Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/624 E. 2021/799 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/624 Esas
KARAR NO : 2021/799

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. … …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2020
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin 15/12/2020 tarihli dava dilekçesinde; “Müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari ilişkide müvekkilinin davalıya fatura karşılığı mal satıldığını ve bu malları teslim ederek ticari defterine işlediğini, davalı tarafından icra takibi ve dava konusu olan 9.121,40 TL’nin ödenmediğini, tüm şifahi istemlere rağmen davalının borcunu ödememesi nedeniyle Ankara … Müdürlüğü’nün 2020/780 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını beyanla, davalı yanın itirazının iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, davalı yanın %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini,” talep etmişlerdir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin 02/02/2021 tarihli davaya cevap dilekçesinde; “Davacı tarafın, davalı ile arasındaki ticari ilişkide, davalıya fatura karşılığı mal sattığını, bu malları teslim ettiğini ve ticari defterine işlediğini, dava konusu olan 9.121,40 TL’nin ödenmediğini iddia ettiğini, bu iddiaların tamamının haksız ve mesnetsiz olup; her halükarda yargılamaya muhtaç olduğunu ve yargılama neticesinde ispat edilemediği sürece taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davalı site yönetiminin yöneticilerinin, davacının davasını açtığı tarihten çok önce değiştiğini, davacının yaptığını iddia ettiği işin dayanağı,”sözlü” anlaşma olduğundan; böyle bir sözleşmenin gerçekte var olup olmadığı ve kiminle akdedildiği, kabul anlamına gelmemekle birlikte var olduğu iddia edilen sözleşme neticesinde mal tesliminin tam/gereği gibi yapılıp yapılmadığı, bedelin ne olduğu ve bu kapsamda bir ödeme olup olmadığının tespitinin mümkün olmayıp; her halükarda yargılamayı gerektirdiğini, davacının iddialarının davalı taraf nezdinde belirsizlik taşıdığından ve davacının dava dosyasına sunduğu faturalarda imza da olmadığından; davalı tarafın, davacının Ankara … Müdürlüğü 2020/780 E. sayılı dosyası ile yaptığı ilamsız takibe haklı olarak itiraz ederek takibin durdurulduğunu beyanla, davanın reddine, davacı tarafından davalı yana %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya ödenmesine, karar verilmesini” talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; Faturaya dayalı itirazın iptali davasıdır. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.

İcra dosyası dosyamız arasına alınıp, incelenmiştir. Takip faturaya dayandırılmıştır. Faturalar davalı yetkililerince teslim alınmış, faturalara itiraz süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. Bu haliyle fatura içerikleri kesinleşmiştir. Davalı tarafından da faturalara itiraz edildiğine dair herhangi bir iddia bulunmamaktadır.
Kooperatiflerin şirket olmadığı, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi iddia edilmiştir. Yargıtay’ın son dönem kararları ile kooperatifler şirket ve tacir sayılmakla davalının görevsizlik kararı verilmesi talebinin reddi gerekmiş, mahkememiz görevli kabul edilmiştir.
Borç tutarı ve itiraz hakkında bilirkişiden rapor alınmış, raporda;
21/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davacı yan tarafından incelemeye sunulan; 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden; süresinde açılış, kapanış tasdiklerinin yapıldığı, 2020 yılı defterlerinin ise süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, ancak, ilgili dönem işlemleri devam ettiği için kapanış tasdikinin henüz yapılmadığı; 2018, 2019 ve 2020 yılı defterlerinin kural ve standartlara uygun tutulduğu, görüldüğünden, ilgili yıllara ait ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, davalı …’nin Karar Defterinin dosyaya sunulduğu, ancak Gelir ve Giderlerinin kaydedildiği İşletme Defterinin ise sunulmadığı, görülmektedir. Nihai Takdir Yüce Mahkemenindir. Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, davalı aleyhine Ankara … Müdürlüğü’nün 2020/780 Esas sayılı dosyası ile 9.121,40 TL tutarlı cari alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış olduğu, Davalı yan tarafından İşletme Defteri incelemeye sunulmamış olup, davalı yan tarafından dosyaya sunulan karar defteri üzerinde yapılan incelemede ise davacı yan ile olan ilişkisi ile ilgili bir tespit yapılamadığı, bu nedenle tespit ve değerlendirmelerin yalnızca davacı yan defter ve kayıtları üzerinden yapılabildiği, davacı yanın incelemeye sunulan ticari defter kayıtlarında davalı yandan 9.121,40 TL alacaklı olduğu, alacağı oluşturan faturalardan; 05.11.2018 tarih A-043715 seri no.lu 2.755,30 TL bedelli faturanın “Özcan ATEŞ” teslim alan olarak imzalandığı, 12.11.2018 tarih A-043737 seri no.lu 464,92 TL bedelli faturanın “Yusuf KIRIŞLI” teslim alan olarak imzalandığı, 17.11.2018 tarih A-043759 seri no.lu 2.382,42 TL bedelli faturanın ise “Bayram isimli soyadı okunmayan” tarafından teslim alan olarak imzalandığı ve işbu faturalarla ilgili olarak işbu faturalarla ilgili olarak teslim alanların davalı yan ile olan ilişkisine ilişkin bir belgeye dosya kapsamında rastlanılamadığı, 01.12.2018 tarih A-043783 seri no.lu 556,96 TL bedelli, 25.12.2018 tarih A-043873 seri no.lu 1.327,50 TL bedelli, 19.02.2019 tarih A-043984 seri no.lu 1.634,30 TL bedelli, faturaların ise davalı yana teslimine ilişkin gerek ilgili faturalar üzerinden gerekse dava dosyası üzerinden bir tespit yapılamadığı, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin muhterem Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı, şeklinde kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava konusu alacak faturadan kaynaklı likit alacak niteliğindedir. Bu nedenle icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2020/780 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 5.602,64-TL asıl alacak, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına,
Takip çıkışının %20’si olan 1.120,52-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 382,72-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 155,78-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 226,94-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 3.518,76-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 155,78-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 210,18TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.061,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.061,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 651,70-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin taraflardan yarı yarıya tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR