Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/376 E. 2021/370 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/376 Esas
KARAR NO : 2021/370

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/06/2014
DAVA : İtirazın İptali
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/06/2014
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Davalıya araç almak için para ödediği ancak araçları alamadığı ,bu nedenle … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında icra takibi yaptığı davalının itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, davalının haksız itirazının iptal edilerek en az %20 oranında inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi dava ve talep edilmektedir.
Davacı vekili tarafından birleşen dava dosyası için mahkemeye İbraz edilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Davalıya araç almak için para ödediği ancak araçları alamadığı ,bu nedenle … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında icra takibi yaptığı, davalının itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, davalının haksız itirazının iptal edilerek en az %20 oranında inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi dava ve talep edilmektedir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında sözleşme olmadığı, davacının doğmuş bir alacağı da olmadığı, icra takibine konu ödemelerin müvekkili şirket kayıtlarında yer almadığı, 213 sayılı VUK’nun 320 nolu tebliği gereği 5.000,00 TL’yi aşan ödemelerin banka yoluyla yapılması gerektiği, bu nedenle haksız açılan davanın reddine davacının en az %20 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmektedir.
Davalı vekili birleşen dava dosyası için sunduğu yazılı savunmasında özetle; Davacı İle davalı arasında sözleşme olmadığı, davacının doğmuş bir alacağı da olmadığı, icra takibine konu ödemelerin müvekkili şirket kayıtlarında yer almadığı 213 sayılı VUK’nun 320 nolu tebliği gereği 5.000,00 TL’yi aşan ödemelerin banka yoluyla yapılması gerektiği, davacının sunduğu belgelerdeki imzaların müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığı, bu nedenle haksız açılan davanın reddine davacının en az %20 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmektedir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; Asıl ve birleşen Davanın ; Davalı şirketten davacının satın aldığı araçlar için yapmış olduğu ödemelerin araçların tesliminin yapılmaması üzerine ödemelerin iadesini sağlama amaçlı olarak yapmış oluğu ilamsız icra takiplerine itirazın iptali talepli dava olduğu anlaşılmıştır. Davalar 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır. … Hukuk Mahkemesi’nce verilen kararın taraf vekilince İstinafı üzerine dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderildiği, dairenin 30/12/2019 tarih, 2019/3316 esas, 2019/2377 karar sayılı ilamı ile “… HMK’nın 353/1/a/6 maddesi uyarınca … Hukuk Mahkemesinin 07/11/2019 tarihli … E. … K. sayılı kararının Kaldırılmasına, Yargılamanın yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine Gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde istinaf yoluna başvuran taraflara iadesine, İstinaf kararının yerel mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi..” şeklindeki karar verilmiş, dosya … Hukuk Mahkemesinin … esas sırasına kaydı yapılmış burada görevsizlik kararı verilerek dosya Mahkememizin 2020/376 esas sırasına kaydedilmiştir. İlgili mahkeme tarafından dosya hakkında bilirkişi marifetiyle gerekli araştırma yapılarak karar verilmiştir. İstinaf mahkemesince Asliye Hukuk mahkemesi görevsiz bulunmuştur.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.

Davalı şirkete ait Ankara … Noterliği tarafından 20/12/2011 gün ve … yev.no ile tastik edilen 2012 yılı yevmiye defteri, …yev.no ile tastik edilen defteri kebir örneklerinin, Davalı Şirkete ait Ankara …. Noterliği tarafından 07/12/2012 gün ve … yev.no ile tastik edilen 2013 yılı yevmiye defteri… yev.no ile tastik edilen defteri kebir örnekleri ile davalı şirkete ait cari hesap özetinin dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
2012 ve 2013 yıllarında davalı şirket adına değişik kişilerden elden para tahsilatı yapıldığını gösterir tahsilat makbuzları suretleri ile davalı hesabına yatırılan paralara dair banka dekontlarının dosyaya sunulmuş olduğu anlaşılmıştır.
…. Bankası Genel Müdürlüğüne ve ayrıca …. A.Ş.’ye yazılan müzekkerelere cevap geldiği, … belirtilen tarihler arası ekstreyi CD olarak gönderdiği anlaşılmıştır.
… Dairesi … E, Sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; Bu dosya ile davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 112.000 TL asıl alacak \ ve 12.913,25 TL, işlemiş faiz olmak üzere toplam 124.913,25 TL miktar için 09.01.2014 tarihinde 3 adet el yazısı ödeme belgesine dayalı olarak ilamsız takipte ödeme emri ile takibe geçildiği, davalı/borçlu vekilinin 13.11.2014 tarihli itirazı ile takibin durduğu anlaşılmaktadır.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı … SoruşturmaNolu dosyada hazırlanan iddianame ile; Müşteki … Motorlu Taşıtlar Tic ltd.şti. Şüphelinin …, Suç Türk Ceza Kanunu 155/2 olduğu, Yapmış olduğu bireysel satışları grup satışı gibi göstererek filo[indirimi yaptığı bu şekilde %5-%20 arasında değişen oranlarda şirket kayıtlarına yansımayan indirimler uyguladığı bunu da yapmış olduğu tahsilatları başka şirket adına tahsilat makbuzu düzenleyerek gizlediği, elden para tahsilatı yapmaması gerektiği halde yaklaşık l milyon TL, tahsilat yapıp bunların bir kısmını başka şirket (… Sigorta) antetli makbuz düzenleyerek veya şirket makbuzu başlıklı numarasız belgelerle tahsil edip şirkete iade etmediği bir kısım müşterilerini önceki açıklarını kapatmak amacıyla ödeme dekontlarına ödeyenin dışında başka isimler yazdırarak muhasebe kayıtlarına giriş yaptırmak suretiyle zarara uğrattığı, bu şekilde kendisine hizmet nedeniyle duyulan güveni kötüye kullanma suçunu işlediği yazılı delillerle anlaşıldığından soruşturma kapsamında ilk alınan kolluk ifadesinde kısmi olarak ikrarda bulunun ancak daha sonra suçlamayı kabul etmeyen ve etkin pişmanlık göstermeyen şüphelinin mahkemenizde yapılarak yazılı sevk maddesi gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
Ankara … Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararının incelenmesinde; Sanığın katılan şirkette 10 Yıldan fazla iş akdi ile çalıştığı, suç tarihlerinde şirketin CMK Bulvarı Maltepe Semtinde bulunan şubesinde şube sorumlusu ve satış temsilcisi olarak çalıştığı çalıştığı süreler içinde Yetkisi ve şartları oluşmadığı halde bazı kişilere yapılan bireysel satışları grup satışı gibi göstererek filo indirimi yaptığı, böylece %5-20 arasında değişen oranlarda yapılan bu indirimlerden gelen gelirleri başka şirketler adına tahsilat makbuzları düzenleyerek şirketin hesabına geçirmediği, elden para tahsilatı yapılmaması gerektiği halde birçok kez elden tahsilatlar yaptığı, dosyaya konulan bilirkişi raporlarında bu miktarın 1.000.000,00 TL civarında olduğu ve bu paranın tahsil edildiği halde katılan şirkete verilmediği, yine bir kısım müşterilerin önceki açıklarını kapatmak amacıyla dekontlara ödeyen kişilerin dışında başka isimler yazdırmak suretiyle kayıtlara da bu şekilde giriş yaptırıp şirketi zarara uğrattığı, sanığın suçlamaları kabul etmediği ve ortaya çıkan zararların şirketin kötü yönetilmesi ve arkasından da mali durumunun bozulması dolayısıyla ortaya çıktığını ve kendisinin buu işte sorumlu olarak gösterilmek istendiğini savunduğu, soruşturma aşamasında ve daha sonra mahkememin de dinlenen ve aynı işyerinde çalışan veya şirketle alışverişi olan tanıklar …, … ve … birbirlerine benzer anlatımlarında iddianamede bahsi geçen şirketin kararıyla ilgili olumsuzlukları miktarını bilmemekle birlikte doğruladıkları ve sanığın bu işlerde hatalı olduğunu da dile getirdikleri, bunun yanında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan 22.06.2015 tarihli uzman bilirkişi raporu, … Mahkemesine sunulan 02.10.2015 tarihli ve mahkememize sunulan heyet raporlarından sanığın katılan şirkete eylemleri sonucunda zarar verdiğinin tespit edildiği, mahkememiz açısından katılan şirketin zararının miktarı yanında asil olan sanığın eyleminin suç teşkil edip etmediği hususunun önemli olduğu, Dosyanın kapsamı ve özellikle mahkememize sunulan bilirkişi heyeti raporunda açıkça belirtildiği gibi sanığın uzun bir zaman içinde yaptığı işlem ve eylemler dolayısıyla katılan şirkete 1.000.000.00 TL’yi aşkın miktarda zarar vermek suretiyle TCK’nun 155 2 maddesinde anlatıldığı gibi sanığın şirketteki pozisyonu da dikkate alındığında “suçun meslek ve sanat, ticaret veya hizmet İlişkisinin ya da hangi sebepten olmuş olursa olsun başkasının mallarını İdare etme yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde…” şeklinde anlatılan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturduğu, sanığın eyleminin devam etmesi sebebiyle zincirleme suç durumunun söz konusu olduğu, bu sebeple sanık hakkında TCK’nun 43. maddesinin tatbiki bakımından ek savunmasının alındığı, suçtan doğan zarar miktarı ve sanığın tüm aşamalarda suçu inkara yönelik savunmaları ve davranışları da dikkate alınarak suçu sabit görülen sanık hakkında ceza verilirken alt sıradan uzaklaştırılmasının hakkaniyete ve olayın oluş şekline uygun olacağı değerlendirilerek sanığın mahkumiyetine dair Sanık …’nin atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği anlaşıldığından, suçun işleniş biçimi, yer ve zamanı dikkate alınarak eylemine uyan TCK’nun maddesi gereğince takdiren ve teşdiden 2 yıl hapis ve 500 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında atılı suçu değişik zamanlarda birden fazla işlediği anlaşıldığından verilen cezası tck’nun 43.maddesi gereğince takdiren 1/4 oranında arttırılarak 2 yıl 6 ay hapis ve 625 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına” kararının verilmiş olduğu, Söz konusu kararın 30.04.2018 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Ankara …SuIh Ceza Mahkemesinin …. D.İş Karar sayılı kararında;Ankara Cumhuriyet Savcılığının 16.07.2018 Tarih, …karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara müşteki Davalı … Motorlu Araçlar Tic.Ltd.Şti. Vekili Av…. tarafından 06.08.2018 havale tarihli dilekçesi ile yaptığı itiraz üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 16.07.2018 tarih, … karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı müşteki … Motorlu Araçlar Araçlar Tic.Ltd.Şti. Vekili Av…. tarafından yapılan itirazın reddine, dair kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen 02/03/2017 tarihli rapor ile; Ana dava dosyasında davacı davalının … Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yaptığı İtirazın İptalini talep etmektedir. Davacı 2012 yılında 6 adet araç almak amacıyla davalının antentini taşıyan 6 ayrı tahsilat makbuzu ile 204,800.00 TL teslim ettiğine dair makbuz örneği sunmuştur.Söz konusu tahsilat makbuzlarının tutarını içeren ödemelere davalı şirket kayıtlarında ve cari hesaplarında rastlanamadığı, Davalı şirketin eski çalışanı dava dışı …’ye elden teslim yapıldığına dair tahsilat makbuzlarının davacı tarafça sunulduğu, davalı şirketçe davacıya araç tesliminin yapılmadığının bu nedenle ödenen tutarın geri İadesinin istenildiğinin beyan edildiği, davalı şirketin eski çalışanı … hakkında başka müşterilerini de dolandırdığı iddiası ile suç duyurusunda bulunarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçundan dava açılmasını sağladığı, Davacının 8,000 tl’yi aşan ödemeleri elden değil banka yoluyla yapması gerektiği 6 ayrı ödemenin 2 tanesinin 8.000 TL altında kalan tutarların 8.000 TL üstünde olduğu, Davalı şirketin yetkili kişisinin davacıya araç satma vaadiyle para aldığına dair yeterli delil olmadığı, davalı şirket adına tahsilat makbuzunu düzenleyen davalı şirket eski çalışanının davacıdan elden para aldığına dair tahsilat makbuzları ya da alındı belgeleri düzenlediği, …’nin davalı şirket adına para tahsili yetkisi olduğuna dair dava dosyasına sunulan delil olmadığı, bu nedenle davalı şirketin kayıtlarına yansımayan ve bilgisi dışında alındığı anlaşılan tutarların iadesi için yapılan icra takibine itiraz etmesinin yerinde olduğu, Birleştirilmesine karar verilen dava dosyasında davacı, davalının … Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalini talep etmektedir. Davacı 2012/2013 yılında 6 adet araç almak amacıyla davalının antentini taşıyan 6 ayrı tahsilat makbuzu ile 112.000.00 tl teslim ettiğine dair düz beyaz kağıda yazılmış … imzasını içeren alındı belgesi Örneği sunmuştur.Söz konusu alındı belgesi tutarını içeren ödemelere davalı şirket kayıtlarında ve cari hesaplarında rastlanamadığı, Davalı şirketin eski çalışanı dava dışı …’ye elden teslim yapıldığına dair alındı belgelerinin davacı tarafça sunulduğu, davalı şirketçe davacıya araç tesliminin yapılmadığının bu nedenle ödenen tutarın geri iadesinin istenildiğinin beyan edildiği, davalı şirketin eski çalışanı … … hakkında başka müşterilerini de dolandırdığı iddiası ile suç duyurusunda bulunarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçundan dava açılmasını sağladığı, Davacının 8.000 tl’yi aşan ödemeleri elden değil banka yoluyla yapması gerektiği, 3 ayrı ödemenin 1 tanesinin 8.000 TL altında kalan tutarların 8.000 TL üstünde olduğu, Davalı şirketin yetkili kişisinin davacıya araç satma vaadiyle para aldığına dair yeterli delil olmadığı, davalı şirket adına tahsilat makbuzunu düzenleyen davalı şirket eski çalışanının davacıdan elden para aldığına dair tahsilat makbuzları ya da alındı belgeleri düzenlediği, …’nin davalı şirket adına para tahsili yetkisi olduğuna dair dava dosyasına sunulan delil olmadığı,bu nedenle davalı şirketin kayıtlarına yansımayan ve bilgisi dışında alındığı anlaşılan tutarların iadesi için yapılan icra takibine itiraz etmesinin yerinde olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen 04/12/2017 tarihli rapor ile; Davalının TBK m. 66 vd, ile özellikle 116 hükümlerinde esasları belirlenen koşullar çerçevesinde adam çalıştıranın sorumluluğu olarak nitelendirilen özen sorumluluğuna aykırılık sebebiyle eski çalışanının vermiş olduğu zararlar sebebiyle bu zararların tamamından kusursuz olarak sorumlu bulunduğu kanaatine varılmıştır. Asıl dava için … Dairesi … E. Sayılı icra takip dosyası yönünden itirazın iptali ve takibin devamının gerekeceği, Birleşen dava için … Dairesi … E. Sayılı icra takip dosyası yönünden 112.000,00 TL asıl alacak ve 10.117,99 TL işlemiş faiz yönünden İtirazın iptali ve takibin devamının gerekeceği, fazlaya dair talebin yerinde olmadığı bildirilmiştir.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen 11/04/2014 tarihli rapor ile; Davacı …’ün …. banka hesabına “refere” müşterilerden hesabına 203.500,00 TL para yatırıldığı, bu paranın 6.000,00 TL’sinin Davalı şirket … Motorlu Araçlar Ltd.Şti.’nin hesabına yatırıldığı, 197.500,00 TL’nin davacı uhdesinde kaldığı, Davacı … hesabına Davalı şirket … Motorlu Araçlar Ltd.Şti.’nin satış temsilcisi … tarafından 996,00 TL ödeme yapıldığı, Davacı … hesabından Davalı şirket … Motorlu Araçlar Ltd.Şti.’nin satış temsilcisi … ile aynı soyadı taşıyan … adına 28.03.2013 tarihinde 130,00 TL ödeme yapıldığı, Davacı uhdesinde kalan 197.500,00 TL’nin davalı şirkete ödenmesinin ne şekilde yapıldığının ispata muhtaç olduğu ve bu ispat yapılana dek davalı firmanın itirazının yerinde olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen 11/04/2014 tarihli rapor için düzenlenen 08/09/2019 tarihli ek rapor ile; takdiri mahkememize ait olmak üzere asıl raporu değiştirecek bir husus bulunmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı Tanığı … Beyanında ;” … benim 4 yıllık arkadaşımdır, kendisi inşaat işleri yapmaktadır, bir ara Tandoğan tarafında … şirketinin bir bayisinden araç kiraya verme işi için araç alacağını 2013 yılı içerisinde söylemişti, hatta benim yöneticisi olduğum … Otomotiv. İnş. Gıd. Turz. San. Tic. Ltd. Şti.’ne de iki araç lazımdı, …le konuşmamızda … Şirketi’nin bayisi olan Tandoğan’daki Müdürlüğünü … Hanım’ın yaptığı bayiden temin edebileceğimi söyleyince birlikte gitmiştik, … Hanım ın yardımı ile … nun Eskişehir yolu üzerindeki bayisinden benim çalıştığım şirkete iki araç alınmıştır, … ün ise kaç araç ve ne kadar miktara aldığını bilmiyorum, sadece araç alacağını söylemişti, konuşmalarımızda … Bey’in bu araç alım satımından dolayı … Hanım’ın görev yaptığı bayiye ödeme yaptığını söylüyordu, ne miktar ödeme yaptığını ise bilmiyorum ,Bizim aldığımız araç bedelleri … Bankası Ankara OSM Şubesinden … şirketi hesabına ödeme yapılmıştır, bir miktar da kredi çekilerek ödenmiştir” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.

Böylece; açılan asıl ve birleşen davanın davacı tarafından davalı şirketten satın alınan ancak teslimi yapılmayan araçlar için yapılan ödemelerin iadesinin sağlanması için yapmış olduğu ilamsız icra takiplerine davalı şirketin itirazı nedeni ile duran icra takiplerinin devamını sağlamaya yönelik olarak açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı şirket çalışanı dava dışı …’ye davacının 2012 yılında 6 adet araç almak için davalı şirket antetini taşıyan 6 ayrı tahsilat makbuzu karşılığı 204.800,00 TL verdiği, bu ödemeye davalı şirket ticari defter kayıtları ve cari hesap kayıtlarından görülmediği, elden teslime ilişkin bu tahsilat makbuzlarının davacı tarafından ibraz edildiği, … aleyhine başkaca müşterileri de dolandırdığı iddiası ile hakkında hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanmak suçunda davalı şirketçe şikayette bulunulduğu görevden uzaklaştırıldığı hakkında Ankara … Ceza Mahkemesi … esas sayılı kamu davasının açıldığı, 2012-2013 yılında 6 adet araç almak amacı ile davalı şirket antetini taşıyan 6 adet tahsilat makbuzu ile dava dışı davalı şirket eski çalışanı … imzasını taşıyan alındı belgesi ile 112.000,00 TL’nin davacı tarafından bu şahsa verildiği yine bu ödemeye ilişkin davalı şirket ticari defter ve cari hesaplarında bir kayda rastlanmadığı davacı tarafça elden teslime ilişkin alındı belgelerinin ibraz edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının davalı şirketten araç satın almak için ödediğini iddia ettiği bedelin araçların teslim edilmemesi nedeni ile davacıya iadesinin gerekip gerekmediği, şirketin çalıştırdığı dava dışı …’ye elden ödenen bedellerden davalı şirketin hukuken sorumlu olup olmayacağı, olacak ise davacı alacağının ne miktar olduğu, yapılan ilamsız icra takiplerine itirazın haklı ya da haksız olup olmadığı iptalinin gerekip gerekmediği hususları ile ilgili olduğu anlaşılmıştır.
Ankara … Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı az yukarıda açıklanan mahkeme kararı ile davalı şirket eski çalışanı …’nin hizmet nedeni ile görevi kötüye kullanma suçundan yargılandığı sonuçta suçunun sabit olduğu, TCK 155/2, 4350/1-a ve 62 maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis 12.500,00 TL adli para ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen cezanın Ankara BAM 10. Ceza Dairesi’nin 2017/864 esas ve 2018/434 sayılı 30/04/2018 tarihli kararı ile kesinleştiği, bu şahsın davalı … Motorlu taşıtlar limited şirketinin GMK bulvarı 112/C Maltepe Ankara adresinde bulunan iş yerinde 2012 yılından itibaren şube satış temsilcisi olarak çalıştığı bu süre içerisinde bazı kişilere yetkisi olmadığı halde şartları da bulunmamasına rağmen bireysel satışları grup satışı gibi göstererek flo indirimi yaptığı böylece %5-20 arasında değişen oranlarda yapılan bu indirimlerden gelen gelirleri başka şirketler adına tahsilat makbuzları düzenleyerek şirket hesabına geçirmediği, elden para tahsilatı yapılmaması gerektiği halde birçok kez elden tahsilatlar yaptığı tahsil edilen bu paraların kendisini çalıştıran davalı şirkete vermediği, bir kısım müşterilerin önceki açıklarını kapatmak amacı ile dekontlara ödeyen kişilerin dışında başka isimlerde yazdırmak sureti ile kayıtlara bu şekilde giriş yaptırdığının sabit olduğu gerekçesi ile cezalandırıldığı anlaşılmıştır.
Davalı şirket tarafından yapılan ödemelerin davalı şirkete yapılmadığı davalı şirket ticari defter ve cari hesaplarına işlenmediği, dava dışı …’nin para tahsil yetkisinin olmadığı şirketin bilgisi haricinde görevini kötüye kullanarak para tahsilatında bulunduğu, onun eyleminden dolayı şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı bu nedenle lehe olan bilirkişi heyet raporlarına itibar edilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği iddia edilmiş ise de davacının araçları satın aldığını idida ettiği ve ödeme yaptığı dönem itibari ile …’nin davalı şirketin ….Maltepe Ankara adresinde bulunan iş yerinde şube satış temsilcisi olarak çalıştığı, bu husus da bir uyuşmazlığın olmadığı TBK 66.maddesinde adam çalıştıranın sorumluluğu müessesesinin düzenlendiği yine 116. Maddesinde de yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluğun düzenlendiği işverene çalıştırdığı işçi ya da yardımcısı üzerinden denetim ve gözetim hükümlülüğünü öngördüğü bu yükümlülüğün objektif özen hükümlülüğü olarak kabul edildiği, işveren olan davalı şirket davalıya kanuna uygun olarak hakkın kullanılmasını bırakmış olsa dahi onların işi yürüttükleri sırada diğer tarafa verdikleri zararı gidermekle yükümlü olduğunun öngörüldüğü, her iki kanun maddesi ile öngörülen sorumluluğun kusursuz sorumluluk niteliğinde olduğu, davacının otomobil almak için davalı şirket çalışanının satış temsilcisi olarak görev yaptığı şubesine başvurduğu davalı şirket ile sözleşme kurmak istediği, bu nedenle otomobil alma karşılığında ödeme yaptığı kendisine davalı şirket çalışanı tarafından tahsil edilen ödemelerden dolayı makbuzda düzenlenerek verildiği, davacıdan bu şahsın ödeme tahsil etmeye yetkili olmadığı, davalı şirketi yapmış olduğu tahsilatları bağlamayacağını bilmesinin de mümkün olmadığı, davacının tahsil edilen ve bilare iade edilmeyen ödemelerden dolayı bir zararının doğduğu bu zararın davalı şirket çalışanınca işi gördüğü sırada verildiği dava dışı şirket çalışanının tahsil ettiği paraları davacı adına cari hesap açmak sureti ile kaydetmeyerek işlediği çalışanın fiili ile zarar arasında uygun bağ bulunduğu, çalışanın yaptığı usulsüz tahsilatları davalı şirketin dahi bir süre fark edemediği, müşterinin bu usulsüzlüğü ve yetkisizliği bilmesinin de beklenemeyeceği, otomobil satışına yetkili olan şahsın kapora ve diğer ödemeleri alma konusunda yetkisinin olduğunu düşünerek ödeme yapmış olmasının da hayatın olağan akışına uygun olduğu, davalının bu yanlış anlamayı ve uygulamayı önleme konusunda bir önlem almadığı, şubeleri üzerinde etkili bir denetim sağlayamadığı, gerekli tedbirleri aldığına dair ispata elverişli delil de ibraz edilmediği, yardımcı kişilerin fiilinden sorumluluğu ve ayrıca özel sorumluluğunu ortadan kaldıracak kanunun öngördüğü anlamda bir ispatta söz konusu olmadığından davacının ödediği ve iade edilmeyen bedelden davalı istihdam eden şirketin hukuken sorumlu olması gerektiği, bilare ödediği tazminat için zarara sebebiyet veren çalışanına rücu etme konusunda serbest olduğu da belirlendiğinden dava dışı çalışan ve doğrudan zarara sebebiyet veren …’nin ceza mahkemesinde kesinleşmiş kararla ceza almış olmasının dış ilişkide davalı çalıştıran şirketin davacıya karşı sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ancak iç ilişkide etkili olacağı kanatine varıldığından aksi yöndeki savunmalara hukuken itibar edilmesi mümkün görülmemiştir.
Davacının dava dışı … ile iş birliği yaptığı gerçekte bir ödemesinin olmadığı yönündeki davacı iddialarının ibraz edilen imzalı ve davalı şirketin antetini taşıyan makbuzlar, yine ceza davasından davacı …’ün sanık olmaması ve hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması da gözetildiğinde bu iddiaya hukuken itibar edilmesi mümkün görülmemiş, yapılan hesaplamalara göre … müdürlüğü’nün asıl davaya konu olan … icra takip dosyasına konu 204.800,00 TL asıl alacağa ilişkin davalı itirazının haksız olduğu tamamı ile iptalinin gerektiği, birleşen … Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı davası yönünden … müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu 112.000,00 TL asıl alacağa ilişkin itirazın iptaline, icra takibinden önce temerrüt söz konusu olmadığından icra takip tarihine kadar o alacağa yasal faiz uygulanmasına yer olmadığına bu nedenle de itirazın sadece asıl alacak yönünden iptaline, ancak her iki icra takibine konu asıl alacağa icra takiplerinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, alacağın varlığı ve de miktarı özellikle davalı şirketin çalışanının vermiş olduğu zarardan sorumlu olup olamayacağı hususunun ancak yargılama ile belirlenmesi söz konusu olduğundan, alacak likit nitelikte sayılamayacağından taraflar leh ve aleyhine icra tazminatına hükmedilmesi gerekmemiş bu gerekçe ile aşağıdaki hükmün tesisi yasal görülmüştür.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
Asıl Dava Yönünden davanın Kabulüne,
… Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 204.800,00 TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte devamına,
Birleşen … Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası yönünden davanın kısmen kabulüne,
… Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 112.000,00 TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
İnkar ve kötü niyet tazminatının reddine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 13.989,89-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.473,50-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 11.516,39-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 22.786,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan; 25,20-TL Başvuru Harcı, 2.473,50-TL Peşin/nisbi Harcı, 3.659,60-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 6.158,30TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

BİRLEŞEN … HUKUK MAHKEMESİ YÖNÜNDEN
-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 7.650,72-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.508,71-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 6.142,01-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 14.590,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan; 27,70-TL Başvuru Harcı, 1.508,71-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 1.536,41TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR