Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/537 E. 2022/504 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/537 Esas
KARAR NO : 2022/504

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …..
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. ……

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2020
KARAR TARİHİ : 27/06/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 30.06.2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilnin, 1997 yılından bu yana …merkezli olarak faaliyetini sürdüren, ultrasonografi cihazları konusunda Türkiye’nin neredeyse bütün şehirlerinde satış ve servis hizmeti sunan, tanınmış ve güvenilir bir ticaret şirketi olduğunu, faaliyeti çerçevesinde müvekkil şirketin birçok marka ultrasonografi cihazının satışını yapmış ve yapmaya devam etmekte olduğunu, bahse konu cihaz alanı oldukça geniş olup hem marka ve modeline hem de işlevine göre en düşüğünden en yükseğine kadar yüzlerce değişik cihaz satılmakta olup müvekkilinin, cihaz yedek parça temini, teknik servis gibi hizmetleri de sunduğunu, müvekkili şirket bir dönem Mindray marka ultrasonografi cihazlarının da ülkemizde bayiliğini yapmış ve bu cihazları da çeşitli illere oldukça çok sayıda satışını yaptığını, müvekkilinden Mindray marka cihaz satın alan davalının, aldığı cihazla ilgili olarak müvekkil şirketle defalarca iletişime geçmiş ve müvekkil şirketçe de kendisine gerekli konularda yardımcı olunduğunu ancak bir süre sonra davalının, ülkemizde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak görev yapan birçok doktorun kayıtlı olduğu Facebook’ta bulunan bir grupta internet üzerinden müvekkil şirketi incitici ve alçaltıcı beyanlarda bulunduğunu, söz konusu paylaşımın, müvekkil şirket yetkilisi tarafından yaklaşık 2 ay önce öğrenildiğini, davalının dile getirdiği memnuniyetsizliğin müvekkil şirketle ve satın alınan cihazla mantıklı bir ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin cihaz satışını yaptıktan sonra gerek satılan cihazın kullanımı gerek teknik servis ve destek açısından davalının her zaman yanında olduğunu, bahsi geçen ultrason makinesinin görüntüsünden şikayetçi olan davalı başka bir sosyal medya kanalından (instagram isimli) cihazın 4 Boyutlu Bebek görsellerini paylaşıp memnuniyetinden bahsedip reklam yaptığını, davalı yan, müvekkilce gereken her konuda yardımcı olunmasına rağmen internet üzerinden yapmış olduğu dava konusu paylaşımda müvekkil şirket hakkında karalama ve incitici beyanlarda bulunmuş, yazısının sonunda da yine aynen; “Ekolsan …firmasına hiç güvenmeyin, ultrason alırsanız uyanık olun” şeklinde yakışıksız, incitici ve karalayıcı bir ifade kullanmış ve bu ifade maalesef müvekkil şirketin saygınlığına ve güvenilirliğine gölge düşürdüğünü, bahse konu olan cihaza davalının talebi doğrultusunda müvekkil şirket tarafından birkaç kez servise gidildiğini, son dönmede gerek müvekkil şirket gerekse markanın Türkiye temsilciliği tarafından bu markayla ilgili herhangi bir arızaya rastlanmadığını, davalı yanın, müvekkil şirket haricinde üretici firma Türkiye Ofisindeki yetkililer ile de defalarca görüşmüş ancak firma yetkilileri de herhangi bir arıza tespit edemediklerini, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Dürüstlük Kuralına Aykırı Davranışlar, Ticari Uygulamalar” başlıklı 55. Maddesinin 1a.1 hükmünde aynen; “Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek, ” eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği belirtilmiştir. Davalı yanın eylemi de tam olarak kanunun bu maddede ortaya koymuş olduğu haksız rekabetin ihlalini ortaya koyduğunu belirterek davalının haksız rekabet teşkil eden eylemini tespitini, haksız rekabet teşkil eden eyleminin men’i ve düzeltilmesini, haksız rekabet sebebiyle saygınlığı, güvenilirliği ve haklı şöhreti zedelenen müvekkil için davalıdan 20.000,00-TL manevi tazminatın alınarak taraflarına verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı uhdesine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu sosyal medya paylaşımının tarihi davacı tarafça bilerek ve istenerek gösterilmediğini, haksız rekabete dayalı açılacak davada zamanaşımı süresi öğrenme tarihinden itibaren 1 yıl olmakla birlikte olay zamanaşımına uğradığını, davacı taraf iddia sahibi olmakla birlikte ilgili olayın üzerinden 1 sene geçmediğini ispatla mükellef olduğunu, ayrıca mahkemenin yetkisine de itiraz ettiklerini, yetkili mahkeme davalı müvekkilin ikamet ettiği yerleşim yeri olan İdil Asliye Hukuk Mahkemesi(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) olduğunu, paylaşımın yapıldığı sosyal medya hesabı her ne kadar müvekkilin ismi ile açılmış ve profil resminde müvekkilin resmi görünse de müvekkilin ”EKOLSAN FİRMASI” adını içerir böyle bir sosyal medya paylaşımı olmadığını, dosyaya sunulan paylaşım, basit bir fake hesap (aslını taklit etmek için oluşturulan veya tamamen hayal ürünü olarak oluşturulan ve geçerliliği olmayan hesaplardır) veya bir photoshop programı ile oluşturulabilecek bir paylaşım olduğunu, taraflar arasında daha önce yapılan bir satım sözleşmesinden kaynaklı olarak davacı tarafın müvekkile sattığı cihazın sürekli arıza vermesi ve müvekkilin davacı tarafa dava açacağını bildirmesinden sonra davacı tarafın hasmane bir tavır aldığını, bu nedenle davacı firmanın kendisi dahi müvekkil hakkında böyle bir fake hesap açıp veya photoshop programı kullanıp ilgili paylaşımı yapabilecek muhtemel şüpheliler arasında bulunduğunu, dava konusu paylaşımın yapıldığı iddia olunan facebook adlı sosyal medya hesabı kapalı bir grup olup, davacı tarafın ilgili sayfada bulunmasının sözkonusu olmadığını, davacı tarafça müvekkilin haksız rekabet suçunu işlediği gerekçesiyle savcılığa şikayette bulunulduğunu, Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/4638 Soruşturma sayılı dosyası ile yürütülen soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, tüm dosya kapsamı incelendiğinde öncelikle ilgili facebook adlı sosyal medya ağına ait hesabın ve hesapta yapılan ilgili paylaşımın kim tarafından yapıldığının tespitinin gerektiğini, tespit yapıldığı takdirde ilgili hesabın ve paylaşımın müvekkil tarafından yapılmadığı ortaya çıkacağını belirterek öncelikle dava şartları oluşmadığından davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve yersiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. .
DELİLLER

-Cizre C.Başsavcılığına ait 2020/4638 sayılı Soruşturma dosya örneği
-Satış Faturası, sevk irsaliyesi ve arız form örnekleri

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava Haksız rekabet nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilince açılan dava ile; davalının Facebook isimli sosyal medya uygulamasında yer alan bir grupta internet üzerinden müvekkil şirketi incitici ve alçaltıcı beyanlarda bulunduğu belirtilerek manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de;
TTK’da düzenlenen haksız rekabete ilişkin düzenlemenin temel amacı, aynı Yasanın 54/1 maddesinde belirtildiği üzere bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenler ile müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir. Haksız rekabet oluşturan başlıca hallerde aynı yasanın 55. Maddesinde örnekleme yöntemi ile sayılmıştır. Davacının dayanağı olan TTK m.55/1-a.1’de yer alan “başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek” şeklindeki düzenlemedir.
Tüm dosya kapsamına göre; ;
Davacı firmadan cihaz satın alan davalının cihazla ilgili olarak kullanıcı deneyimlerini, cihazla ilgili ayıp ve arızaları, facebook isimli sosyal medya uygulamasında, yine kendisi gibi Dr.üyelerin dahil olduğu kapalı bir grupta paylaştığı, burada yer alan ifadelerinin, hak arama ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı, AİHM’in yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere ifade özgürlüğünün sadece kabul edilen, zararsız ya da farklı olan bilgi ya da düşünceler için değil, ayrıca hoşa gitmeyen, sarsıcı ya da rahatsız edici olanlar içinde geçerli olduğu (Yargıtay 11.HD, 29/04/2019 tarih, 2018/1519 E., 2019/3205 K.), bu karardaki kriterlere göre davalının paylaşımları değerlendirildiğinde, davalının amacının yasada belirtildiği şekilde dürüstlük kuralına aykırı olarak, davacı yönünden haksız rekabet oluşturacak şekilde bir davranış olmadığı, buna göre haksız rekabet şartları oluşmadığından açılan davanın reddi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir. (Emsal nitelikteki kararlar için Bkz. …BAM 20. HD. 03.05.2021 Tarih, 2019/1279 Esas ve 2021/496 Karar,
…BAM 20. HD. 07.01.2022 Tarih, 2020/640 Esas ve 2021/1726 Karar)
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, dava dosyasında peşin alınan 341,55 TL’den mahsubu ile bakiye 260,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına AAÜT 10.maddesi uyarınca takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır