Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/350 E. 2021/254 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/350 Esas
KARAR NO : 2021/254

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 10/03/2021
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili özetle; Davalının 10.01.2020 tarihinde var olmayan ve taraflarca imza edilmeyen hayali bir sözleşmeye ilişkin olarak müvekkiline ihtarname göndererek ödeme talep ettiğini, müvekkili şirket tarafından cevabi ihtarnamede böyle bir sözleşme ve borcun olmadığının bildirildiğini, bunun üzerine kötü niyetli olarak davalı tarafından müvekkili aleyhine 30.06.2015 düzenlenme tarihli, 100.000 Euro bedelli sahte senet düzenlenerek, … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkili şirkete 24.07.2014 tarihinde münferiden temsil ve ilzama yetkili yönetim kurulu üyesi olarak atanan davalının kardeşi …’a ait olduğunu, icra takibine süresi içerisinde itiraz ettiklerini, hem de davalı … ile senedi tanzim eden davalının kardeşi … aleyhine sahtelik iddiası ile suç duyurusunda bulunduklarını, davalı ile dava dışı kardeşinin müvekkili şirketi borçlandırmaya, dolandırmaya çalıştıklarını beyanla, müvekkili şirket hakkında başlatılan … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin iptali ile davalının haksız kötü niyetli icra takibi yapması nedeni ile takibe konu senet bedelinin %20’si üzerinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili özetle; Müvekkili ile davacı şirket arasında 30.06.2015 tarihinde imzalanan proje danışmanlık sözleşmesine göre keşide edilen bono bulunduğunu, sözleşmenin 5. maddesinin A bendinin son fıkrasında, davacının kendi üzerine düşen mükellefiyetleri yerine getirmemesi halinde, sözleşme ile kendisine ödenecek olan 100.000 Euro’yu paranın teslim edildiği tarihten başlamak üzere her geçen yıl %5 nispetinde akdi faizi ile birlikte müvekkiline koşulsuz şartsız hiçbir ihbar ve ihtara hacet olmaksızın iade etmeyi, koşulsuz, şartsız taahhüt ettiğini, davacı tarafça takibe konu bonoya ilişkin olarak açılmış olan davada, herhangi bir somut delil gösterilmediğini, davacının dava şartı arabuluculuk başvuru şartını yerine getirmediğini belirterek, davanın dava şartı eksikliğinden usulden reddini istemiştir.

3.Deliller: Tarafların dayandıkları deliller, icra dosyası ve soruşturma evrakı getirtilmiştir.

4.İddia, savunma ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava, İİK’nin 72.maddesine dayalı takibe dayanak bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Bilindiği üzere kambiyo senetleri TTK’de düzenlenmiş olup, kambiyo senedine dayalı davalar mutlak ticari davalardandır.

19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesiyle, TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiş olup, aynı yasal düzenlemenin 23. maddesinde 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A maddesiyle, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği açıkca ifade edilmiştir.

Somut olayda da davacı yan, kambiyo senedine dayalı talepte bulunmuş olup, dava 01.01.2019 tarihinden sonra açılmıştır. Benzeri davaya yönelik Ankara BAM 22. Hukuk Dairesinin 26/11/2020 T., 2020/490-1484 sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere eldeki dava TTK 5/a maddesi gereğince dava şartı arabuluculuğa tabidir. Davadan önce bu yasal zorunluluk yerine getirilmeden dava açıldığından, TTK’nın 5/A, HMK’nın 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-6325 sayılı Kanun’un 18/A-2 ve TTK 5/a maddesi uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE
2-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 15.461,89 TL peşin karar ilam harcından, alınması gereken 59,30.- TL karar ilam harcının mahsubu ile bakiye 15.402,59 TL harcın kararın kesinleşmesi sonrasında, talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince artan gider avansının, kararın kesinleşmesini müteakip yatırana iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2021

Başkan …
E imzalıdır
Üye …
E imzalıdır
Üye …
E imzalıdır
Katip …
E imzalıdır