Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/387 E. 2022/363 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/387 Esas
KARAR NO : 2022/363

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av….
Av. … – …

DAVA : Tazminat (Sigorta)
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 23/05/2022
G.K.YAZILDIĞI TARİH : 10.06.2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı … şirketi ile 29.04.2019 tanzim tarihli …İnşaat Sigorta Poliçesinin imzalandığını, Projeye 15.03.2019 tarihinde başlandığını, 27.07.2020 tarihinde bitirildiğini, İnşaat Sigorta Poliçesinin… İnşaatı işi için yapılmış olduğunu, yapım işi devam ederken 02.09.2019 tarihinde 3. Kişiler..’ye ait taş duvar taşıyıcılı kagir binalarda çökme ve çatlakların oluştuğunu, binanın yıkılıp yeniden yapılmasının gerekli olduğunu, hasara neden olan olayın meydana gelişinin açıklanmasında; işin gereği derin kazı işlemi için palplanş imalatı yapılmasının gerekli olduğunu, kazının neticesinde su muhtevasına sahip zeminlerde kazık aralarından su boşalmaları ve birikimlerinin oluşmasının sıklıkla yaşandığını, be nedenle kazı ilerledikçe yer altı sularının malzeme boşalmaları meydana getirerek zeminde çökmelere sebep olmaması ve çalışma alanının kuruluğunun sağlanması amacıyla yer altı su seviyesinin düşürülmesi yöntemine başvurulduğunu, bu esnada iki yapıda oturmalar ve çökmeler meydana geldiğini, yani palplanş çakılması esnasında veya suyun boşaltılması esnasında değil sonrasında oluşan zemin boşluğuna binanın oturması sonrası çökme ve hasar meydana geldiğini, sigorta şirketine ihbarda bulunulduğunu ve eksper incelemesi neticesi 11.10.2019 tarihli Hasar Ekspertiz Raporunun oluşturulduğunu, raporda; hasarın yakın sebebinin paiplanş imalatı esnasında oluşan vibrasyon sonucu taş duvar taşıyıcılı 3. Şahis yapı düvarlarında çatlaklar ve zeminde oluşan oturmalar olabileceği kanaati oluşmuştur ifadesinin yer aldığını, sigorta özel şartlar bölümünde vibrasyon nedeniyle mevcut civar yapılara verilecek hasarın teminat dışı olduğunun belirtildiğini, Ekspertiz raporunda hasarın vibrasyon kaynaklı olduğunun kesin olmamakla birlikte ifade edildiğini, raporda varılan sonuç ve kanaatin gerçeği yansıtmadığını, palplanş işlemi tamamlandıktan sonra suyun tahliyesi aşamasına geçildiğini, suyun tahliyesinin tamamlanmasından sonra hasarın ortaya çıktığının görüldüğünü, bu nedenle zararın teminat kapsamında olması gerektiğini, buna dayanak olarak poliçe özel şartlarından birinde “proje ve inşaat işlerinin müteahhit firma tarafından iş sözleşmesi ve teknik şartnamede belirtilen hususlara uygun olarak yapılması kaydı ile teminat geçerlidir ifadesinin bulunduğunu, tüm işlemlerin iş sözleşmesi ve teknik şartnamelere uygun olarak yapıldığını ve vibrasyonla ilgili hiçbir işlemde bulunulmadığını, buna karşın sigorta şirketinin kanaate dayalı rapor nedeniyle poliçenin gereğini yerine getirmediğini, Maili İnhidam Raporu’nda ise “Bina içerisinde ve dışında yapıları incelemelerde taşıyıcı durumdaki duvarlarda derin çatlakların meydana geldiği, zeminde oluşan kayma nedeni ile bina temelinin olurduğu, bu oturmanın dengesiz bir şekilde oluştuğu anlaşılmıştır’ denildiğini, Belediye Başkanlığınca hazırlanan iş bu raporun zemin oturmasının hemen akabinde hazırlandığını, son yapılan işlemin su çekilmesi işlemi olduğunu bu işlemden sonra zemin oturmalarının meydana geldiğini açıkça ifade ettiğini, palplanş işlemi kaynaklı olmadığının açıkça göz önüne serilmiş olduğunu, hasara sebebiyet veren olayın değerlendirilmesinin gereği gibi yapılmadan alacağın teminat dışı bırakılması amacıyla varılan kanaate katılmadıklarını, olayın akabinde Belediyece düzenlenen rapora sigorta şirketinin itibar etmeden karar verdiğini, davalı … şirketinin tazminat ödemeyi reddetmesi üzerine hasarlı evin sahiplerinin daha fazla mağdur olmasının önüne geçmek amacıyla toplam 250.000 TL ödemenin yapılmış olduğunu, dava açılmadan Arabulucuya gidilmişse de davalının anlaşmaya yanaşmadığını, davanın kabulü ile, sigorta poliçesine istinaden zarar gören taşınmazlara için ödenen bedele karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL ‘nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:Yetki yönünden itirazda bulunduğunu, Sigorta şirketinin merkezinin İstanbul’da bulunduğunu, İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dosyanın İstarıbul nöbetçi asliye ticaret mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davacı tarafın delilleri kendilerine tebliğ etmediğini, bu nedenle HMK 121. Maddesine göre dava dilekçesi ile birlikte delil ve belgelerin gönderilmemiş olmasından dolayı, bu belgeler gönderilinceye kadar karşı cevap ve delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, Esasa dair beyanlarında, imzalanmış olan sigorta poliçesine göre Dava dışı ….’nin sigortalı olduğunu, davacı tarafın ise sigorta ettiren sıfatına haiz olduğunu, poliçede 3. Şahıs mali sorumluluk teminatının verilmiş olduğunu, buna göre müvekkilinin poliçede yer alan teminatlarla sınırlı olmak üzere poliçe özel şartları gereği zarar gören 3. Kişilere karşı sorumlu olabildiğini, Poliçeye müstenit sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olmasından dolayı masraf ve vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranda olabileceğini, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkilinin sorumlu olmayacağını, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında ve ancak gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, sigortalının sebep olduğu riziko nedeniyle 3. Kişilere ait mal veya bedeni zararlardan ötürü poliçede gösterilen meblağın tamamının değil gerçek zararın araştırılıp saptanarak ödenmesinin esas olduğunu, dolaylı ve yansıma zararların poliçe teminatı dışında olduğunu, huzurdaki davanın inşaat yapım işi sırasında 3.kişiye ait taşınmazda meydana gelen ve sigorta ettiren tarafından ödenen tutarın rücüuna ilişkin olduğunu, eksper tarafından hazırlanan raporda hasarın yakın nedeninin palplanş imalatı esnasında oluşan vibrasyon sonucu taş duvar yapılı 3.şahsa ait taşınmaz duvarlarında oluşan çatlaklar ve zemindeki oturmaların olabileceğinin belirtildiğini, Vibrasyon nedeniyle meydana gelebilecek Tizikoların teminat dışı olduğunu, ayrıca hasarın 410’u oranında asgari 3.000 TL tenzili muafiyet uygulanması gerektiğini ifade ederek, davanın usulden reddini, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
-Hasar ve Poliçe Dosyası: … davacının Sigorta Ettiren sıfatıyla yer aldığı, ….’nin Sigortalı olarak yer aldığı, …. olarak yer aldığı, 15.03.2019 ile 27.07.2020 tarihleri arasında geçerli olduğu, Poliçede Belirtilenin Aksine Muafiyetler başlığı altında, 3.şahıs mali mesuliyet hasarlarında hasarın 10’u asgari 3.000 TL muafiyet uygulanacağı, Proje ve inşaat işlerinin müteahhit firma tarafından iş sözleşmesi ve teknik şartnamede belirtilen hususlara uygun olarak yapılması kaydıyla teminatın geçerli olduğu, Teminatın zemin etüd raporundaki önerilere göre imalat yapılması ön şartıyla geçerli olacağı, Vibrasyon ve/veya temel desteğinin azaltılması sebebiyle mevcut/civar yapılara verilecek zararların teminat harici olduğu, Proje süresince toprak sıfır kotu altında yapılacak her türlü hafriyat kazı işleri, temel çalışmalarında zeminin jeolojik durumu dikkate alınarak hazırlanmış rapor ve projelere uygun önlem ve emniyet tedbirlerinin alınmış olmasının şart olduğu, aksi halde bu sebeple 3.şahıslara verilecek ziya, zarar ve hasarların teminat dışı olduğu, 3. Şahıs mali mesuliyet sigortası klozunda, “ her fürlü netice hasarları’nın teminat dışında olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
….’nin 11.10.2019 tarihli hasar ekspertiz raporunda özetle; Hasar tutarının 250.000 TL olarak hesaplandığı , ancak %30 oranında eskime tenzili uygulanarak 175.000 TL olarak belirlendiği, Sonuç ve kanaat bölümünde ; “Sigortalının beyanı, Maili inhidam raporu, ekspertiz incelemesi neticesi hasarın yakın sebebinin palplanj imalatı esnasında oluşan vibrasyon sonucu taş duvar taşıyıcılı 3.şahis yapı duvarlarında çatlaklar ve zeminde oluşan oturmalar olabileceği kanaati oluşmuştur” denildiği, “ poliçe özel şartlarında : “vibrasyon ve/veya temel desteğinin azaltılması sebebiyle mevcut/civar yapılara verilecek zararlar teminat haricidir” denildiğini, bu nedenle “hasarın teminat harici olduğu kanaati oluşmuştur” şeklinde eksper görüşünün bildirilmiş olduğu tespit edilmiştir.
-Maili İndiham Raporu
-Hasar nedeniyle davacının 3.şahsa yaptığı ödeme belgeleri : Davacı firmanın, zarar gören 3.şahıslar …adına vermiş olduğu 250.000 TL tutarlı 03 Temmuz 2020 tarihli T.İş Bankası çeki ve ödemenin gerçekleştiği bilgilerini içeren yazının dosyada mevcut olduğu tespit edilmiştir.
-Bilirkişi Raporu Kök ve Ek raporunda özetle: Dava konusu hasarlı yapıdaki farklı oturmaların ve oturma etkisi ile ortaya çıkan kagir duvar çatlaklarının meydana gelmesinin ana nedeninin, Kazılan hendek içine biriken yer altı suyunun pompa ile hızlı bir şekilde boşaltılması ve yer altı su seviyesindeki ani düşmeye bağlı olarak hendeğe 2,50 m. gibi çok yakında bulunan bina temelinin düşürülen yeraltı su seviyesi sınırları içinde kalmış olması olarak değerlendirildiğini, buna ise davacı firmanın inşaat ve proje esnasındaki uygulama hatasının neden olduğunu belirtmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, sigorta şirketine karşı açılan Rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce deliller toplanmış, bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına ve denetime elverişli olmakla hükmün tesisinde esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekilince açılan dava ile; Davalı … şirketi ile 29.04.2019 tanzim tarihli …Poliçesinin imzalandığı, İnşaat Sigorta Poliçesinin … İnşaatı işi için yapılmış olduğu, yapım işi devam ederken 02.09.2019 tarihinde 3. Kişiler İsmail ..’ye ait taş duvar taşıyıcılı kagir binalarda çökme ve çatlakların oluştuğu, sigorta şirketine ihbarda bulunulduğu ancak hasarın teminat kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle ödeme yapılmadığı ileri sürülerek dava dışı 3.kişilere ödenen hasar bedelinin davalıdan tahsili talep edilmiş ise de;
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 17.05.2021 tarihli ek raporda belirtildiği üzere, meydana gelen hasarın davacı şirketin proje uygulama hatasından kaynaklandığı, buna göre taraflar arasındaki sigorta poliçesinde belirtildiği üzere, teminatın zemin etüd raporundaki önerilere göre imalat yapılması ön şartıyla geçerli olacağı, Vibrasyon ve/veya temel desteğinin azaltılması sebebiyle mevcut/civar yapılara verilecek zararların teminat harici olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile artan 90,08 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
5-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır