Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/393 E. 2022/870 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/393 Esas
KARAR NO : 2022/870

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … – …
VEKİLİ : Av. …
2- … – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
3- … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2022
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket sahibi ve yetkilisi Mustafa Bozkurt oğlu olan … arasında imzalanan 17/11/2017 tarihli sözleşme ile davalı şirketin, davacı şirkete 450.000,00 TL tutarında asansör malzemesi vermesi karşılığında davacının belirtilen adresteki taşınmazı devretmeyi taahhüt ettiğini, davacı şirketin sözleşme konusu daireyi …’un annesi davalı …‘ye devrettiğini, ancak bunun karşılığında davalı tarafça taahhüt edilen asansör malzemelerinin davacı şirkete teslim edilmediği, davacı şirketin 16/07/2019 tarihinde davacı şirket tarafından davalı şirkete ihtarname gönderilerek sözleşmenin feshedildiğini bildirildiğini ve sözleşme bedelinin yasal ferileri ile beraber davacıya iadesi talep edildiği ancak davalının herhangi bir cevap vermediği, davalı şirket aleyhine Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2019/10643 E. Sayılı dosyasından 06/08/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, davalının itirazda bulunduğunu belirterek akdi edim tutarı olan 450.000,00 TL’nin tapu devir tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Bahsi geçen 17/11/2017 tarihli alım sözleşmesinin incelendiğinde gayrimenkul satışına ilişkin adi yazılı sözleşme olduğu, bu sözleşmede …’nin adının geçmediği, davalının taşınmazı 160.000,00 TL bedelle satın aldığını, satış bedelini nakit olarak ödediği, bu hususun taşınmazın resmi senet kayıtlarında açıkça belirtildiği, davacının dava dilekçesinde davalının satış bedelini ödemediğine ilişkin sunmuş olduğu hiçbir yazılı delil bulunmamakta olduğunu, kesin delil niteliğinde olan resmi senedin aksinin davacı tarafından ispat edilemediği, davacının dava dilekçesinde ekinde, sunmuş olduğu, ihtarnamesinde, diğer davalı … Asansör Elek. İnş. Gıd. İmal. San ve Tic.Ltd.Şti. ile aralarında 17/07/2017 tarihli sözleşme olduğunu, esasen işbu davanın 17/07/2017 tarihli sözleşmeden kaynaklandığını ihtar ettiklerini, ancak davacı tarafından dosyaya sunulan 17/07/2017 tarihli bir sözleşmeye rastlanılmadığını, davanın usulden ve esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemekle beraber davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının dava dilekçesi içeriğinde davanın niteliği anlaşılmamakla birlikte davacı eğer sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmakta ise zamanaşımı süresinin geçmiş oluğu, davacının dilekçe ekinde sunduğu, 17/11/2017 tarihli satış sözleşmesi şekil şartlarına uymadığından geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmelerin taraflara hak ve borç doğurmayacağından davacının sadece bu sözleşmeye dayanarak alacak talep etmesinin mümkün bulunmadığı, davanın usulden reddine aksi kanaate ulaşılması halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde Özetle; Davalı … Asansör Elek. İnş. Gıd. İmal. San ve Tic.Ltd.Şti. ile Davacı … Grup İnş. Taah. Tur. Taş. İm. San ve Tic. Ltd.Şti. arasında hiçbir ticari ilişkinin olmadığını, ‘’asansör malzemesi satımına ‘’ ilişkin yapılmış herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, davacının dava dilekçesinin ekine, davalı şirket yetkilisinin imzası bulunmayan çalakalem hazırlanmış, adi yazılı bir taşınmaz satış sözleşmesi sunduğunu, davalının 450.000,00 TL borçlu olduğunu iddia ettiğini, bu hususun kabulünün mümkün olmadığı, davalı ve davacı arasında hiçbir ticari ilişki kurulmadığı, davalı şirkete devri yapılmış bir taşınmaz söz konusu olmadığı, sözleşmeyi kabul anlamına gelmemekle sözleşmede sözde davalı şirketin gösterdiği, vekiline satışın yapılacağı yazılı olduğu, davalı şirket yetkilisi tarafından satışın kime yapılması gerektiğini gösterir bir kaydın da bulunmadığını, dava dilekçesine ekli, 17/11/2017 tarihli sözleşme ‘’ Adi Yazılı Taşınmaz satış sözleşmesi‘’ olup, resmi şekil şartına uymadığını, davacının aynı taşınmaza ilişkin ‘’ interlift Asansör’’ ile de sözleşme imzaladığını, resmi senet ve tapu kayıtlarına göre davacı, dava konusu taşınmazın bedelinin …’den tahsil etmiş ve tapuda devretmiş olduğunu, davacının aynı taşınmaza ilişkin birçok firma ile sözleşme yaptığı, bu sözleşmelerin adi yazılı sözleşmeler olduğu davalı şirket yetkilisinin imzası bulunmayan adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesi ile hak talep edemeyeceğini, davacının kötü niyetinin sabit olduğunu belirterk davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından davalı şirket Bozkurt.. Limited Şirketi ile ticari mal alım satım ilişkisi olduğu iddiası ile, sözleşme konusu edimin karşı tarafça yerine getirilmediğinden bahisle açılan alacak davasıdır.
Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2019/10643 Esas sayılı dosyasının celbi sağlanmış Uyap sistemi üzerinden gönderilen takip dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Taraf vekillerine HMK. 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren defter ve kayıtları mahkememize sunmaları yönünde 2 haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiştir. Taraf vekillerinin müvekkilleri şirketin ticari defterlerinin bulunduğu adresi bildirir beyan dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Dava konusu 39472/4 Ada parsel, Ege Mahallesi 800. Cadde No:21 B Blok No:45 Mamak/Ankara adresindeki taşınmaza ilişkin takyidatlı tapu kaydının Mamak Tapu Müdürlüğünden istenmesine, (taşınmaza ilişkin var ise satış sözleşmesi ve eklerinin de müzekkere cevabına eklenmesinin istenmesine) karar verilmiş, gelen yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı ….. Limited Şirketi’nin 17/11/2017 tarihi itibariyle yetkililerinin Mahkememize bildirilmesinin istenilmesine, karar verilmiştir. Gelen yazı cevabında Mustafa Bozkurt’un yetkili olduğu belirtilmiştir.
Dosyanın konusunda uzman mali müşavir ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişiye tevdi ile tarafların defterleri yerinde incelenmek suretiyle, iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı ve takdiri Mahkememize ait olmak üzere var ise davacı alacağının tespitinin yapılması istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
15/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosyada eksik olan Taşınmazın …ye satışına ilişkin Resmi Senedin Tapudan getirtilmesinin ve senet metninin incelenmesinin gerekeceği, davacının taşınmazı …’ye tapuda devretmesinin sözleşmeye uygun ifa olup olmadığının Mahkemece değerlendirileceğini, …’ye tapuda yapılan devrin sözleşmeye uygun bir ifa olduğuna Mahkemece kanaat getirilmesi halinde davacının davalı şirketten 450.000TL bedeli satış tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte talep edebileceği, …’ye yapılan devrin sözleşmeye uygun bir ifa olmadığı kanaatine sayın Mahkemece varıldığı takdirde, Resmi Senette davacıya 160.000-TL. nın … tarafından ödendiğinin belirtilmesi halinde, Taşınmaz bedeli olduğu taraflarca kabul edilen 450.000TL ile ödenen 160.000TL bedel arasındaki 290.000TL bedelin satış tarihinden itibaren işleyecek faiziyle …’den talep edilebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Davalı gerçek kişiler arabuluculuk yoluna ilişkin itirazda bulunmuş iseler de; iş bu davada arabuluculuk dava şartı davalı şirket yönünden söz konusu olduğundan, itirazlarına itibar edilmemiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi iddiası çerçevesinde davalı tarafın zamanaşımı itirazına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı şirket ile ticari ilişki söz konusu olduğunu, akdedilen sözleşme uyarınca dava konusu taşınmazın davalı şirketin gösterdiği kişiye devri karşılığında 450.000 TL değerinde ürün ve malzemenin davacıya verilmesi ediminin yerine getirilmediğini iddia ederek, davalı şirket ve sözleşmede imzası bulunduğunu iddia ettiği … ile taşınmazın devrinin gerçekleştiği …’den sözleşme konusu bedelin tahsilini talep etmiştir. Uyuşmazlık taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, 39472 ada, 4 nolu parsel üzerinde bulunan … adresinde bulunan taşınmazın devrinin geçersiz olduğu iddiasının yerinde olup olmadığı, davacının istemlerinin haklı bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir. Davacı tarafından sunulan 17.11.2017 tarihli Daire Karşılığı Asansör Malzeme Alım Sözleşmesi; “Aşağıda açık adresi belirtilmiş olan dairenin bedeli 450.000,00tl olarak anlaşılmıştır. Bu Dairenin tapusunun müteahhit firma tarafından Bozkurt Asansörün belirlemiş olduğu vekiline verildiği taktirde dairenin bedeli kadar Bozkurt Asansör, … Grup İnşaat’a asansör malzemesi verecektir. Fiyatlar ekteki listede belirtilen fiyatlar üzerinden devam edecektir.” şeklindedir. Sözleşmede davacı şirket ve “mütaahhit firma” imzaları bulunduğu, müteahhit firma adına imzanın davalı şirket yetkilisi Mustafa Bozkurt’ a ait olmadığı, davalı …’un sözleşmenin akdedildiği tarihte şirket adına sözleşme akdetme yetkisi bulunmadığı, 17/11/2017 tarihli, 57478 yevmiye numaralı resmi senedin incelenmesinde; dava konusu taşınmazın 160.000,00 TL “nakden ve tamamen” bedelle Menaf Sevinç tarafından davalı …’ye devredildiği, davacı tarafından sunulan sözleşmenin adi şekilde olduğu, davacı vekilinin 05/03/2021 tarihli celsede sözleşmedeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ikrar ettiği, taraf defterlerinin incelenmesinde dava konusu sözleşme ve taşınmaza ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, davacının iddialarını ispatlar nitelikte başkaca bir yazılı belge sunmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 7.604,18-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 66.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde v taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza