Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/438 E. 2022/505 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
… GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/438 Esas
KARAR NO : 2022/505
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2020
KARAR TARİHİ : 27/06/2022
G.K.YAZILDIĞI TARİH : 05.07.2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirketin müvekkili şirketten çeşitli perde, kumaş ve bunlara ilişkin aksamları satın aldığını ve buna ilişkin müvekkili şirkete farklı zamanlarda ödemeler yapıldığını, müvekkili şirketin bakiye 18.633,17 TL ödenmemiş alacaklı olduğunu, davalıya sunulan ve davalı tarafından kaşe ve imza edilmek suretiyle onaylanan fiyat teklifinde satın alınan ürünlerin birim fiyatları incelendiğinde görüleceği üzere davalı şirkete fatura edilen ürünlerin miktarı farklı olsa da birim fiyatlarının fiyat teklifindekiyle bire bir aynı olduğunu, karşı yanın teklifte sunulan ürünlerden bazılarını almadığını ve bazı eklemeler yaptığını, birim fiyatlar üzerinden sipariş edilen ürünlerin teslim edildiğini buna ilişkin irsaliye ve faturanın dilekçe ekinde sunulduğunu, karşı yanca bakiye miktarın taraflarına ödenmemesi üzerine taraflarınca … 50. Noterliğinin 02418 tarih yevmiye numaralı, 13.03.2020 tarihli ihtarname ile bakiye alacağın talep edildiğini ve işbu ihtarnamenin 17.03.2020’de davalıya tebliğ edildiğini, ancak taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek; davalı borçlunun … 28. İcra Müdürlüğü’nün E:2020/4909 sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 18.633,17-TL üzerinden takibin devamına, takibe itiraz eden davalı borçlunun takip konusu alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve ücret-i vekaletin davalı borçlu üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının iddialarını ispatla mükellef olduğunu, davacının , takibe ve davaya dayanak yaptığı 16.05.2019 tarihli faturanın müvekkiline ihtarname ekinde gönderildiğini ve müvekkili şirketçe … 25.Noterliğinin 27.05.2020 tarih ve 05671 yevmiye numaralı ihtarnamesi aracılığı ile iade edildiğini, davalı şirket kayıtlarında böyle bir borcun mevcut olmadığını, 16.05.2019 tarihli sevk irsaliyesinde adı bulunan …’nın Tepeyol firması çalışanı olmadığını, imza bu şahsa ait mi değil mi bu konuda da bir bilgilerinin bulunmadığını, fatura ve sevk irsaliyelerinde mevcut olan adresin, Tepeyol firmasının o tarihte ki adresi olmadığını, dolayısıyla zaten müvekkiline ait olmayan adreste müvekkilinin çalışanı olmayan bir kişiye teslimat yapılmışsa dahi bunun müvekkili açısından bağlayıcı olamayacağını, davacı şirket kayıtlarının müvekkili borçlandırmak için yeterli olmadığını, takibe ve borca yapılan itirazda; faturayı ve münderecatını ve irsaliyeyi kabul etmediklerini, alacaklının, salt takip yaptığı faturalara dayalı olarak bir alacak talebinde bulunamayacağını, alacaklının akdi ilişkiyi, faturalarda bahsedilen işin kendisi tarafından yapıldığını ve işin teslim ve kabul olduğunu, hizmet bedeli olarak talep edilen miktarın taraflarca kararlaştırıldığını ispatla mükellef olduğunu, zira bunların müvekkili şirketin kabulünde olmadığını, müvekkili şirketin cari hesabında ne bahse konu faturanın ne de borcun mevcut olduğunu, bildirdiklerini, davacının 09.07.2018 tarihli belgede yazılı olan malzeme listesi ile irsaliyede yazılı liste ve miktarın birbirini tutmadığını, ayrıca, 09.07.2018 tarihli belgede 15 gün içinde teslim edileceği yazılı iken irsaliye ve fatura tarihinin 1 yıl sonraya 16.05.2019 tarihine ait olduğunun, görüldüğünü, müvekkilinin davacıya 18.07.2018 tarihinde 80.000 TL ödeme yaptığını, ancak malzemeleri teslim alamadığını, davacıya cari hesapta da bir borcu bulunmadığını, hatta alacaklı olduğunu, alacağı net bir şekilde ortaya koyamayan, açıklamasını yapamayan, malzemeleri teslim etmeyen davacının inkar tazminatı talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
-… 28. İcra Müdürlüğünün 2020/4909 Esas sayılı icra dosyası
-Fatura ve sevk irsaliyesi örnekleri
-Davacı tarafça davalıya sunulan ve davalı tarafça kaşelenerek imzalanan fiyat teklif örneği: toplam fiyat teklifinin 135.364,35 TL olduğu anlaşılmaktadır.
-SGK cevabi yazısı
-İhtarname
-Bilirkişi Raporu: Taraf defterleri Mali müşavir bilirkişi marifetiyle incelenmiş, bilirkişi 15.03.2021 tarihli raporda özetle; davalı tarafça davacıya yapılan ödeme tutarının 105.000,00 TL olup, bu hususun her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacı tarafça düzenlenen faturaların davalı defterlerinde yer almadığını, davacı defterlerine göre davacının 18.633,17 TL alacaklı göründüğünü belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce deliller toplanmış, bilirkişiden rapor alınmıştır.
Davacı eldeki davada, malların teslim edilmesine rağmen kendisine bakiye ödemenin yapılmadığını ileri sürmekte, davalı ise, davacı tarafa 80.000,00 TL ödeme yapılmasına rağmen malların teslim edilmediğini, sevk irsaliyesinde yer alan ismin davalı çalışanı olmadığını savunmaktadır.
Davacı eldeki dava ile, alacağın varlığına delil olarak kendisi tarafından düzenlenmiş faturalara ve sevk irsaliyesine dayanmış olup, hemen belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bir alacak için fatura düzenlenmiş olması, alacağın varlığını ispata yeterli bulunmayıp, Fatura, tek başına akdi ilişkinin kanıtı niteliğinde bulunmamaktadır. Zira fatura, yalnızca sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Fatura öncesinde taraflar arasında borç doğurucu hukuki ilişkinin bulunması, faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekmektedir. Faturayı alan akdi ilişkiyi inkâr ettiğinde, faturayı gönderenin önce akdi ilişkiyi kanıtlaması gerekmektedir. Öte yandan, sadece faturanın tebliğ edilmiş olması dahi akdi ilişkinin varlığını ispatlamaya yeterli bulunmayıp, karşı tarafın akdi ilişkiyi inkâr etmesi halinde tacir, öncelikle akdi ilişkiyi başkaca delillerle ispatlamalıdır. Akdi ilişkinin ispatlanamaması halinde faturanın anılan fonksiyonundan yararlanma imkânı da yoktur.
Eldeki davada taraflar arasındaki akti ilişki sabit olup, uyuşmazlık malların teslim edilip edilmediği noktasındadır. Bu nedenle davadaki ispat yükümlülüğü davacı satıcıda olup, davacının dava konusu malların davalıya satıp teslim ettiğini yazılı delille kanıtlama yükümlülüğü bulunmaktadır. (zira davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmamıştır)
Mahkememizce, sevk irsaliyesinde teslim alan sıfatıyla imzası yer alan dava dışı … isimli şahsın davalı çalışanı olup olmadığı hususunda SGK ve dava dışı Oze Grup ismli firmaya yazılan müzekkerelere ayrı ayrı verilen cevaplarla, … isimli şahsın davalı ve Oze Grup çalışanı olmadığı belirtilmiş ise de; SGK tarafından mahkememize gönderilen 09.03.2022 tarihli cevabi yazı içeriğine göre, anılan şahsın dosya kapsamına göre davalı firma ile aynı grup içerisinde yer aldığı anlaşılan dava dışı Ozi İnşaat (Ozi Grup ) -Çekim İnşaat Adi ortaklığı bünyesinde çalıştığı belirtilmiş olup, buna göre sevk irsaliyesinde yer alan ismin davalı şirketin de dahil olduğu şirketler grubu bünyesinde çalıştığı kanaatine varılarak malların davalı tarafa teslim edildiği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce, davalı tarafça cevap dilekçesinde 80.000 TL ödeme yapıldığı belirtilmiş olmasına rağmen taraf defterlerinde yer alan 105.000,00 TL’lik ödemeye ilişkin yazılı beyan dilekçesi sunulması için ara karar oluşturulmuş ise de, davalı tarafça yazılı beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, davacıya yapılan ödemeye rağmen malların kendilerine teslim edilmediği savunulmuş ise de, davacı tarafça davalıya gönderilen ve imzası davalı tarafça inkar edilmeyen 09.07.2018 tarihli fiyat teklif formu içeriğine göre, malların teslim süresinin 15 gün olarak belirlenmiş olmasına ve tarafların ticari defter ve kayıt içeriklerine göre de, davalı tarafından 18.07.2018 tarihinde davacı tarafa yapılan ödeme sonrasında, dava tarihi olan 2020 yılına kadarki süreçte davalı tarafça malların tesliminin istenilmemiş olmasının ticari hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı anlaşılmakla, az yukarıda açıklanan gerekçelerle davalının bu savunmasına hukuki değer atfetmek olanaklı görülmemiştir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesine göre, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 18.633,17 TL asıl alacak, 671,30 TL işlemiş faiz olmak üzere( davacı tarafça gönderilen ihtarnamenin 17.03.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 3 günlük mehlin 21.03.2020 tarihinde dolduğu bu tarihten takip tarihi olan 29.06.2020 tarihine kadar mahkememizce resen hesaplanan avans faiz tutarı ) toplam 19.304,47 TL olduğu anlaşılmakla, belirlenen tutar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacağın likit olduğu nazara alınarak icra inkar tazminatına hükmedilmek suretiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının … 28.İcra Md. 2020/4909 E. sayılı takip dosyasına vaki itirazının KISMEN iptali ile takibin 18.633,17 TL asıl alacak, 671,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.304,47 TL üzerinden devamına
-Alacağın likit olduğu anlaşılmakla, hükmedilen 19.304,47 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.318,60 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 221,29 TL ile tamamlama harcı 12,83 TL olmak üzere toplam 234,12 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.084,48 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan kabul edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. 13 maddesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan red edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. madde 13/2 gereğince hesaplanan 79,77 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiline, davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, tebligat-müzekkere ücreti, bilirkişi ücreti 1.089,00 TL olmak üzere toplam 1.143,40 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.138,69 TL yargılama gideri ile 234,12 TL harç giderinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin kabul oranına göre 1.314,57 TL’sinin davalıdan, bakiye 5.43 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04.07.2022

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır