Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/403 E. 2021/758 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/403 Esas
KARAR NO : 2021/758

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ : 22/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/07/2012 tarihinde … ‘in kullandığı … plakalı araç ile Balışeyh ilçesi ışıklı kavşağı yakınlarında orta refüje çarparak takla attığı ve karşı yönden gelen… yönetimindeki … plakalı araca çarparak durabildiği çift taraflı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, davacının belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı … şirketinden tazmini talep ettiklerini, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile davacı için 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden kusuru oranında tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davalı … şirketine trafik sigortası genel şartlarında bildirilen usule aykırı ve trafik sigortası genel şartları ekinde başvuru için istenilen zorunlu evraklar olmaksızın başvuruda bulunduğunu, doğrudan dava yoluna başvurduğundan, huzurdaki davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, davacı yanca talep olunan tazminattan davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığını; talep olunan faiz , yargılama gideri ve avukatlık ücreti ve diğer ferilerinden de sorumluluğu bulunmamaktadır. davanın öncelikle zamanaşımı sebebiyle reddine; davanın esastan eddine, davalı davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden dava masrafları ve ücret- i vekaletin dahi davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, 14/07/2012 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle, davalı … şirketinden ZMMS poliçesi kapsamında maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesine göre; maddi tazminatın biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” aynı Kanunun 109/2 maddesinde ise, ”Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı Kanununa göre ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, maddi tazminat talebi ile açılacak davalar için de uygulanabilmesi için eylemin aynı zamanda Ceza Kanunu’na göre suç sayılması gerekir. (YHGK’nın 10/10/2011 gün, 2001/19652-705 ve YHGK’nın 16/04/2008 gün, 2008/4-326-325 sayılı ilamları).
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu trafik kazasının 14/072012 tarihinde meydana geldiği, davacı vekiline, davacının maluliyetinin kaza tarihi itibariyle tamamlanıp tamamlanmadığı, sonradan gelişen bir durumun olup olmadığına ilişkin beyanda bulunmak üzere süre verildiği ancak herhangi bir beyanda bulunulmadığı, davacının kaza tarihi itibariyle var ise maluliyetinin oluştuğu, eylemin aynı zamanda TCK. m. 89/1’e göre taksirle yaralama suçunu oluşturduğu, Türk Ceza Kanununun 66/1-e. maddesi gereğince uzamış zamanaşımı süresi 8 yıl olup kaza tarihinden itibaren bu süre nazara alındığında davanın 09/09/2020 tarihinde zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı, arabuluculuk yoluna başvurunun 17/07/2020 tarihinde olduğu ve davacının sonradan oluşan bir maluliyetinin oluşmadığı, davalının süresinde zamanaşımı itirazında da bulunduğu anlaşıldığından, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın Zamanaşımı Nedeniyle REDDİNE
2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile artan 4,9-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
5-6235 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 13. Maddesi gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2021
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza