Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/347 E. 2022/13 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/347 Esas
KARAR NO : 2022/13

HAKİM : … …
KATİP : ….

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/08/2020
KARAR TARİHİ : 10/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07.02.2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: “Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında takip öncesi devam eden ticari ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketin makina yedek parçaları üretim ve satışı konusunda faaliyet göstermekte olup davalı tarafa da talebi doğrultusunda çeşitli tarihlerde makine yedek parçaları satışı yaptığını, ürünlerin satışı hususunda borçlu/davalının da bir itirazı bulunmadığını, bu ticari ilişkiler ve alım satım neticesinde davalı firmaya çeşitli tarihlerde ve çeşitli miktarlarda faturalar tanzim edildiğini ve davalı yana gönderildiğini, davalı tarafından borçlarına karşılık çeşitli ödemeler yapıldığını, davalının, söz konusu fatura bedelleri sonucunda oluşan cari hesap ekstresi borcunu yasal süresinde ödemediğini, cari hesap borcunun tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine Ankara …..İcra Müdürlüğü 2017/22541 E. sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını ödeme emrinin, dosya borçlusu davalı şirkete 21.12.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı yanın, İcra Müdürlüğü’ne verdiği 25.12.2017 tarihli itiraz dilekçesinde kısaca, ‘yetkiye, borca, asıl alacak tutarına, işlemiş ve işleyecek faize, her türlü ferilerine, faiz oranlarına’ itiraz ettiğini beyan ettiğini ve işbu itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, fatura bedellerine ve fatura içeriklerine davalının herhangi bir itirazı bulunmadığını, ileri sürerek, davalının Ankara …..İcra Müdürlüğü 2017/22541 E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, Davalı yana %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır
DELİLLER
-Ticari defter ve belgeler
-BA -BS form örnekleri
-Davalı defterleri Talimat mahkemesi aracılığı ile incelenerek Bilirkişi raporu alınmış, davalının defterlerinde fatura ve borç kaydı bulunmadığı belirlenmiştir.
-Davacı defterleri bilirkişi tarafından incelenerek tanzim edilen raporda özetle; Davacı yanın incelenen ticari defter ve kayıtlarında davalı yandan takip tarihi itibarıyla 9.236,30 TL alacaklı olduğu, bu alacağın; davacı yan tarafından tanzim edilen faturalardan, davalı kısmi ödemelerinin düşülmesi sonucu kalan bakiye olduğu belirtilmiş, davacı yan tarafından davalı yan adına tanzim edilen ancak davalı yan defterlerinde kayıtlı olmayan, 4 adet toplam 5.510,60 TL (KDV Dahil) bedelli faturanın davalı yana tebliğine ilişkin dosya üzerinden bir tespit yapılamadığı ve yine davacı yan ticari defterlerinde 31.12.2014 tarih 302 yevmiye numarası ile ‘Bakiye Düzenleme’ açıklamalı 7.322,00 TL borç kaydı yapıldığı görülürken, davalı yan kayıtlarında ise bu işleme ilişkin kayda rastlanılmadığı ve davacı yan tarafından anılan işleme ilişkin belgenin incelemeye ibraz edilmediği, dolayısıyla toplam 5.510,60 TL + 7.322,00 TL= 12.832,60 TL borç bakiyesinin davacı alacağına dahil edilmemesi gerektiğinin kabulü durumunda ise davacı yanın davalı yana takip tarihi itibarıyla; (9.236,30 TL )- 12.832,60 TL = 3.596,30 TL borçlu olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki ödenmediği ileri sürülen bakiye fatura alacağının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Her ne kadar davacı vekilince, davalı tarafça bakiye fatura alacağının ödenmediği ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmakta ise de;
Davacı eldeki dava ile, alacağın varlığına delil olarak kendisi tarafından düzenlenmiş faturalara dayanmış olup, hemen belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bir alacak için fatura düzenlenmiş olması, alacağın varlığını ispata yeterli bulunmayıp, Fatura, tek başına akdi ilişkinin kanıtı niteliğinde bulunmamaktadır. Zira fatura, yalnızca sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Fatura öncesinde taraflar arasında borç doğurucu hukuki ilişkinin bulunması, faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekmektedir. Faturayı alan akdi ilişkiyi inkâr ettiğinde, faturayı gönderenin önce akdi ilişkiyi kanıtlaması gerekmektedir. Öte yandan, sadece faturanın tebliğ edilmiş olması dahi akdi ilişkinin varlığını ispatlamaya yeterli bulunmayıp, karşı tarafın akdi ilişkiyi inkâr etmesi halinde tacir, öncelikle akdi ilişkiyi başkaca delillerle ispatlamalıdır. Akdi ilişkinin ispatlanamaması halinde faturanın anılan fonksiyonundan yararlanma imkânı da yoktur. Bu nedenle davadaki ispat yükümlülüğü davacı alacaklıda olup, davacının dava konusu malların davalıya satıp teslim ettiğini yazılı delille kanıtlama yükümlülüğü bulunmaktadır.
Mahkememizce incelenen davacı defter ve kayıtlarında yer alan, 4 adet toplam 5.510,60 TL (KDV Dahil) bedelli faturanın, faturalara konu malların davalıya teslimine dair belge örnekleri ile davacı yan ticari defterlerinde 31.12.2014 tarih 302 yevmiye numarası ile ‘Bakiye Düzenleme’ açıklamalı 7.322,00 TL borç kaydına esas ilişkin belge örneklerinin sunulması için davacı vekiline kesin süre verilerek, aksi halde dosyanın mevcut delil durumuna göre karara bağlanacağı hususunun ihtar edildiği ne var ki davacı vekilince süresi içinde ara karar gereğinin yerine getirilmediği buna göre bilirkişi raporunda ifade edildiği üzere, takip tarihi itibariyle davacın takip tarihi itibariyle davalı taraftan alacaklı bulunmayıp aksine borçlu bulunduğu kanaatine varılmakla, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 111,55 TL harçtan düşülerek arta kalan 102,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/01/2022

Katip ….

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.