Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/394 E. 2021/958 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/394
KARAR NO : 2021/958

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … -….

DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkili ile davalı arasında 05/09/2019 tarihli sözleşme içeriğinde dökümü yapılmış olan araçların satış ve teslimi hususunda anlaşma akdedildiğini, davalıya ait bankadaki hesaba 06/0/2019 tarihinde 50.000 EURO’nun teminat olarak gönderildiğini, 11/09/2019 tarihinde de 190.000 EURO olmak üzere toplam 240.000 EURO ödeme yapıldığını, sözleşme gereğince ilk teslimatın 10/09/2019 tarihinde başlayarak, 03/01/2020 tarihine kadar devam edileceğinin kararlaştırılmasına rağmen, davalı firmanın bugüne kadar hiçbir aracı teslim etmediğini, davalı firmaca anlaşmadaki aracın teslimi yapılmadığı gibi para iadesinin de olmadığını, davalı firmanın edimini yerine getirmediğinden 07/02/2020 tarihinde Noter aracılığıyla ihtarname gönderildiğini, Sözleşmenin 6-6. maddesinin 5. maddeye yollamasıyla anlaşmazlık halinde alınan teminatın 5 iş günü içerisinde herhangi bir ihtara gerek kalmadan iade etmesi gerektiğini, ifa edilmeyen ve fesh olunan anlaşma sebebiyle davalıya teminat olarak ve davacıya teslim edilmemiş araç için ödenmiş bulunan toplam 240.000 EURO’nun faiziyle birlikte iadesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili savunmasında özetle; Davacı şirket ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşmeye göre müvekkili şirketin yalnızca aracı şirket olarak bulunduğunu, söz konusu araçların temini için daha önce şifaen …ile 2.020.000 EURO bedel karşılığında anlaşıldığını, ancak … Grup İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. ve … Beton San. Ve Tic. A.Ş.’nin konkordato ilan etmesi üzerine, davacı şirket tarafından ihtiyatlı davranıldığını müvekkili şirketten iş bu araçların alımı için aracılık yapmasının istendiğini, bu doğrultuda müvekkili şirketin davacı şirket ile yapmış olduğu anlaşma gereğince davacı şirkete teslim edeceği araçların temini için dava dışı şirket ile sözleşme imzalandığını, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete yapılan 240.000 EURO ödemenin de bu sözleşmeye istinaden dava dışı şirkete gönderilmek üzere ilgili kişilere gönderildiğini, 05.09.2019 Tarihli sözleşmenin şartname konuları-içerik-teknik şartname kısmın da “sözleşme imzalandıktan sonra teslim edilecek araçların şuan ki sahibinden alınacağı ve bu araçların mülkiyetinin araçların satın alınmasından ve söz konusu kuruluşa karşı üçüncü şahıs iddialarında aracın muaf bırakılmasından sonra satıcı tarafından alıcıya devredileceği alıcıya bildirilmiştir” şeklinde denildiğini, dava dışı şirketin konkordato sürecinde olduğundan bu sürecin müvekkili şirketin kontrolü dışında bir süreç olduğundan dolayı araçların teslimi hususunda müvekkili şirketin hiçbir kusurunun olmadığının açık olduğunu, davacı şirket ile yapılan sözleşme dolayısıyla asıl hakları zayi olan tarafın müvekkili şirket olduğunu, davacı tarafın göndermiş olduğu tüm paranın müvekkili şirketçe sözleşmedeki araçların teslim alınması için dava dışı şirket yetkililerinin hesabına gönderildiğini, paranın şirket uhdesinde bulunmadığını, iki şirket arasında aracılık yaptıklarının açıkça yazıldığını, müvekkili şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

3.Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava;araç satış sözleşmesine dayalı olarak ödenen teminat ve satış bedelinin satıcıdan tahsili taleplidir.

Davacı şirket, davalı şirketten satın aldığı araçlara ilişkin teminat ve satış bedeli olarak ödediği bedelin, araçların teslim edilmemesi sebebiyle davalıdan tahsilini talep etmekte, davalı şirket ise kendilerinin satıcı olmayıp, aracı olduğunu, davacı tarafça ödenen bedelin dava dışı satıcıya ödendiğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Akdi ilişkinin varlığı ve davacı tarafın 50.000 EURO teminat bedeli ve 190.000 EURO satış bedelini davalıya ödediği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davalının satıcı olup olmadığı ve ödenen bedelin iadesinde sorumlu olup olmadığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.

Taraflar arasındaki 05/09/2019 tarihli sözleşme incelendiğinde; “davacı şirketin alıcı, davalı şirketin ise satıcı olarak sözleşmede yer aldığı, sözleşmenin (m.1)’de sözleşme tarihinde henüz satıcıya ait olmayan araçların sahibinden satın alınarak, araç üzerindeki üçüncü şahıs iddialarının muaf bırakılarak alıcıya teslim etmeyi davalı satıcının taahhüt ettiği, (m.2)’de sözleşme bedeli olarak toplam 950.000 EURO ödeneceği, sözleşme tarihinden itibaren üç gün içerisinde 50.000 EURO peşinatın ödeneceği, son teslimat bedelinden peşin ödenenin düşüleceği, (m.5)’de alıcının 50.000 EURO teminat bedelini ödeyeceği, taraflar arasında anlaşmazlık durumunda teminatın beş gün içerisinde geri ödeneceği, (m.6)’da satıcının teslimattaki aksaklıklardan ve diğer sorunlardan sorumlu olduğu, araçların 04/10/2019-03/01/2020 tarihleri arasında tesli edileceği” düzenlemesi yer almaktadır.

Somut olayda tüm deliller değerlendirildiğinde; yukarıda özetlenen taraflar arasındaki 05/09/2019 tarihli sözleşmeye göre davalının sözleşme konusu araçların satıcısı olduğu, satış sözleşmesine konu araçların sözleşme tarihinde başkasına ait olmasının davalının satıcı olmasına engel olmadığı, davacının dava konusu olan 50.000 EURO teminat bedeli ve 190.000 EURO satış bedelini davalıya ödediği konusunda ihtilaf bulunmadığı, davalının bu bedeli iade ettiği konusunda iddia ve ispatı olmadığı, davalı/satıcının sözleşme konusu araçları sözleşmede belirtilen tarihlerde davacı/alıcıya teslim edemediği, bu sebeple kendi uhdesinde kalan ve iadesi gereken dava konusu 50.000 EURO teminat bedeli ve 190.000 EURO satış bedeli toplamı olan 240.000 EURO’yu dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının EURO cinsi para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;

1-Davanın KABULÜ ile,
240.000 EURO’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının EURO cinsi para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 255.901,83 TL nispi karar ve ilam harcından dava dosyasında peşin alınan 36.190,64 TL harcın mahsubu ile kalan 219.711,19 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,

3-Davacı tarafından yapılan 36.245,04 TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

4-Davacı tarafça yapılan 78,80 TL tebligat ve posta giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,

5-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 126.086,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,

6-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili edilerek, Hazineye irat kaydına,

7-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)