Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/586 E. 2021/859 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/586 Esas – 2021/859
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/586 Esas
KARAR NO : 2021/859

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : …
DAVALI : …
DAVA : …..
DAVA TARİHİ : 29/11/2020
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı Vekili Av. Türk İslam Karakoç tarafından Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan bila tarihli Dava Dilekçesinde özetle; – Araç malikinin müvekkil …olduğu, 18/03/2020 tarihinde sürücü …sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …. kavşağı istikametine Hacı Bayram Bulvarı üzerinde seyir halinde iken Seğmenler İlkokulu karşısına geldiği sırada zeminin ıslak ve kaygan olması nedeniyle aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüje çıktığı, çarpma sonucu tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza sonrası eksper aracılığıyla yapılan tespitle aracın 78.671,08 TL hasar bedelinin tespit edildiği, Hasar bedelinin ödenmesi için sigorta şirketine başvuru yapıldığı fakat davalı sigorta şirketinin herhangi bir ödeme yapmadığı, daha sonra Arabuluculuğa başvuru yapıldığı ancak anlaşma sağlanamadığı, tamirin zorunlu olduğu hallerde KDV ödenmesine karar verilmiş olan çeşitli yargı kararlarının sunulduğu, belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 10.000,00 TL hasar bedeli ve 450,00 TL ekspertiz bedeli olmak üzere toplam 10.450,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA
Davalı Vekili Av. … tarafından Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan 15/01/2021 tarihli Dilekçede özetle; Konu davanın 6052 sayılı TKHK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olması sebebiyle tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususunda Yargıtay içtihatlarında görüş birliğinin hakim olduğu, bu nedenle davanın öncelikle görevsizlik sebebiyle reddinin gerektiği, – Davacının da delilleri arasında sunmuş olduğu 01/04/2020 tarihli müvekkil sigorta şirketine başvuru dilekçesi incelendiğinde konu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmayacağının görüleceği, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiği, Dava konusu … plakalı aracın müvekkil sigorta şirketi nezdinde 27/11/2019-27/11/2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 240175378 numaralı “… Genişletilmiş Maksimum Kasko Poliçesi” ile sigortalı olduğu, müvekkil şirketin maddi zarar sorumluluğunun 192.200,00.TL olarak belirlendiği, aracın satışı nedeniyle poliçenin 29/04/2020 tarihinde iptal edildiği, – Kasko Sigortası Genel Şartlar B.1.1 maddesi uyarınca sigortalının “Rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç beş iş günü içinde sigortacıya bildirimde bulunmak” yükümlülüğü olduğu, sigortalı davacının müvekkil şirkete başvuru tarihinin ise başvurunun müvekkile tebliğ olunduğu tarih olan 02/04/2020 olduğu, bu nedenle davacının açıkça ihbar yükümlülüğünü ihlal ettiğinden dolayı davanın reddi gerektiği, Kazadan sonra davacının tek taraflı olarak… Sigorta Ekspertiz Hizmetleri aracılığıyla kazaya ilişkin bir eksper raporu tanzim ettirmiş olduğu, bu raporla davacı tarafından müvekkil şirkete başvuru yapıldığı, müvekkil şirketin 08/04/2020 tarihinde cevap vererek tek taraflı alınan ekspertiz raporuna göre ödeme yapılamayacağının, aracın bulunduğu yer bilgisinin ve gerekli belgelerin iletilmesi durumunda eksper incelemesi yapılarak ancak ona göre ödeme yapılabileceğinin belirtildiği, bu bilgilerin müvekkil şirkete ulaştırılmamasına rağmen müvekkil şirketçe bağımsız ve tarafsız bir ekspere başvurulduğu, sigortalı araç gösterilmediği için yeni eksper tarafından davacı tarafından düzenlettirilmiş olan ilk raporun baz alındığı, ilk raporda aracın alt şanzımanının komple değiştiği yazıldığının tespit edildiği belirtilmiş olmasına rağmen onarım durumunun tespiti için RS firmasına fotoğrafların gönderilmesi üzerine tamirin 10.000,00 TL + KDV’ye yapılabileceğinin beyan edildiği, buradan da görüleceği üzere iki rapor arasında yaklaşık 70.000,00 TL’lik bir fark bulunduğu, bu nedenle davacı tarafından alınan raporun hem tek taraflı olması hem de piyasa değerlerinin çok üzerinde fahiş tutarlarla tanzim edilmesinden dolayı hükme esas alınmasının mümkün olmadığı, müvekkil şirketçe alınan ekspertiz raporunda görüleceği üzere yetkili servislerle görüşmeler yapılarak piyasa değerine uygun fiyatların alındığı, iki rapor arasında oldukça büyük bir fark olduğundan dolayı dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmesi ve bilirkişilerce yerinde tespit yapılmasının talep edildiği, – Müvekkil şirketin lüks ihtiyaçları değil, gerçek zararı karşılamakla mükellef olduğu, sigorta şirketince ancak aracın tamirinin daha ekonomik olduğu haller tercih edilerek gerçek zararın karşılanabileceği, kaldı ki müvekkil şirket tarafından sigortalı vekili Av…. ’a eksper raporu doğrultusunda parça tedarik iskontosu yapılarak 29/04/2020 tarihinde 5.778,00 TL’lik bir ödeme yapılarak davacının gerçek zararının karşılandığı, dava dilekçesi ile talep edilen 10.450,00 TL’nin fahiş olduğu, kaldı ki işbu davadaki hasarın sigorta şirketince karşılanmış olduğundan müvekkil şirketin bu zararı ödemekle sorumlu tutulmasının hakkaniyet ilkeleriyle de bağdaşmadığı, Davacı tarafça müvekkil şirkete yapılan hasar ihbarının ardından müvekkil şirketçe bağımsız ekspere yaptırılan ekspertiz çalışmaları neticesinde hazırlanan rapora istinaden davacıya yasal süresi içinde (29/04/2020) tazminat ödemesi yapıldığı, müvekkil şirketin temerrütünün söz konusu olmadığı, – Açıklandığı üzere müvekkil şirketin üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiği, davacının tüm zararının karşılanmış olduğu, bu nedenle müvekkil şirketin temerrüde düşmesinin söz konusu olmadığı, davanın sigorta tazminatı talep hakkı bile mevcut değilken faiz talep edilebilmesinin mümkün olmadığının açık olduğu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte ancak dava tarihinden itibaren ya da müvekkil şirket tarafından davacıya ödeme yapılan 29/04/2020 tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği, kaldı ki hususi araç olarak sigortalanan dava konusu araç için reeskont avans faizi talep edilmesinin mümkün olmadığı, hususları belirtilerek yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE
Dava: Trafik kazasından kaynaklanan ekspertiz ve hasar bedelinin tazminine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ” Madde 85 – (Değişik fıkra: 17/10/1996 – 4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar….
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT:
Madde 90-Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
İKİNCİ BÖLÜM: SİGORTA MALİ SORUMLULUK SİGORTASI YAPTIRMA ZORUNLULUĞU:
Madde 91 – İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükümlerini haizdir.
Trafik kaza tespit tutanağı incelenmiş, davacının Bentderesi Kavşağı istikametinde giderken direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüje çarparak aracında hasar meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi, kasko poliçesinde anlaşmalı servis haricinde tamir yapıldığı gerekçesiyle tamir bedelini ödemekten imtina etmiştir.
Sigorta poliçesi incelenmiş, poliçenin Servis Muafiyet Uygulamaları başlıklı maddesinde “bu poliçede kasko teminatı … anlaşmalı marka yetkili servislerde (ASU) … garantili servislerde (AGS) … anlaşmalı tamirhanelerde (ATU) ve serbest tamirhanelerde geçerlidir.” hükümlerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı bu madde ve sigorta yaptırdığı acente olan …Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. Tarafından ilgili makama yazılı tutanakta davacıya özel tamirhanede tamir yaptırılabileceği bilgisi verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından 5 iş günü içinde bildirilmediği yönünde iddiada bulunsa da aracın tamiri ve postadaki gecikmeler başvuru süresinde dikkate alınmayacağından iddianın reddi gerekmiştir.
Sigorta teminat limiti 100.000.TL olup, oluşan hasar poliçe limiti kapsamındadır. Sigorta poliçesindeki ilgili hüküm gereğince davalı sigorta şirketinin tamir ve malzeme bedelleri ile ekspertiz bedelinden sorumlu tutmak gerekmiştir. Araç hususi oto olmakla yasal faiz işletmek gerekmiştir.
Konuya ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış,
25/06/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Kazanın meydana geliş şekliyle kasko poliçesi kapsamına girdiği, 31/03/2020 tarihli ekspertiz raporuna göre aracın götürüldüğü servisin anlaşmasız ve yetkisiz olduğu anlaşıldığından davacının, davalının rızasını almadan poliçenin onarım/tespit yeri klozuna aykırı bir şekilde anlaşmasız servisi tercih ettiği, Davalı tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, 07/04/2020 tarihinde anlaşmalı oto servisin web başvurusu üzerine 10472424 sayılı hasar dosyasının açıldığının belirtilmiş olmasına karşın söz konusu anlaşmalı servise ilişkin bilgilere ve hasar dosyası ile taraflarınca düzenlettirilen ekspertiz raporuna dosya muhteviyatında yer verilmediği, Kasko poliçesinde ve genel şartlarda, rizikonun gerçekleşmesi durumunda, 5 iş günü içinde, gerekli bilgi ve belgelerle birlikte sigortacıya başvuruda bulunulması gerektiği belirtilmesine karşın davacı sigortalı tarafından 01/04/2020 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, davacı sigortalının süresi içerisinde başvuru yapmadığı, Sigortalı tarafından eksper tayini yapılmasının poliçenin eksper tayini klozuna ve sigortacılık kanununun ilgili maddelerine göre uygun olduğu, bu eksper ücretine ilişkin ödemenin sigortacı tarafından karşılanması gerektiği, Dosyada başka bir bilgi ve belge (hasarın onarımına ilişkin faturalar gibi) olmamakla birlikte, mevcut eksper raporunda tespiti yapılan hasarlı parçalara ilişkin orijinal parça değerleri üzerinden belirlenen toplamda KDV dahil 78.671,08 TL’lik hasar icmalinin piyasa rayiç bedellerine uygun olduğu, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Davacı vekilinin 07/07/2021 tarihli dilekçesi ile 72.893,08-TL hasar bedeli ve 450,00-TL ekspertiz bedeli toplam olarak 73.343,08-TL alacağımızın olay tarihinden itibaren işleyecek avansfaiziyle ile davalıdan tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 72.893,08-TL araç onarım bedeli ile 450,00-TL ekspertiz ücretinin 13/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 5.010,07-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.253,46-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 3.756,61-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 10.335,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 178,46-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.075,00-TL Islah Harcı, 1.063,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.370,86.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2021

Katip ….

Hakim…

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR