Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/553 E. 2022/367 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/553 Esas
KARAR NO : 2022/367

HAKİM : … …
KATİP : Banu KAPLAN …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 13/11/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin inşaat işlerine malzeme tedariki ve inşaat sektöründe faaliyet göstermekte olup, adi şirket olarak “… Elektrik İnşaat” unvanını kullandığını, davalı şirket ile aralarında yapılan anlaşma gereği müvekkil tarafından davalı şirkete ekte sunulan faturalarda liste halinde yazılı, bir kısım elektrik ve elektronik malzeme tedariki sağlandığını, daha sonra bu satımlara ilişkin olarak faturalar düzenlenerek davalı şirkete verildiğini, ilk parti malların teslimi yapılıp faturaları kesildikten sonra müvekkile toplam değeri yaklaşık 100.000,- TL olan çekler ciro edilerek verildiği, müvekkilinin de bu çekler ile bir kısım borçlarını ödediği, davalı ile anlaşması gereği yeni parti mallar alarak davalı şirkete sattığı, yine müvekkil tarafından Malların tesliminden sonra faturalar düzenlenerek davalı şirkete mal sattığını, ancak Müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı şirket için temin edilerek davalıya teslim edilen emtianın listesinin sunulan faturalarda mevcut olduğunu, ayrıca davalı şirket kayıtları da incelendiğinde de bu durumun görüleceğini, müvekkil tarafından davalıya satımı gerçekleşen elektrik malzemelerinin satım bedelinin ödenmemesi sebebiyle müvekkilinin alacaklı olduğu gerçek bedelin bilirkişi incelemesiyle tespiti ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla satış bedelinin şimdilik 500,-TL.’lik kısmının davalıdan alınarak ödenmesine yönelik karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı müvekkil şirket tarafından davacıya tüm ödemelerin çek ile yapıldığını, davalı müvekkil Şirketin, Bursa Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı ile … Müzesi Onarımı, Teşhir-Tanzim ve Çevre Düzenlemesi İşi için sözleşme imzaladığını, söz konusu sözleşme kapsamında davacıdan malzeme satın alınması hususunda anlaşıldığını, müvekkil Şirket tarafından davacıya kestiği faturalar karşılığı belirtilen çeklerle ödeme yapıldığını, söz konusu çekleri ile de davacı tarafından kendilerince tespit edilebilen başka firmalardan mal alındığını, bu malların belirtilen firmalar tarafından şantiyeye teslim edildiği ve işin tamamlandığını, gerek … … söz konusu çeklerin suretlerinin talep edilerek çeklerdeki cirolar ve kimlere ödenip, ödenmediğinin müzekkere yolu ile sorulmasını, bu şekilde gerçeklerin ortaya çıkacağını, dolayısıyla, davalı şirketin davacıya ödenmemiş fatura borcu bulunmadığını, davacı tarafından, müvekkili şirket tarafından kesilen çeklerle fatura konusu malların alındığını, mal alınan firmalara bu çeklerin verilip verilmediğinin sorulması halinde de gerçeklerin ortaya çıkacağını, davacının müvekkil şirketin çekleri ile faturaya konu malları aldığını, söz konusu çeklerin teslim edildiği tespit edilen şirketlerin tahsilat makbuzları ve söz konusu şirketlerin davacıya kestiği faturaları da sunduklarını, davacıya fatura karşılığı tüm ödemeler yapıldığından davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklanan faturaya dayalı alacak davasıdır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğüne, … … müzekkere yazılarak davacının tacir/esnaf olup olmadığına ilişkin Mahkememize bilgi verilmesinin istenilmiş, davacı vekiline elden takip yetkisi verilmiştir. Gelen müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Davaya konu faturaların BA-BS formlarının gönderilmesi için ilgili vergi dairelerine müzekkere yazılmış, gelen müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Taraflara Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222. Maddesi uyarınca ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verilmiş, taraf vekillerinin müvekkilleri şirketin ticari defterlerinin bulunduğu adresi ve irtibat kurulacak kişiyi bildirdiği görülmüştür.
Dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların ticari defter ve kayıtlarında akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, ticari defterlerinde uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu, Vergi Dairesi’nden ve dava dışı şirketlerden gelen müzekkere cevapları da değerlendirilerek ve mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
11/04/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle: dava dosyasına kazandırılan davacı kanuni defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu 2018 yılı işletme defteri işlenmemiş olmakla birlikte dava dilekçesi ekinde kaydedilen 576.798,94 TL.lik fatura düzenlendiği, kanuni defterinde 2019 yılı sonunda davalı şirketten alacağının 504.431,94 TL. olarak kayıtlı olduğu, satıcılara verilen ve kanuni defter kayıtlara geçen 339.350,-TL.lık çeklerin girişinin olmadığı, satıcılara ciro ile verilen, hem davacı belgelerinde hem de satıcılar tarafından dosyaya kazandırılan belgelerden davalı tarafın keşide ettiği ve davacı tarafın satıcılara ciro ettiği ve davalı tarafın banka kayıtlarında ödendiği tespit edilen 527.850,-TL. tutarındaki çeklerin davalı tarafın hesabına işlenilmediği, davalı taraf kayıtlarında yer alan 7.000,-TL.nakit ödemenin ve 2018 yılında verilen 129.726,17 TL. çekin davacı kayıtlarında yer almadığı, davacı taraf kanuni defter kayıtlarının Vergi Usul Kanunu’nun 215 ve 219 Maddelerinde belirtilen kayıt nizamına göre ve genel kabul görmüş muhasebe standartları, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği hükümlerine uygun olarak tutulmadığı ve denetime elverişli olmadığı, davalı şirketin 2018 ve 2019 yılları kanuni defter tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, 2018-2019 yıllarında 576.798,94 TL. tutarında alış faturasına karşılık 658.076,17 TL’lik çek verildiği ve 7.000-TL.nakit ödeme yapılarak, çeklerin banka hesabından ödendiği, 18.02.2019 tarihinde 497.850-TL.tutarındaki çeklerin 498.350-TL olarak kaydedilmesi sonucu 88.277,23 TL’lık verilen sipariş avanslarının 87.777,23 TL olarak hesaplanması ve davacıdan alacaklı olunduğu ve bu rakamın verilen avanslar hesabında kayıtlı olduğu, davacı tarafın davalı taraftan satılan ve düzenlenmeyen fatura karşılığı herhangi bir alacağı bulunup – bulunmadığı belirlenemediğinden, inceleme tarihi itibariyle davalı tarafın davacı taraftan verilen sipariş avanslarında kayıtlı 87.777,23 TL’lik alacağı bulunduğu, davacı tarafın davalıdan düzenlemiş olduğu faturalar karşılığı bir alacağının bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari iş ilişkisine yönelik alacağının tahsili için eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasında ticari ilişki olduğu konusunda ihtilaf bulunmamakla birlikte uyuşmazlığın, davacının dava dilekçesine ekli faturalara konu borcun ödenip ödenmediği, davacının alacak isteminin yerinde olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı görülmüştür. Sunulan bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır.
Davaya dayanak faturadaki hizmetin ifa edildiği taraf defterleri, vergi dairelerinden gelen müzekkere cevapları ile fatura içeriğinden görüldüğünden tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Taraf defterlerinde faturaya konu bedelin davalı tarafça nakit ve çeklerle ödendiği anlaşıldığından, ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlunun faturaya konu bedeli ödediği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.s
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 54,40-TL harçtan eksik kalan 26,4-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’göre hesaplanan 500-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza