Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/428 E. 2021/311 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/428 Esas
KARAR NO : 2021/311

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 21/09/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafından … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, davacının davalıya herhangi bir borcu olmadığını, takip dayanağı bononun teminat amacıyla verildiğini, müvekkilinin davalının da ikamet ettiği binada kamera sistemi kurma işi aldığını, yöneticinin isteği üzerine bono düzenlendiğini, senedin sadece keşideci ismi ve adres bilgileri doldurularak imzalandığını, diğer kısımlarının boş olduğunu, sonradan bina yöneticisinin değiştiğini ve davalının babasının yönetici olduğunu, davalının senedi bu şekilde ele geçirdiğini beyanla … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının iddialarının yersiz ve mesnetsiz olduğunu, davalının ikamet ettiği … Apartmanına kamera sistemi kurulması için … Elektronik firmasından 01.09.2017 tarihinde 4.000,00 TL tutarlı teklif alındığını, daha sonrasında kat malikleri kurulu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda ilgili firmaya kamera kurulum işlemi yaptırıldığını, bu işlem için apartman yönetimi tarafından 4.000,00 TL gibi bir tutarın ödendiğini, davacının iddia ettiği gibi kamera kurulumunu yapmadığını, işi yapan kişinin teminat senedi vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, senette teminat senedi olduğuna dair ibare bulunmadığını, davalının babasının yönetici olmadığını, senedin düzenlenme nedeninin; davacının kızı ile müvekkilinin 2017 yılında nişanlanması ve nişanın bozulmasına dayalı olarak verilen nişan hediyelerinin aynen iadesinin söz konusu olmaması nedeni ile düzenlendiğini, davacının, davalının alacağa kavuşmasını engelleme amacı ile bu davayı açtığını beyanla davanın reddi ile … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında yapılan takibin devamını, davacının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davanın konusu; Takibe dayanak yapılan bononun teminat amacıyla verilip verilmediği ve buna dayalı olarak davacının borçlu olup olmadığı hususundadır.
… Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacının borçlu, davalının alacaklı olduğu, takibin, davacının keşidecisi, davalının lehtarı olduğu, 01/11/2018 tanzim 08/08/2019 vade tarihli 15.000,00 TL tutarlı senede dayalı olarak başlatıldığı görülmüştür.
Davacı taraf, senedin yüklenicisi olduğu iş nedeniyle teminat amacıyla apartman yönetime verildiğini, davalının aynı apartmanda oturması ve babasının sonradan apartman yöneticisi seçilmesi sayesinde senedi ele geçirdiğini, senedin keşideci isim ve adresi ve imzası dışındaki kısımların boş olduğunu beyanla borçlu olunmadığının tespitini istemekte davalı taraf ise senedin, bozulan nişanda verdikleri hediyelerin bedelinin iadesi amacıyla düzenlendiğini savunmaktadır. Senet metninde “bedelin nakten” alındığı yazılmaktadır. Senette teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibare bulunmamaktadır.
Davacı tarafın senedin teminat senedi olarak verildiğini, yazılı delille ispatlaması gerekmekte olup bu konuda yazılı delil sunulmadığından ve yemin deliline dayandığından ve davalı tarafa yemin teklif edildiğinden davalı taraf meşruhatlı davetiye ile yemin için duruşmaya çağrılmış ve davalı 29/03/2021 tarihinde senedin teminat senedi olarak düzenlenmediğini, nişan hediyelerinin karşılığı olarak düzenlendiğini yeminli olarak beyan etmiş olduğundan, davacının teminat senedi iddiasının ispatlanamadığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı diğer bir iddiası senedin zorunlu unsurlarını oluşturulan bazı kısımlarının davalı tarafça doldurulduğu yönünde olup açığa imza atmak suretiyle senet düzenlemek mümkün olduğundan ve senedin işleme konulduğu tarih itibariyle zorunlu unsurlarının tamamlanması senedi geçersiz hale getirmeyeceğinden ve senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının da yazılı delil ile ispatlanması gerekip bu yönde delil de bulunmadığından davalının iş bu savunmasına da itibar edilmemiştir.
Senette, bedelin nakten alındığı yazılı olup, davacı taraf senedi yapacağı iş karşılığı teminat olarak verildiğini iddia etmekte, davalı ise nişan hediyelerinin iadesi amacıyla düzenlendiğini savunmaktadır. Bu durumda senetteki nakten kaydı her iki tarafça da talil edilmiştir. İspat yükü senedi talil eden tarafa düşmekte ise de senedin her iki tarafça talili halinde ispat yükünün yine davacı üzerinde kaldığı Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 28/04/1983 tarihli 1512-2183 ve 03/04/1990 tarihli 2558-2999 sayılı ilamlarındaki değerlendirme de gözetilerek mahkememizce kabul edilerek davanın reddine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuş, icra takibi tedbiren durdurulmadığından davalının koşulları oluşmayan tazminat talebi reddedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan harçtan mahsubu ile artan 196,87 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
6235 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 13. Maddesi gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.