Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/439 E. 2021/303 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/439
KARAR NO : 2021/303

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2021
G. K.YAZILDIĞI TARİH: 21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA:
1.Davacılar vekili özetle; müvekkillerinin ortağı olduğu … … Plastik Sanayi Ticaret Limited Şirketi aleyhine … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden 13.01.2020 tarihinde icra takibi başlatıldığını, takibe konu bonoların icra takibi başlatılmadan önce yetkisi durdurulan şirket müdürü, aynı zamanda şirket hissedarı olan … … tarafından babası … alacaklı gösterilmek suretiyle muvazaalı ve gerçeğe aykırı bir şekilde düzenlendiğini, söz konusu bonoların lehtarı davalı … olmasına rağmen icra takibinin diğer davalı … tarafından başlatıldığını, 23.07.2019 tarihinden şirket adına kayıtlı olan tüm taşınmazların şirketin diğer temsilcisi Hasan …’ın öldürülmesi sonucu şirketin tek temsilcisi ve müdürü konumunda bulunan … … tarafından muvazaalı bir şekilde devretmesi üzerine taşınmazların devrinin iptali davası açtıklarını, açılan davada davalıların davayı kabul ettiklerini, … …’ın şirket ortağı olan müvekkillerini zarara uğratma kastı ile hareket ettiğini belirterek öncelikle … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının tedbiren durdurulmasını, müvekkillerinin hissedarı olduğu … … Plastik Sanayi Ticaret Limited Şirketinin borçlu olmadığının tespiti ile … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin iptali ile davalıların %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
2.Davalı … vekili savunmasında özetle; bahse konu bonolardan dolayı davacı şirketin borçlu olduğunu, davacılardan hiçbirinin şirketin borçlandığı dönemde ortak dahi olmadıklarını, menfi tespit davasının davacı şirket ya da şirket temsilcisi tarafından açılabileceğini, davacı tarafça müvekkilinin oğlu … …’ın husumet nedeniyle şirket ortaklarını zarara uğratmak amacıyla faaliyetlerde bulunduğunu, … … tarafından şirkete ait taşınmazların muvazaalı olarak devredildiğinin bildirildiğini ancak … …’ın şirket borçlarını ödeyebilmek, şirketi idame ettirebilmek adına, şirket hesabında para bulunmadığından söz konusu devirleri yapmak zorunda kaldığını, davacı tarafça devirlerin iptali talep edildiğinden müvekkilinin hiçbir ödeme alamadığını, davacı taraf müvekkilinin şirketin adına yapmış olduğu her türden tasarrufu muvazaa iddiası ile durdurmaya çalıştığını, takibe konu bonodan dolayı borçlu bulunmadığının ispat yükümlülüğünün davacıya ait olduğunu belirterek , davanın taraf ehliyeti olmaması nedeni ile aktif dava ehliyeti yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle müvekkiline %20 icra inkar tazminatı ödenmesini talep etmiştir.

2.Davalı … vekili savunmasında özetle; müvekkilinin, davacı şirketten alacağını tahsil edemediğinden ve aynı zamanda şirkette ilgili sorumlu muhattabı bulamadığından alacağının tahsili için icra yoluna başvurduğunu, söz konusu senedin icra takibine konulduğu tarihin şirketin borçlu olmadığını ispat etmeyeceğini, davaya konu senetlerin tanzim tarihlerine bakıldığında bu tarihlerde davacıların şirketle ilgili bir ortaklıkları ve bağları bulunmadığından davaya taraf olmadıklarını, iş bu davayı ancak şirket adına yetkili kişi ya da temsilcilerin ikame edebileceğini belirterek öncelikle davanın usulden reddine aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nin 72.maddesine dayalı takibe dayanak bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere kambiyo senetleri TTK’de düzenlenmiş olup, kambiyo senedine dayalı davalar mutlak ticari davalardandır.
19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesiyle, TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiş olup, aynı yasal düzenlemenin 23. maddesinde 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A maddesiyle, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği açıkca ifade edilmiştir.
Somut olayda da davacı yan, kambiyo senedine dayalı talepte bulunmuş olup, dava 01.01.2019 tarihinden sonra açılmıştır. Benzeri davaya yönelik Ankara BAM 22. Hukuk Dairesinin 26/11/2020 T., 2020/490-1484 sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere eldeki dava TTK 5/a maddesi gereğince dava şartı arabuluculuğa tabidir.
Davadan önce bu yasal zorunluluk yerine getirilmeden dava açıldığından, TTK’nın 5/A, HMK’nın 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden HMK 114 ve 115 maddeleri gereği USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 34.151,74 TL harçtan mahsubu ile artan 34.092,44 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılara ödenmesine,
5-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)