Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/362 E. 2021/435 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/362 Esas
KARAR NO : 2021/435

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı alacaklı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacı şirketin davalı tarafa, faturalara konu ürün ve malzemeyi sattığını, fatura ile muhteviyatının davalıya teslim/tebliğ edildiğini, davalı/borçlunun dört adet faturadan kaynaklı 42.040,59-TL borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine TC … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durduğunu, itirazın iptali için …. sayılı arabuluculuk girişiminden sonuç alınamadığını, davalı tarafın … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, davalı tarafın %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında ticari ilişki olduğu iddiasıyla, davacı tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı alacak için başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

… Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi sağlanmış olup takip dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır. Takip dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine başlatılan takipte borçlunun yetki ve borca itirazı ile takibin durduğu, dosyanın yetkisizlik kararı ile Ankara İcra Müdürlüğü’ ne gönderildiği borçlunun borca yeniden itirazı ile takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların bağlı bulunduğu Vergi Dairelerine müzekkere yazılarak davaya ve takibe konu faturaların BA ve BS formlarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup 27/11/2020 tarihli ve 08/12/2020 tarihli cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflara/vekillerine HMK. 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren defter ve kayıtları mahkememize sunmaları yönünde 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekilinin davacı şirketin ticari defterlerinin bulunduğu adresi ve irtibat kurulacak kişinin bilgilerini bildirdiği, davalı tarafın defter ibrazında bulunmadığı görülmüştür.

Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak dosyanın konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye tevdi ile davacının, defterlerini yerinde incelemek suretiyle tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere davacı alacağının tespitinin yapılması istenilmiş olup,16/04/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; Davacı tarafın dava konusu döneme ait 2018-2020 hesap yılı defterlerinin usulüne uygun, birbirini doğruladığı, faturaları ile uyumlu tutulduğu. Yevmiye ( Âçılış-Kapamş) Defteri kebir berat ve mali mühürlerinin alındığı. Envanterde ilerinin noter açılış ve onayının süresi içinde usulüne uygun yapıldığı, davacı taraf 2018-2020 hesap yılı defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin Mahkemenin takdirinde olduğu, Davacı tarafın takip ve dava konusu faturasının usulüne uygun, bedeli tahsil edilmemiş, açık fatura olduğu, davalı tarafın itirazının faturalara değil, borca olduğu, fatura ve muhteviyatının davalı çalışanına tebliğ edildiğinin kabul edilmesi gerekeceği, Davacı tarafın Bs formlarını süresinde Vergi dairelerine verdiği, takip konusu faturalarını beyan ettiği, davalı tarafın BA formlarını Vergi dairesine verdiği, her iki tarafın Ba/Bs kayıtlarının örtüştüğü, Davacının, incelenen ticari defterlerine göre davalı taraftan; İcra takip tarihi itibarıyla (13/03/2019) 42,040,59-TL alacaklı olduğu, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalı tarafa gönderilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi olmadığı, davacı tarafın takip talebinde işlemiş faiz talebinin yerinde bulunmadığı, temerrüdün takip tarihi 13/03/2019 itibarıyla oluştuğu, takip talebinde alacaklının, asıl alacağa işleyecek %9 ticari avans faizi talep ettiği ve talebi ile bağlı olduğu, talebinin yerinde ve değişen oranlarda uygulanabileceği, alacağın itiraza uğramayan faturaya davalı likit alacak olması, icra takibine rağmen hem takip dosyası hem de dava dosyasına geçerli bir itiraz nedeni ileri sürülmemesi nedeniyle; %20 icra İnkar tazminatı şanlarının gözetilerek davacının % 20 icra inkar tazminatı talebinin Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile aralarındaki ticari mal alım satımına ilişkin faturaya dayalı alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği davacı defterleri, fatura içeriğinden ve vergi dairesinden gelen BA/BS formlarıyla görüldüğü, davalının ihtaratlı davetiyeye rağmen defter ibrazında bulunmadığı, 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile değişen HMK 222. Maddesine göre taraflardan birinin defter ibraz etmemesi halinde karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş defterlerin lehine delil kabul edileceği anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu 42.040,59-TL bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 42.040,59-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ ile, davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 42.040,59-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi işletilmesine,
2-Hükmolunan 42.040,59-TL’nin %20’si olan 8.408,12-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 2.871,79-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 504,59-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 2.367,20-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T.’ye göre hesaplanan 6.265,28-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 504,59-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 84,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.642,99TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı/vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza