Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/544 E. 2022/25 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/544 Esas
KARAR NO : 2022/25

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … ….
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2016
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının dava konusu çeke istinaden müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, çekte alacaklı olarak gözüken davalıyı müvekkilinin tanımadığını, böyle bir çekin asla düzenlenmediğini, bu sebeple icra takibinin dayanağı olan çekteki imzanın sahte olduğunun, davacının borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının somut nedene dayanan şekli itirazlarının haksız olduğunu, davanın reddini, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Ankara BAM … Hukuk Dairesinin 2020/670 esas 2020/1248 sayılı kararı ile Mahkememiz kararının kaldırıldığı, yukarıda belirtilen numaraya kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ” Madde 72 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz.
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 20.07.2009 tarih ve 2009/7848 E. Ve 2009/16293 K. Sayılı kararında “TTK 702. Maddesinde cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı mütüselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde selahiyetli hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takip ederse bu son ciroyu imzalayan kimse çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır, düzenlemesi getirilmiştir. Öte yandan Hukuk Genel Kurulu’nun 24.04.1996 tarih 1996/12-136 esas 1996/288 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere hamiline yazılı çeklerde takip alacaklısının ciro silsilesi içerisinde yer almaması halinde ve bankaya ibraz için ciro edenin de son hamil olduğunun belirlenmesi durumunda takip alacaklısının yetkili hamil olabilmesi için ibrazdan sonra adı geçene (temlik hükmünde de olsa) bir cironun varlığı zorunludur.” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/298 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından, davalı tarafından başlatılan icra takibinin iptalinin istendiği, yapılan yargılama sonunda çekin ibrazdan sonra ciro edildiği, bu haliyle çekin kombiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu edilemeyeceğinden, dava konusu çekler yönünden takibin davacı borçlu yönünden iptaline karar verildiği, verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığı görülmüştür.
Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2016/9999 E. Sayılı dosyası ile Anakara … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/298 E. Sayılı dosyası dosyamız arasına alınıp, incelenmiştir.
09.05.2016 tarihinde dava konusu çekler icra takibine konu edilmiştir. İcra takibindeki çek suretleri incelenmiş, çek …. Mekanik Ltd. Şti. Emrine düzenlenmiş, Ayden firması…Plastik Ltd. Şti’ne ciro etmiş, …. Plastik firması da çeki…A.Ş’ye tevdii ederek tahsil edilmesini istemiştir. Çekin karşılıksız çıkması üzerine çek sorumluluk tutarı tahsil edilerek, çekler dava dışı…Ltd. İade edilmiştir. Daha sonra çekler davalı …Kağıt Matbaacılık Ltd. Şti. Firmasınca icra takibine konu edilmiştir.
Çekin ibrazından önce ciro zincirinde davalı …Kağıt Ltd. Şti. Firması bulunmamaktadır.
Yargıtay kararları gereği, ciro silsilesinde bulunmaya davalı …Kağıt Ltd. ŞTi.’nin çekleri yetkili hamil ya da temlik alan sıfatı bulunmadığından icra takibine konu edemez. Bu nedenle davacının davası haklı bulunarak, davalının kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebi reddedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davacının Ankara … İcra Müdürlüğünün 2016/9999 esas sayılı dosyasına konu …. Şubesine ait 30/07/2015 tarih 25.000,00-TL bedelli, Z9078723 seri numaralı çekten, 30/07/2015 tarih 25.000,00-TL bedelli, Z9078724 seri numaralı çekten, 30/07/2015 tarih 25.000,00-TL bedelli, Z9078725 seri numaralı çekten dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 4.877,33-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.387,56-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 3.489,77-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 10.082,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 29,20-TL Başvuru Harcı, 1.219,34-TL Peşin/nisbi Harcı, 168,22-TL Tamamlama Harcı, 145,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.562,26TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2022

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR