Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/554 E. 2021/774 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/554 Esas
KARAR NO : 2021/774

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … -…
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. … -….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA
Davacı … Müh.Tem. Hiz. İnş. Turz. Gıda. Paz. San ve Tic. A.Ş. Vekili Av. … Dava Dilekçesinde Özetle; müvekkil firmaya ait “…” isimli otelde, muhtelif tarihlerde davalı- borçlu firma çalışanları konaklamış ve bu konaklama bedeline ilişkin olarak faturalar tanzim edildiği, müvekkil firma, konaklama bedeline ilişkin faturaları davalı-borçlu yana tebliğ etmiş, fatura bedellerinin ödenmesi için davalı şirket çalışanları ile defalarca kez iletişime geçmiş ancak davalı-borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmamış olduğu, davalı-borçlu tarafından konaklama bedelinden kaynaklı fatura borçlarına ilişkin ödeme yapılmaması üzerine tarafımızca Ankara ….Noterliği’nin 07.07.2020 tarihli, 19785 yevmiye notu ihtarnamesi ile ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde fatura bedellerinin ödenmesi talep edilmiştir. fek-29 İhtarname 08.07.2020 tarihinde davalı-borçluya tebliğ edilmiş ancak davalı-borçlu tarafından ödeme yapılmadığı, söz konusu borcun, davalı tarafından ödenmemesi üzerine, Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2020/5786 E. Sayılı dosyası ile 22.07.2020 tarihinde icra takibi başlatılmış, davalı-borçlu, müvekkil şirketçe başlatılan ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmesi üzerine, ödeme emrine haksız olarak itiraz ederek icra takibini durdurmuş olduğu, icra takibinin davalı-borçlunun haksız itirazı üzerine durdurulmasından sonra davalı- borçlu tarafından müvekkil şirket hesabına, muhtelif tarihlerde ve tutarlarda olmak üzere toplamda 9.275,39-TL ödeme yapıldığını, Ancak faize, icra takip masraflarına, harçlara ve icra vekalet ücretine ilişkin olarak hiçbir ödeme yapılmamış, Her ne kadar davalı taraf fatura bedellerini ödeyerek borçtan kurtulacağı varsayımı ile hareket etse de bu ödemelerin takip tarihinden sonra yapıldığı göz önüne alındığında, davalının faizin, vekalet ücretinin, takip harç ve masraflarının tamamından sorumlu olduğunu, davalı-borçlunun takipten sonra yaptığı ödemeler dosya borcunun tamamını karşılar nitelikte olmadığını, Davalı- borçlunun haksız itirazı üzerine işbu dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulmuştur. Ankara Arabuluculuk Bürosu’nun 2020/10937 Dosya Numaralı, 2020/92114 Arabuluculuk Numaralı dosyası üzerinden yapılan görüşmeler neticesinde anlaşmaya varılamadığını, Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde de davalının müvekkile borçlu olduğu ve takibe itirazın haksız olduğunun görüleceği, belirtilerek; Davanın kabulü ile davalının itirazının iptali ve takibin 37,65 TL üzerinden devamına, alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Davalı tarafından yapılan ödemelerin icra takibinden sonra yapıldığı gözetilerek faiz, vekalet ücreti, takip harç ve masrafların tamamından davalının sorumlu tutulmasına, Davalının itirazı haksız ve kötü niyetli olduğu ve alacağın likit olduğu gözetilerek davalı aleyhine takip miktarının b 20′ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi istenmiştir.
SAVUNMA
Davalı DAVALI …… Dış Ticaret Limited Şirketi VEKİLİ Av. … Davaya Cevap Dilekçesinde Özetle; Müvekkili ile Davacı arasında Müvekkilimiz çalışanlarının Davacı otellerinde konaklayacağı, bu konaklama bedellerini de ödeyeceğine ilişkin bir anlaşmanın bulunmadığı, …’de şirket içinde yıllardır süre gelen uygulamaya göre, şirket çalışanları şirket faaliyetleri nedeni ile yapacakları masrafları önce kendileri öder ve şirkete bu masraf ödemelerini ibraz ettiklerinde paralarını aldıklarını, Müvekkilimin şirket çalışanlarının yapacak oldukları harcamalar için ne Davacı ne de başka şirketler ile bir anlaşmasının bulunmadığını, Davacı da dava dilekçesinde Müvekkilim ile arasında bir sözleşme bulunduğunu iddia etmediğini, Davacıya konaklama hizmeti aldıktan sonra ödeme yapmamış olan kişilerin Müvekkilinin çalışanı olması müvekkilinin borçlu olduğu anlamına gelmeyeceğini, Davacı dava dilekçesinde icra takibinden sonra Müvekkilimiz şirketin fatura tutarlarını ödediğini ileri sürmüş, ancak, Müvekkili tarafından davacıya yapılan bir ödemenin bulunmadığını, Davacıya yapılan ödemeler Müvekkilim çalışanları tarafından yapılmış, Müvekkilim çalışanların yapmış oldukları ödemeyi Müvekkilimden talep etmek için Müvekkilim …’ye ibraz edilen dekontların incelenmesi ile öğrenildiğini, Davacı tarafından faturaların Müvekkilime tebliğ edildiği hususu asılsız olduğunu, Müvekkiline iletilen bir fatura bulunmamakta, Müvekkili tarafından faturalar icra takibi ile öğrenilmiş, bu takibe de haklı olarak itiraz edilmiş olduğunu, Faturaların Müvekkilimize tebliğ edildiği anlamına gelmeksizin, davacının iddia ettiği gibi, Müvekkilim’e gönderildiği iddia edilen faturaların TTK anlamında bir karine teşkil etmesi için faturanın taraflar arasındakı ilişkiye uygun olmasının gerektiğini, Faturanın TTK anlamında hüküm teşkil edebilmesi için söz konusu faturanın taraflar arasında kurulu bir sözleşmeye nazaran düzenlenmiş olmasının gerektiğini, Davacı Müvekkilimin kendisine icra takibine konu fatura tutarları ödediğini ileri sürmüş ve bu ödemelerin borcu ikrar anlamına geldiğini iddia etmiş, ancak, müvekkili tarafından Davacıya yapılan bir ödemenin bulunmadığını, Müvekkilimize çalışanları tarafından iletilen ödeme dekontlarından anlaşıldığı üzere, yapılan ödemeler konaklama hizmeti alan çalışanların yaptığı ödemeler olduğunu, müvekkili ile Davacı arasında mutabık kalınmış, kabul edilmiş bir belge, bir sözleşme, borç ve fatura ilişkisi mevcut olmadığından Davacı, kendisinden sadır olmuş belgelerde talepte bulunduğunu, Bu sebeplerle, müvekkilimiz asla kötü niyetli değildir ve icra dosyasına itirazı haklıdır, icra inkar tazminatından sorumlu kılınamayacağını, belirterek; Yetki itirazımızın kabulüne, Dayanaksız, haksız, usule ve kanuna aykırı davanın reddine, Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin Davacıya tahmiline, karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davacı … Müh. Tem. Hiz. İnş. Turz. Gıda. Paz. San Ve Tic. A.Ş. Vekili Av. …-Av. … Cevaba Cevap Dilekçesinde Özetle; Davalı, dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; “,..Müvekkil ile davalı arasında, çalışanlarının müvekkile ait otellerde konaklayacağı, davalının da bu konaklama bedellerini ödeyeceğine ilişkin herhangi bir sözleşme bulunmadığını, icra takibine dayanak faturalarda davalı çalışanlarının isminin yer aldığını, faturalarda çalışanlarının isminin bulunmasının davalıyı borçlu yapmayacağını, icra takibinden sonra yapılan ödemelerin davalı tarafından değil çalışanlar tarafından yapıldığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini..” belirtmiş, Davalının husumet itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının icra takibi sonrasında davacıya gönderdiği Üsküdar 9.Noterliği’nin 18.08.2020 tarihli, 22956 yevmiye numaralı ihtarnamesinde; müvekkil şirket ile aralarında bulunan ticari ilişki ve işbirliğinden bahsederken cevap dilekçesinde aralarında herhangi bir ilişki bulunmadığını belirttiğini, davalı çalışanlarının yıllardır müvekkili şirkete ait otelde konaklamakta, bu otellerde organizasyonlar yapmakta ve faturalar davalı adına düzenlenmekte olduğunu, davalının da kendi adına düzenlenen fatura bedellerini ödemekte olduğunu, ancak davaya konu fatura bedelleri ödenmemiş olduğunu, müvekkil firmanın, davalı çalışanlarına yapmış olduğu konaklama hizmetinin bedellerini usulüne uygun olarak faturalandırmış ve faturalar davalı tarafa tebliğ edilmiş, davalı tarafından faturalara yasal süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunu, davalı taraf faturaların kendilerine tebliğ edilmediğini iddia ettiğini, Oysa Ankara ….Noterliğinin 07.07.2020 tarihli, 19785 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile fatura bedellerinin ödenmesi talep edilmiş ancak davalı tarafın herhangi bir itiraz, ödeme yapılmadığı gibi cevap da verilmemiş olduğunu, Her ne kadar cevap dilekçesinde; şirket çalışanlarının, şirket faaliyetleri nedeni ile yapacakları masrafları önce kendilerinin ödediğini daha sonra davalıya bu masraf ödemelerini ibraz ettiklerini davalı şirket tarafından da buna karşılık ödeme yapıldığı belirtilmişse de davalı ile çalışanlar arasında nasıl bir işleyiş olduğu müvekkil şirket tarafından bilinmediği gibi bu durum faturaya konu alacağın, alacaklı ve borçlu sıfatını da etkilemeyeceğini, belirterek; davalının beyan ve taleplerinin reddine, haklı davamızın kabulüne yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; faturaya dayalı itirazın iptali davasıdır. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.

İcra dosyası dosyamız arasına alınıp, incelenmiştir. Takip faturaya dayandırılmıştır. Faturalar davalı yetkililerince teslim alınmış, faturalara itiraz süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. Bu haliyle fatura içerikleri kesinleşmiştir. Davalı tarafından da faturalara itiraz edildiğine dair herhangi bir iddia bulunmamaktadır.
18/06/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Davacı … Müh. Tem. Hiz. İnş. Turz. Gıda. Paz. San Ve Tic. A.Ş. vekili dava dilekçesinde, otel işletmesi ile ilgili davalı …… Dış Ticaret Ltd. Şti adına düzenlenmiş faturaları yaptığı ihtara rağmen ödenmediğini, Ankara …. İcra Dairesi 2020/5786 nolu dosyasında başlattıkları icra takibine itiraz ettikleri, icra takibi sonrasında yapılmış ödemede icra ile ilgili masraflar ve faizlerin ödenmediğini belirterek itirazın iptali ile 37,65 TL üzerinden takibin devamına karar verilmesi istenmiştir. Dava dosyası, tarafların itiraz ve beyanları, sunmuş oldukları belgeler ile icra dosyası üzerinde gerekli inceleme yapılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda, Davacı şirket düzenlemiş olduğu toplam 9.274,57 TL tutarlı faturaların; Davalı çalışanlarının otel işletmesinde konaklamasına istinaden 2.076,57 TL’lık 8 adet konaklama faturası, Davalı şirket adına 7.198,00 TL’lik bir adet yeme, içme bedeli açıklamalı fatura, olduğu, Davacı tarafından söz konusu fatura bedellerinin ödenmesi için, davalıya noter kanalıyla ihtarname çekildiği, davalının faturalara yönelik bir itirazının görülmediği, Ödeme ihtarı çekilmeden önce alacak tutarının 519,09 TL’sinin … tarafından ödenmiş olduğu, 22.07.2020 tarihinde 9.313,04 TL için icra takibine başlandığında(519,09 ve faizinin düşülmesi sonrası) davacı alacağının 8.791,79 TL olduğu, davalı/borçlunun itirazıyla takibin durduğu ve şahıslar adına toplam 8.756,39.TL’lik ödeme sonrasında 35,40 TL alacağının kaldığı” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınmıştır.
Dava konusu borcun tamamının ödenmemiş olması, bakiye tutarın ve icra masrafları ile vekalet ücretinin ödenmemesi nedeniyle takibin kalan tutar üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Alacak faturaya dayalı likit olmakla icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2020/5786 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 35,40-Tl asıl alacak, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına,
Takip çıkışının %20’si olan 7,08-TL’nin icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Dava açılmadan önce yapılan ödemelerin icra takibinden açılıştan itibaren mahsup edilerek icranın açıldığı andaki icra vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 59,30-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 54,40-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 4,90-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 35,40-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 2,25-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 54,40-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 108,80TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
7-Davacı tarafından yapılan; 1.052,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.052,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 989,60-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2021
Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR