Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/365 E. 2021/800 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/365 Esas – 2021/800
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/365 Esas
KARAR NO : 2021/800

HAKİM : ….
KATİP :…

DAVACI :….
VEKİLİ : ….
DAVALI :….

DAVA : İtirazın İptali (fatura alacağından kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2020
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili vermiş olduğu 20.08.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın ticari araçların fren sistemlerinin bakımı ve Onarımı konusunda Uzman olarak hizmet vermekte olduğunu, Müvekkili ile davalı arasında davalının ihtiyaç duyduğu araçların bakım-onarımının Yapılması hususunda Uzunca bir süre Sorunsuz şekilde çalışma ilişkisi kurulduğunu, ancak davalının 2018 yılında bazı ödemelerini aksatması, 2019 yılında ise ödeme yapmayı tamamen kesmesi nedeniyle alacakları olan 76.042.31 TL.’lik bakiye alacaklarının tahsili için Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/14937 sayılı dosyası üzerinden yasal takip başlatıldığını, ancak davalı yanca söz konusu takibe yapılan mesnetsiz itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, müvekkilince davalıya fatura edilen hizmetlerin eksiksiz şekilde sunulduğunu, bu hususun davalının şoförleri tarafından imzalanmış olan servis formlarından da anlaşılabileceğini, takip konusu edilen tüm faturaların davalıya gönderildiğini, gerek faturalara gerekse de içeriklerine TTK 21/2 maddesi kapsamında bir itirazda bulunulmadığını, takip ve uyuşmazlık konusu faturaların neredeyse tamamına yakınının BA-BS formlarına işlendiğini, bu hususta Yüksek Mahkeme’nin yerleşik hale gelmiş 07.02.2018 tarih, 2016/14289 E. 2018/430 K. sayılı, 09.04 2019 tarih, 2017/5059 E. 2019/2363 K. Sayılı ilamlarının bulunduğunu, kaldı ki bu durumu davalıya gönderilen ve imza atmiş olduğu 29.04.2019, 28.05.2019, 01.07.2019, 30.07.2019 ve 30.10.2019 tarihli BA-BS mutabakat formlarının da teyit ettiğini, tüm bu faturaların davalı muhasebesine işlendiğinden bahisle; davalarının kabulü ile davalının Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/14937 sayılı dosyasına yaptığı itirazın fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000… TL.’lik kısmı için iptalini, kötü niyetli itirazı nedeniyle davalı aleyhine asıl alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına bükmolunmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını vekaleten arz ve talep ettikleri anlaşılmıştır.

SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava:faturadan kaynaklı itirazın iptali davasına ilişkindir. Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.

İcra dosyası dosyamız arasına alınmıştır. Davacı, faturalara dayalı olarak icra takibi başlatmıştır. Davalı vekili, borçlarının bulunmadığı yönünde takibe itiraz etmiştir.
Davacı tarafından takip konusu faturaların BA ve BS formları dosyaya ibraz edilmiştir. Faturalardan bazıları davalı firma yetkilileri tarafından imzalanarak teslim alınmıştır.
Davacı defterleri incelenmiş, defterleri usulüne uygun olarak tutulmuş ve onayları yapılmış, sahibi lehine delil niteliği kazanmıştır.
Bu haliyle fatura içerikleri kesinleşmiş bulunduğundan davalının borçlu olduğu sabittir. Davacının takip başlatıp, borcun tahsiline çalışmasında herhangi bir beis yoktur.
Alacağa ilişkin bilirkişiden rapor da alınmıştır. Buna göre;
21/06/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, davacının ticari defterlerinin TTK hükümleri gereği usulüne uygun şekilde tutulmuş olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmamış olması nedeniyle incelemesinin yapılamadığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş 26 adet ve 72.424,86 TL. Bedelli faturaların ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, davacının davalıdan 14.11.2019 takip tarihi itibariyle 74.112,32 TL. sı alacaklı olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği talebinin şimdilik 1.000.- TL’den ibaret olduğu, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Davacı vekilinin 16/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile Davalının icra dosyasındaki itirazının 1.000,00 TL yönünden iptaline ilişkin dava konumuzu ıslah etmekle, davalının itirazının icra dosyasındaki asıl alacağın tamamı olan (72.424,86 fatura alacağı, 3.617,45 TL işlemiş faiz) 76.042,31 TL yönününden iptalini, alacak likit olduğundan %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Alacak faturaya dayanmakla likit durumdadır. Bu nedenle icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Ankara … Müdürlüğünün 2019/14937 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına,
Takip çıkışının % 20’si olan 15.208,46-Tl icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 5.194,45-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.336,40-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 3.858,05-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 10.686,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 54,40-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.282,00-TL Islah Harcı, 1.087,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.477,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2021

Katip ….

Hakim ….

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR