022/433 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/63 Esas
KARAR NO : 2022/433

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … – …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/01/2020
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin “…” markasının TPE nezdinde tescilli sahibi olduğunu, marka altında Franchinsing sistemi ile bayilikler verdiğini, davalının da bu şekilde öncelikle Gazino/Keçiören semtinde bir işletme açtığını daha sonrasında Esertepe/Keçiören’e taşıdığını ve orada devam ettiğini, 2014 yılında başlayan bu ticari ilişkinin 2019 yılına kadar devam ettiğini, daha sonrasında alınan ürünlerin parasını ödemediği için ticari ilişkinin sona erdiğini, ödenmeyen ürün bedelleri için davalı aleyhine …. Müdürlüğü’nün 2019/6614 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin tüm ticari defter ve kayıtlarında yer alan davalının ödenmemiş 14.741,28 TL borcu olduğunu, 2018 yılına ait cari hesabın dilekçeleri ekinde yer aldığını, en son alışverişin 21.12.2018 tarihinde yapılıp icra takibinde de vade tarihi olarak tüm alacak toplamı için bu tarihin uygulandığını, ticari nitelikte olan alacak için avans faizi uygulandığını ve takip tarihi itibariyle 15.867,47 TL takip giriş rakamıyla takip başlatıldığını, davalı ile yıllarca süren bayilik ilişkilerinin olduğunu ve her ay birkaç defa ürün alımı yaptığını, ürün alımında ya da ödeme yaptığında davalının kalan borcunu gördüğünü ve bildiğini, icra takibinde bildirilen miktarın net ve likit olduğunu, müvekkili şirketin alacağına ulaşmasını engellemek ya da geciktirmek için davalının bu borca itiraz ettiğini, dava konusu uyuşmazlık ticari bir alacağa ilişkin olduğu için arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşma sağlanamadığını, icra takibine borçlunun itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulü ile davalının …. Müdürlüğü’nün 2019/6614 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine alacaklarının % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa hiçbir borcu olmadığını, kocası …’nin davacı tarafın yetkilisi …’ya…Çiğ Köfteye olan borçlarına karşılık 17.000,00 TL’lik senet verdiğini, eşi ile ayrı yaşadıkları için eşinin bu senedi ödeyip ödemediğini bilmediğini, … Çiğ Köfteye olan borçları için dava dışı Bayram Köse’ye ait 0017651703 müşteri nolu … kredi kartından devamlı olarak mail order olarak ödemeler yapıldığını, ayrıca başkalarının kartlarından da çekim yapıldığını, alacaklının haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacının cari hesaba dayalı olarak alacağın tahsili amacıyla başlattığı icra takibine karşı davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

…. Müdürlüğü’nün 2019/6614 Esas Sayılı Dosyasının celbi sağlanmıştır. Dosyanın incelemesinde; alacaklısının…Grup Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti., borçlusunun … olduğu, 13.05.2019 tarihinde 14.741,28 TL asıl alacağın, asıl alacağa işlemiş 1.126,19 TL işlemiş faiz ile toplam 15.867,47 TL. asıl alacağa işleyecek avans faizi ve değişen oranlardaki faiz, masraf, vekalet ücreti üzerinden ilamsız yasal takip başlatıldığı, takibe dayanak olarak Çiğ Köfte Bayisi için aldığı çiğ köfte bedellerinden kalan 21.12.2018 tarihli bakiye alacağın gösterildiği, borçlu davalı tarafından 11.07.2019 tarihinde takip konusu borca, faize, faiz oranına ve fer’ilerine itiraz edildiği ve itiraz üzerine takibin 16.07.2019 tarihinde durdurulduğu anlaşılmıştır.
Taraflara/vekillerine HMK. 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren defter ve kayıtları mahkememize sunmaları yönünde 2 haftalık kesin süre verilmiş olup, taraf vekillerinin müvekkilleri şirketlerin ticari defterlerinin bulunduğu adresi bildirdiği görülmüştür.
Keçiören Belediyesine müzekkere yazılarak davalıya ait 2014-2019 yılları arasındaki ticari işletmeye ait bilgi ve kayıtların Mahkememize gönderilmesinin istenilmiş gelen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Keçiören Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davalıya ait 2014-2019 yılları arasındaki ticari işletmeye ait bilgi ve belgelerin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş gelen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde rapor tanzimi için, dosyanın mali müşavir bilirkişine tevdine karar verilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
19/02/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; davacının ve davalının ticari defterlerinin TTK hükümleri gereği açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırıldığı, 2019 yılında EDS mükellefi olduğu, davacının ticari defter kayıtlarında 13.05.2019 takip tarihi itibari ile davalıdan 14.741,28 TL alacaklı olduğu, takip konusu ettiği faturaların defterlerinde kayıt altına alındığı, davalı işletme defteri kayıtlarında ise davacının 2018 yılında adına tanzim etmiş olduğu toplam 56 adet 45.068,11 TL bedelli faturalardan, 6.384,50 TL. bedelli 9 adedinin dışındakilerin kayıtlandığı, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosyanın tarafların beyanlarını karşılar, davalının gelirinin esnaf sınırını aşıp aşmadığını ve davalının tacir olup olmadığını tespit eder ek rapor tanzimi için bilirkişiye tevdiine karar verilmiş gelen bilirkişi ek raporu dosyamız arasına alınmıştır.
11/10/2021 Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda Özetle; kök rapordaki tespitlere ek olarak dava dışı Bayram Köse’ye ait … tarafından verilmiş. 5456 16** **** 9294 no.lu kredi kartı ekstreleri incelenmiş ve 17.03.2014-08.12.2017 tarihleri arasında bahse konu kredi kartı kullanılarak davacıya toplamda 82.592.00 TL. ödeme yapıldığı, söz konusu ödeme dönemlerine ait ticari defter kayıtlarının dosya kapsamında yer almaması nedeniyle defter teyitlerinin yapılamadığı, davalının mali verilerinin Vergi Usul Kanunu’nun 177. maddesinin birinci fıkrasının 1 ve 3 numaralı bendlerinde yer alan nakdi limitlerin altında kaldığı, bu hali ile Esnaf/Küçük Sanatkar olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dosyanın ek rapor tanzimi için yeniden bilirkişiye tevdii edilerek dosyada bulunmadığı belirtilen banka ödemelerine ait bilgi ve belgeler dosya kapsamında bulunduğu kaldı ki tarafların defterleri üzerinde yerinde inceleme yapma yetkisi de verildiğinden gerekirse taraf defterleri üzerinde yerinde inceleme yapmak suretiyle tarafların beyan ve itirazlarını karşılar var ise yapılan ödemelerin takibe konu bedele ilişkin olup olmadığını karşılaştırmalı olarak tespit eder ek rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
18/04/2022 Tarihli Bilirkişi Ek Raporda Özetle; davacının dava dışı Bayram Köse’ye ait … tarafından verilmiş, 5456 16** **4* 9294 no.lu kredi kartı ekstrelerinde yer alan, 17.03.2014-08.12.2017 tarihleri arasında bahse konu kredi kartı kullanılarak yapılan toplamda 82.592,00 TL. ödemeyi kayıtlarına almak sureti ile cari hesaptan mahsup ettiği, davacının davalıdan takip tarihi olan 13.05.2019 itibariyle 14.741,28 TL. alacaklı olduğu belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. İş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Davalı 17.11.2020 tarihli duruşmada; bayilik sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, sözleşmedeki imzanın eşine ait olduğunu, dükkanın yasal sahibinin kendisi olmasına rağmen yönetici olarak eşinin bulunduğunu, davacı ile hiçbir şekilde muhatap olmadığını, talep edilen para karşılığında eşinden senet alındığı şeklinde beyanda bulunmuş ise de; cevap dilekçesinde imzaya itiraza ilişkin bir beyanının bulunmadığı anlaşıldığından bu husustaki itirazına itibar edilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari ilişkiye yönelik alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği davacı defterleri ve fatura içeriğinden görüldüğü, davalının yapılan hizmete yönelik bir itirazda bulunmadığı, bedeli ödediği iddiasında olduğu, anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi kök ve ek raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu raporlar hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından bakiye alacağa dayalı başlatılan takipte, takibe konu 14.741,28 TL bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davalının …. Müdürlüğü’nün 2019/6614 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 14.741,28-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, davacı tarafından takipten önce usulüne uygun bir ihtar bulunmadığından davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalının …. Müdürlüğü’nün 2019/6614 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 14.741,28-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Hükmolunan 14.741,28-TL’nin %20’si olan 2.948,26-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.006,98-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 270,98-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 736,00-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden reddedilen kısım yönünden 1.126,19-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 270,98-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 325,38TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 1.150,00-TL Bilirkişi ücreti, 138,95-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.288,95-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.197,47-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin 1.226,31-TL’sinin davalıdan bakiye giderin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza