Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/374 E. 2022/496 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/374
KARAR NO : 2022/496

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. ….

DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 26/08/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
G.K.YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkilinin ortağı olduğu davalı kooperatifin
30.06.2007 ve 28.06.2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantılarının kanuna ve anasözleşmeye aykırı
olarak yapıldığını ve toplantıda alınan geçerlilik koşulları bulunmadığı için batıl olduğunu,
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun 87. Maddesinin 2. fıkrasında “genel kurul toplantıları Bakanlık
temsilcisinin huzuru ile açılır ve devam eder” hükmüne, son fıkrasında ise “Ancak usulüne uygun
müracaat yapıldığı halde, temsilci toplantıya gelmez ise toplantı icrasını temin etmek üzere, mahalli
idare amirine durum bildirilir. Temsilci yine gelmez ise bir saat sonunda toplantıya başlanır.” emredici hükmünün yer almasına rağmen, davalı kooperatifin dava konusu her iki
genel kurul toplantısında bakanlık temsilcisi toplantıya gelmediği halde, kanunun ve anasözleşmenin
emredici hükümlerine uyulmayarak toplantı icrasını temin etmek üzere durum mahalli idare amirine
bildirilmeden toplantı yapıldığını, bu sebeple bu genel kurul
toplantısında alınan kararların konu olarak da batıl olduğunu, ayrıca 30/06/2017 tarihli toplantıda Bakanlık temsilcisinin gelmemesi
fırsat bilinerek genel kurulun devredilemez ve terk edilemez yetkilerinin kanun ve anasözleşmenin
emredici hükümlerine rağmen yönetim kuruluna devredildiğini, kanuna ve usule aykırı 30.06.2007 genel kurul toplantısını yaparak
batıl kararların alınmasını sağlayan yönetim kurulu hakkında “Zimmet, Görevi Kötüye Kullanma,
Genel Kurulun Devredilemez Yetkilerini Kullanma, 6 kişi hakkında Kanuna ve Usule Aykırı Üye
Kaydetme, Kanuna ve Usule Aykırı İnşaat Sözleşmesi Yapma, Kooperatif Arsasına Usulsüz İpotek
Koydurma, Kooperatifin Defter Kayıt ve Belgelerini Yasal Süresinde Teslim Etmeme” suçlarını
işledikleri iddiasıyla.. E. sayılı dosyası ile dava
açıldığını belirterek, davalı kooperatifin 30.06.2007 tarihli ve 28.06.2008 tarihli genel kurul kararının
batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili savunmasında özetle; Dava konusu genel kurul toplantılarını
gerçekleştiren yönetim kurulu üyelerinden …
27.06.2013 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yeniden seçilmemeleri üzerine görevlerinin
sona erdiğini, bu genel kuruldan sonra eski yöneticiler tarafından, kooperatife ait Genel Kurul Defteri,
Yönetim Kurulu Karar Defteri, Üye Kayıt Defteri ile kooperatife ait diğer kayıt, belge ve kıymetli
varlıkların yeni yönetime devir tesliminin yapılmaması, kanuna ve usule aykırı eylem ve işlemlerinin
tespit edilmesi üzerine önce bu üyeler ihtarname ile uyarı yapılarak daha sonra ….’na suç duyurusunda bulunulduğunu, .. Hz. sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldıktan sonra savcılığın zorlaması ile eski kooperatif başkanı Süha
Türkkaan tarafından önce Genel Kurul Defteri ile Yönetim Kurulu Karar Defteri savcılığa teslim
edildiğini, soruşturmadan 2 yıl sonra da Üye Kayıt Defteri savcılığa teslim edildiğini, soruşturma
sonucunda kanunsuz ve usulsüz işlemler yaparak kooperatifin geleceğini tehlikeye atan yönetim
kurulu üyeleri hakkında “Zimmet, Görevi Kötüye Kullanma, Genel Kurulun Devredilemez Yetkilerini
Kullanma, Kanuna ve Usule Aykırı Üye Kaydetme, Kanuna ve Usule Aykırı İnşaat Sözleşmesi Yapma,
Kooperatif Arsasına Usulsüz İpotek Koydurma, Kooperatifin Defter Kayıt ve Belgelerini Yasal
Süresinde Teslim Etmeme” suçlarını işledikleri iddiasıyla … Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, kooperatifin 2013 yılına kadar tutulmuş olan
tüm defterleri halen… Esas sayılı dosyasına ilişkin
olarak emanette bulunduğunu, 27.06.2013 genel kurul toplantısından sonra muhasebeden temin edilen
mali defterlerin dışında hiçbir defter, kayıt, belge ve kıymetli varlık kooperatife teslim edilmediğini,
Kooperatifin 30.06.2007 ve 28.06.2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantılarının, Bakanlık
Temsilcisinin yokluğunda yapıldığının sabit olduğunu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 87. Maddesinin emredici hükmünde yer alan iki koşulun yerine
getirilip getirilmediği hususunun toplantıya katılan üyelerin beyanlarıyla kanıtlanması gerektiğini,
Kooperatif Yönetim Kurulunun 20.05.2007 tarih ve 59 sayılı kararında, 30.06.2007 tarihinde yapılacak
genel kurul toplantısının gündemi: 1- Açılış, divan seçimi 2- 2006 Yönetim Kurulu faaliyet raporu,
bilanço, gelir-gider tablosu ile denetim kurulu raporlarının müzakeresi ve ibrası 3- Dilek, temenni ve
kapanış olarak belirlendiğini, gündemde yönetime verilecek yetkileri içeren bir madde bulunmadığını,
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 46. maddesinde ile Kooperatif Ana Sözleşmesinin 31.
maddesinde gündemde olmayan hususların genel kurulda görüşülemeyeceğinin hükme bağlandığını,
Genel kurul toplantısının yönetim kurulu kararıyla belirlenen gündeme uygun yapılmadığını, böyle bir
maddenin gündeme eklenmesi hususunda teklif veya görüşme yapılmadığının tespit edildiğini,
gündem dışı alınan kararlara ilişkin 4. maddede yönetim kuruluna verilen çok geniş yetkiler yer
aldığını, Bakanlık temsilcisini yokluğunda gündemde olmadığı halde yönetim kuruluna verilen bu
yetkilerin çoğunun, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42. maddesi ile Kooperatif Ana
Sözleşmesi’nin 23. maddesinde yer alan kooperatif genel kurulunun devredilemez ve terk edilemez
yetkileri olduğunu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59. maddesi ile Kooperatif Ana
Sözleşmesinin 48. maddesinde “yönetim kurulu üyeleri ve temsile yetkili şahıslar, genel kurulun
devredilemez yetkilerini kullanamaz.” hükmü, Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesinin
yollamasıyla 5201 sayılı … Kanunu’nun 391-d maddesinde ise “diğer organların
devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin kararlar batıldır. “ hükmünün yer aldığını,
30.06.2007 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararlar dayanak yapılarak, kooperatifin
imar geçmemiş tarla vasfındaki hisseli arazisi üzerinde inşaat sözleşmesi yapmak hukuka aykırı
olduğu halde, 28.04.2008 tarih ve 62 sayılı yönetim kurulu kararında, yönetim kurulunun uygun
gördüğü şirketle Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalanmasına,
borçlanmaya ve kooperatif arazisi üzerinde ipotek tesisine karar verildiğini, bu kararın; 1163 sayılı
Kooperatifler Kanunu’nun 42/7 maddesi ile Koop. Ana Sözleşmesi’nin 23/10 maddesinde hüküm
altına alınan ve genel kurulun devredilemez ve terkedilemez yetkilerinden olan, “İmalat ve inşaat
işlerinin yaptırılma yöntemini belirlemek” yetkisine aykırı olup olmadığı hususunun da mahkemece
incelenmesi gerektiğini, bu konuda,… Hz. say. dosyası
kapsamında alınan 30.03.2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda önemli tespitler yer aldığını, “1163
sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42. maddesiyle Ana Sözleşmenin 23. maddesinde yer alan kooperatif
genel kurulunun devredilmez ve terkedilmez yetkileri başta kooperatif başkanı ve şüpheli üyelerce
yerine getirilmediği, müştereken ve müteselsilen suç işledikleri “, “Eski yönetim kurulu başkanı
şüpheli … kendisinin aldığı bir kararla …. arasında 30.05.2008
tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yaptığı, hiçbir karşılığı olmadan
kooperatif arsası üzerinde şirket lehine 11.06.2008 tarihinde 1.500.000 TL’lik ipotek tesis ettiği
böylece görevini kötüye kullanma suçunu işlediği”, “Ana sözleşmenin açık hükümlerine göre
şüphelilerden …’in (eski kooperatif yönetim
kurulu üyeleri) görev yaptıkları dönemlerde üyelerin iyi niyetinden veya bilgisizliğinden faydalanarak
2007 tarihinde yapılan genel kurulun devredilmez ve terkedilmez yetkilerini yok hükmündeki batıl bir
kararla yönetim kuruluna devrettikleri ve böylece suç işledikleri ” tespit edildiğini belirtilerek, davanın
reddini dilemiştir.

3.Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan delillerin değerlendirilmesi, hükme esas gerekçe;

Dava; Kooperatif Genel Kurul Kararlarının butlan sebebi ile geçersizliğinin tespiti davasıdır.

Davacı taraf, dava konusu genel kurullarda hükümet komiseri çağrılmadan toplantı yapıldığını, genel kurulun devredilemez yetkilerinin yönetim kuruluna devredildiğinden bahisle butlanla sakat olduğu iddiası ile genel kurul kararlarının mutlak butlanla malül olduğunun tespitini istemekte, davalı taraf ise iddiaların doğruluğunu kabul etmektedir.

Tarafların dayandığı tüm deliller, dava konusu genel kurullara ait kayıtlar getirtilmiş, taraf tanıkları dinlenmiş, dosya ve kooperatif kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

Davacı tanıklarından … yeminli ifadesinde; ” 30.06.2007 ve 28.06.2008 tarihli genel kurul toplantılarına katıldığını, 2 genel kurul toplantısına bakanlık temsilcisinin gelmediğini, bir müddet beklendiğini, sonradan öğrendiği kadarıyla genel kurul toplantısı yapılacağından bakanlığa bilgi verilmediğini, bu nedenle temsilci gelmediğini, davaya konu olan Genel Kurul toplantılarında genel kurul için görüşülecek konular içerisinde sayılmayan konularında konuşulduğunu”, … yeminli beyanında; “Davalı kooperatif üyesi olduğunu, 30/06/2007 ve 28/06/2008 yılında yapılan genel kurul toplantılarına katıldığını, genel kurul toplantılarına bakanlık temsilcisi gelmediğini, bu hususun mahalli idari amirlerine bildirilmediğini, gündem maddeleri içerisinde bir önceki senenin ibrası vardı, ancak toplatıda yönetim kurulu için de yetki istenildi, bu gündem maddeleri arasında yer almıyordu, biz bu yönetim kuruluna ilişkin yetki hususunun gündemde yer alması için ortaklara da söz verelim dedik ancak kimse girişimde bulunmadı, tam emin değilim ancak o tarihlerde bir kısım yetkilerin verildiğini hatırlıyorum, fakat büyük önemli yetkiler değildi, gündemde de bunlar yoktu, 2008 genel kurul toplantısında da yine aynı şekilde bakanlık yetkilisi yoktu, bu hususta idare amirine bildirim yapılmadığını hatırlıyorum ve yine aynı şekilde beklenilmeden toplantıya başlanıldı, davacının da toplantılarda olduğunu hatırlıyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Dosyada bulunan kayıtlar ve bilirkişi raporuna göre; Davacı, davalı kooperatifin ortağıdır. Açılan davada davalı kooperatifin 30.06.2007 tarihli ve 28.06.2008 tarihli genel kurul kararının batıl olduğunun tespiti talep edilmektedir. Mutlak butlanla batıl kararlar, baştan beri hükümsüz olan, sonradan geçerlilik kazanma imkanı olmayan, emredici kurallara, kamu düzenine veya ahlaka ve adaba aykırı veyahut konusu imkansız olan kararlardır. Bu tür kararlar, baştan beri hüküm ifade etmediklerinden ancak ilgilisi tarafından açılacak tespit davasına konu olabilir ve batıl kararlara karşı her zaman dava açılabilir.

Yargıtay uygulamasına göre; Emredici kurallara, kamu düzenine veya ahlaka ve adaba aykırı veyahut konusu imkansız olan kararlardan olması halinde, hak düşürücü süre ve muhalefet şerhi şartı gerekmeksizin her zaman dava açılabilecektir.

Dava konusu kooperatif genel kurul tutanakları incelendiğinde; 30/06/2007 tarihli Genel Kurulda;Önceden belirlenen Genel Kurul gündeminde olmamasına rağmen, Gündemin 4. Maddesinde yönetim kuruluna “ Gerektiğinde gayrimenkuller üzerinde ipotek, infisah, intifa hakları, şüyu veya içtima hakları tesis edilmesi, ipotek alınması ve verilmesi, Her bir üyeye bir konut verilmesi koşulu ile teklif alınması şartı yerine getirilmesi çerçevesinde uygun gördüğü yüklenici firmayla uygun koşullarda sözleşme yapmaya ve/veyayapılacak sözleşmeyi feshetmeye, yüklenici firmanın kooperatifle yapılacak kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında üstleneceği üst yapı, altyapı, çevre düzenlemesi ve yapılanmanın gereği olan imalatları yerine getirmesi sırasında üye başına düşecek olan katkı paylarının belirlenmesi ve bu konudaki ödemelerin şart ve tarihleri ile ilgili olarak ortaklara bildirimde bulunulması, site içerisinde yapılacak olan kullanım alanları ve tesislerin üye başına düşecek olan katılım payının belirlenmesini müteakip belirlenecek tarih ve şartlarda ortaklardan istenmesi, kurulmuş veya kurulmakta olan bir üst birliğe ortak olunması” yetkilerinin verildiği, bu yetkilerinin ; 1163 Sayılı Kooperatifler Yasası’nın 42. Maddesi ve yollamasıyla Kooperatif Ana Sözleşmenin 23. Maddesinde sayılan ve genel kurulun devir ve terk edemeyeceği “Ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartlan ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek, Üst kuruluşa girme kararı vermek ve bu kuruluşta görevlendirilecek temsilcileri seçmek, Gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulun niteliğini, yerini ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkulun asgari fiyatını belirlemek, İmalat ve inşaat işlerinin yaptırılma yönetimini kararlaştırmak” yetkilerine ilişkin olduğundan, öncelikle gündeme alınıp ayrı bir gündem maddesi olarak genel kurulda müzakere edilip genel kurulca karar alındıktan sonra kooperatifin icra organı olan yönetim kurulunun uygulaması gerekirken, genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerin devri sonucunu doğuracak şekilde doğrudan yönetim kurulunun yetkili kılınmasına karar verilmesinin 1163 sayılı kanunun 42 ve anasözleşmenin 23. Maddesi hükmüne aykırı olduğu görülmüştür.

1163 Sayılı Kanunun 87. Maddesinini toplantı tarihindeki meri olan hükmünde; “… kooperatiflerle, kooperatif birlikleri, merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin, genel kurul toplantılarında temsilci bulundurur. Genel kurul toplantıları Bakanlık temsilcisinin huzuru ile açılır ve devam eder. İdare, bildirilen günde temsilci bulunmasını(Değişik: 6/10/1988 – 3476/22 md.) Temsilciler, toplantının kanunlara, anasözleşmeye ve gündeme göre yürütülmesini denetleme ve temin ile görevlidirler. Temsilcilerden her birine birinci derece kadrolu memur için tesbit edilen en yüksek yurt içi harcırahının bir günlük tutarının iki katını geçmemek üzere ilgili bakanlıkça tespit edilen tutarda ücret ödenir. Bu ücret görevli temsilciye ödenmek üzere kooperatif ve üst kuruluşlarınca genel kurul öncesinde maliye veznesine yatırılır.
Genel kurul kararlarını muhtevi tutanaklar ile toplantıya katılanların listesi temsilciler tarafından imzalanır. Temsilci, genel kurulda, kanun ve anasözleşmeye aykırı olarak alınan kararlar hakkındaki görüşünü tutanakla belirtmeye mecburdur.
Temsilcinin niteliği ve görevi tüzükte belirtilir. Usulüne uygun müracaat yapıldığı halde, temsilci toplantıya gelmez ise toplantı icrasını temin etmek üzere, mahalli idare amirine durum bildirilir. Temsilci yine gelmez ise bir saat sonunda toplantıya başlanır.” düzenlenmiştir.

Dava konusu 30.06.2007 tarihli genel kurula ilişkin olarak dosya kapsamında genel kurul toplantısına bakanlık temsilcisinin gelmemesi üzerine mahalli idare amirine haber verildiğine dair bir kayda rastlanmadığı gibi, bizatihi toplantı tutanağında da “Bakanlık temsilcisinin (1) bir saat beklenmesine karşın gelmediği görüldü.” denilmesine rağmen, mahalli idare amirine haber verildiğine dair bir kayda rastlanmamıştır. Davalı kooperatifçe mahalli idare amirliğine durumun iletildiğine dair bir kayıt sunulmamıştır.

Dava konusu 28/06/2008 tarihli Genel Kuruluna ait kayıtlar incelendiğinde de; genel kurul toplantısı için bakanlık temsilcilcisi için müracaat edildiğine dair bir kayda rastlanmadığı gibi, davalı kooperatifçe de mahalli idare amirliğine durumun iletildiğine dair bir kayıt sunulmamıştır.

Dinlenen tanıklarda yeminli ifadelerinde; Dava konusu genel kurullara Bakanlık temsilcisinin gelmediğini, Mülki Amire haber verilmediğini beyan etmişlerdir.

Somut olayda tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu 30.06.2007 tarihli ve 28.06.2008 tarihli Genel Kurul toplantılarının 1163 Sayılı Kanunun 87. Maddesine aykırı olarak, Bakanlık temsilcisinin genel kurula gelmemesi üzerine, durumun mahalli idare amirine bildirilmesi, bu bildirime ve 1 saat beklenmesine rağmen gelmemesi halinde genel kurula başlanabileceğine ilişkin yasal prosedüre uyulmaksızın, açıkça yasaya aykırı olarak yapıldığı, ayrıca dava konusu 30/06/2007 tarihli Genel Kurulda, genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerin devri sonucunu doğuracak şekilde doğrudan yönetim kurulunun yetkili kılınmasına karar verilmesinin 1163 sayılı kanunun 42 ve anasözleşmenin 23. Maddesi hükmüne aykırı olduğu görülmüştür. Bu sebeple açıkça yasaya aykırı olarak yapılan genel kurullarda alınan kararların baştan itibaren geçersiz olduğu anlaşılmakla dava kabul edilerek, dava konusu olan 30/06/2007 ve 28/06/2008 tarihli Genel Kurullarında alınan tüm kararların baştan itibaren geçersiz olduğunun tespitine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalı kooperatifin dava konusu olan 30/06/2007 ve 28/06/2008 tarihli Genel Kurullarında alınan tüm kararların baştan itibaren geçersiz olduğunun tespitine,

2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcından dava dosyasında peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile kalan 26,30 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 358,75 TL bilirkişi ücreti 2.000 TL olmak üzere toplam 2.358,75 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 54,40-TL Başvuru Harcı, 54,40-TL Peşin Harcı olmak üzere toplam 108,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)