Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/515 E. 2021/927 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/515 Esas
KARAR NO : 2021/927

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : ……

VEKİLİ : Av. … -….
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2020
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin 27.10.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı kurum ile davalı… Grup firması arasında ‘… Lavvarının Tamir ve Bakım İşlerinin Yapılarak 3 Yılda 9.000.000 Ton Tüvenan Kömürünün Yıkanması ile 4.500.000 Ton Yıkanmış Kömürün Yüklenmesi Hizmet Alımı İşi’ne ilişkin olarak 13.03.2015 tarihli sözleşme imzalandığını ,işbu sözleşme kapsamında yapılan işle ilgili bir takım davalı işçileri tarafından davacı kurum ve davalı firma aleyhine Ankara … Mahkemesinin 2016/824-825- 826-827-828-829-830-831-832 E. Sayılı dosyaları ile işçilik alacağı talepli davalar açıldığı, davalar sonucunda kurumun müşterek müteselsilen sorumlu tutulduğunu, İstinaf mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verildiğini, mahkeme kararlarının alacaklı işçiler tarafından kurum aleyhine Ankara … Müdürlüğünün 2018/11842-11843- 11844-11845-11846-11847-11848-11849-11850 E. Sayılı dosyalar ile ilamlı icra takibi başlatıldığımı,kurum tarafından iş mahkemeleri dosyaları için toplam 9.681,40-TL bakiye karar harcı,adli yardım ödeneği,istinaf kanun yoluna başvurma harcı,istinaf karar harcı ödemesi ile ,icra müdürlükleri dosyalarına toplam 98.840,53-TL ödeme yapıldığını, kurum tarafından davalı… grup işçielri tarafından açılan dava ve icra takipleri için toplam 108,521,93-TL ödeme yapıldığı, davacı kurum ile davalı… grup firması arasında imzalanan sözleşmenin 22.1. maddesinde “Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin Altıncı Bölümünde belirlenmiş olup, Yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür. “denildiğini, ayrıca sözleşmenin 36.1 maddesinde ‘İstekliler ,işin yapımı sürecinde 4857 sayılı İş Kanunu,6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve bu kanunlara dayanılarak çıkarılan ikincil mevzuat yönetmelikler, ….Kaynaklanan yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmek zorundadır.” Şeklinde belirtildiğini, görüleceği üzere 6098 sayılı TBK 167. Maddesi, 13.03.2015 tarihli sözleşme ve Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 12. Maddesi uyarınca davalı… Grup firmasının davacı Kurum tarafından ödenen tüm tutardan sorumlu olduğunu,ayrıca işbu davanın ticari işten kaynaklanması nedeniyle davacı kurum tarafından ödenen tutarlara ödeme tarihlerinden itibaren ticari avans faizi işletilmesi gerektiği, taraflar arasında dava şartı arabuluculuk müzakeresi yapılmış olduğu ancak anlaşma sağlanamaması üzerine işbu davanın açıldığını, neticede fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik alacağın 54.260,96-TL’lik kısmının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ” karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili 10.12.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin TKİ tarafından ihale edilen “… Müessese Müdürlüğü … Lavvar Tesisinin Tamir ve Bakım İşlerinin Yapılarak 3 Yılda 9.000.000 Ton Tüvenan Kömürün Yıkanması ve 4.500.000 Ton Yıkanmış Kömürün Yüklenmesi işi” ihalesini kazandığı, bu işe ilişkin 13.03.2015 tarihinde sözleşme imzalandığı, işe başlanmasından sonra Türkiye İş kurumu Kütahya Çalışma ve İş kurumu İl Müdürlüğü tarafından davalı şirket ile TKİ Genel Müdürlüğü arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle taraflara idari para cezası uygulandığı, lavvar işinin muvazalı sözleşmeler ile alt işverene gördürüldüğünü, sözleşme fesih edilmeden önce,… Lavvar Tesisi davalı tarafça işletilmekte iken, bu tesiste çalışan işçilerden bir kısmının fahiş zam talebinde bulunduğunu, taleplerin kabul edilmemesi üzerine işe gelmeme eylemi yaptıklarını, ihtara rağmen işe başlamayanların hizmet sözleşmelerinin davalı şirket tarafından feshedildiğini, bu işçilerin 9 kişinin Ankara … İş mahkemesinin 2016/824-825-826-827-828-829-830-831-832 E sayılı dosyalar ile davalı ve davacı aleyhine dava açtıklarını, dava sonunda sözleşmenin muvazalı olduğu tespiti ile davaların kabulüne karar verildiği, kesinleşen hükümlerin davacı kurum aleyhine icra takibi başlatıldığı ve hüküm altına alınan miktarların davalı kurum tarafından ödendiğini, kesinleşmiş yargı kararlarıyla muvaza olgusu sabit olmasına rağmen davacı kurumun görünüşte hizmet alım sözleşmesi yaparak aynı iş yerini alt işveren eli ile işletmeye devam ettiğini ve bir çok davaya muhatap olması nedeniyle sonuçta bu tesisi kapatmak zorunda kaldığını, davacı kurumun söz konusu işe iade davalarına muhatap olmasının asıl sebebinin, lavvar — tesisinin — işletilmesinin alt — işverene — devredilmesinin mümkün olmadığına, buna dönük yapılacak sözleşmelerin muvazaalı kabul edileceğine dair , Tavşanlı Asliye Hukuk Mahkemesinin(İş mahkemesi sıfatı ile) daha 2011 yılında vermiş olduğu kesin hükmü bilmesine rağmen muvazaalı sözleşmelerle, söz konusu tesisi çalıştırmaya devam etmesi olduğu, dolayısıyla muvaza olgusundan kaynaklanan sonuçlara davacı kurumun katlanması gerekmekte olduğunu, alt işveren tarafından işletilen … Lavvarında çalışan işçilerin ücret ve haklarının kamu işçisi ile aynı olmasını talep etmeleri, alt işverenin ise hu talebi karşılayamaması nedeniyle bir çok uyuşmazlık çıkmakta olduğu, somut davanın konusu olan işçilik alacaklarının doğmasının sebebinin bu olduğu, açıklanan nedenlerle somut davada talep edilen alacağın tümünden davacı kurumun sorumlu olduğunun düşünüldüğünü, bununla beraber kabul anlamına gelmek kaydıyla bir an için davalının sorumlu olduğu kabul edildiği taktirde, taraflar arasındaki sözleşmenin muvazalı olduğu kabul edilerek tarafların müşterek müteselsilen sorumlu olduklarına hükmedildiği göz önüne alınarak davalının zararın meydana gelmesindeki kusur oranının tespit edilerek rücu talehinin sorumlu olduğu miktar bakımından kabul edilmesi gerektiği, son olarak rücu talebi kabul edildiği taktirde yasal faiz uygulanması gerektiği,zira alacağın ticari ilişkiden kaynaklanmadığı,neticede davanın reddine” karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; rücuen tazminata ilişkindir. 1475 sayılı İş Kanunu’nun “İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler gözönüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12/7/1975 tarihinden, itibaren(2) işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. 12/7/1975 tarihinden evvel (3) işyeri devrolmuş veya herhangi bir suretle el değiştirmişse devir mukavelesinde aksine bir hüküm yoksa işlemiş kıdem tazminatlarından yeni işveren sorumludur.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay’ın son dönem içtihatlarında sözleşme hükümlerinde yüklenici tarafından ödenen işçilik alacaklarının idarenin ödeyeceğine dair özel hüküm bulunması halinde bu sözleşme hükmü esas alınır. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmaması halinde işçilik alacaklarından yüklenici firmalar sorumlu tutulmalıdır. İdarenin ödenen işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Yine idarenin müteselsilen sorumluluğu gereği ödediği işçilik alacaklarının sorumluluğu da yine yüklenici firmalardadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmeler incelenmiş, davacı idarenin işçilik alacaklarından sorumlu olduğuna dair bir madde tespit edilememiştir. Bu halde davacının ödenen işçilik alacakları nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Dava konusu rücuya tabi işçilik alacakları incelenmiş, davacı idare tarafından dava dışı işçilerin iş akitlerinin sona erdirilmesi nedeniyle kıdem tazminatı ve diğer alacakları ödenmiştir. Davacının kontrol ve denetim yükümlülüğünün tezahürü olan sorumluluk gereği ödemeyi yükleniciler adına yapmış, dava dışı işçilerin alacağının davalı şirketlerde çalıştığı sürelerle orantılı olarak işçilik alacaklarından sorumluluklarına gidilmiştir.
İşçilerin çalıştıkları şirketlerde, çalıştıkları süreler ve ödenen tazminat ve işçilik alacakları bilirkişi marifetiyle hesaplattırılmış, buna göre, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve bakiye ücret alacaklarının tamamı davalılardan, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti ve UBGT alacağı ise davalıların işçileri çalıştırdıkları süre ile orantılı olarak hesaplanarak, davalıların sorumluluk tutarları belirlenmiştir.
Tarafların tamamın ticari şirket olup, davada mahkememiz görevlidir. Dava dışı işçinin davalı şirketler nezdinde çalıştığı süreler dikkate alınarak davalıların sorumluluk tutarları belirlenmiştir.
Ankara …. İş Mahkemesinin 2016/824-825-826-827-828-829-830-831-832 esas sayılı dosyalarının istenildiği, dosyamız arasına alındığı alınmıştır. Rücuya ilişkin alacak hesabı yapılması için dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
15/06/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Davacı ile davalı arasında 13.03.2015 tarihli “… Lavvarının Tamir ve Bakım İşlerinin Yapılarak,3 Yılda 9.000.000 Ton Tüvenan Kömürünün Yıkanması ile 4.500.000 Ton Yıkanmış Kömürün Yüklenmesi ,Hizmet Alımı İşi” nin yapılması sözleşmesinin imzalandığı ve dava dışı 9 işçinin bu sözleşmelere konu işte davalı şirket işçisi olarak davacı asıl işveren işyerinde çalıştırıldığı, işçilerin her iki tarafa da husumet yöneltmek suretiyle açtıkları işçilik alacakları davası sonucunda davacı kurumun toplamda ilam gereği 98.840,53-TL ödeme yaptığı, ayrıca bu davalar ile ilgili toplam 9.681,40-TL olmak üzere yargılama gideri harcaması yaptığı bu tutarların toplamı olan 108.521,93-TL nin tücuen tahsili talepli olarak açılan işbu davada; Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmeler uyarınca iç ilişkideki sorumluluğun davalı şirkete ait olduğuna karar verildiği takdirde,davacının davalıya rücu edebileceği alacağın toplam tutarı: 108.521,93-TL ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 108.521,93-TL rücuen tazminatın 23/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 7.413,13-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.853,30-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 5.559,83-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 14.260,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 926,65-TL Peşin/nisbi Harcı, 926,65-TL Islah Harcı, 3.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 89,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 4.996,70.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR