Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/344 E. 2021/341 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/329 Esas – 2021/401
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/329 Esas
KARAR NO : 2021/401

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/07/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı teşekkülün kamu tüzel kişisi olduğunu, asıl işi olan elektrik üretimi dışındaki işlerini kamu ihale mevzuatı uyarınca dışarıdan temin ettiğini, bu kapsamda 4734 sayılı Kanun hükümlerine göre ihale yapılarak hizmet alımı sağlandığını, dava dışı işçinin davalı şirket ile Kılıçkaya HES sözleşmesi kapsamında çalıştığını, davalı şirketin dava dışı işçiye yapılan ödemeden sorumlu bulunduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2014/11-254 Esas sayılı ve 12.05.2004 tarihli kararının da bu yönde olduğunu, davacı Genel Müdürlük ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmenin ‘Ödeme Yeri ve Şartları’ başlıklı 12. maddesinde, “Personelin her türlü ücretinin yüklenici tarafından ödeneceği” hükmüne, 7. maddesinde ise, “Sözleşme bedeline işçilik alacaklarının dahil olduğu” hükmüne yer verildiğini, bu hususun Teknik ve İdari Şartnamede yüklenicinin yükümlülükleri arasında belirlendiğini, Kılıçkaya HES İşletme Müdürlüğünün ihtiyacı olan 2 yıl süreli lokal, yemekhane hizmetleri, yeşil alanların bakımı ve temizliği, genel temizlik işleri, ısı merkezi işleri, iş makinesi operatörlüğü, atölyelerin bakım ve temizliklerinin hizmet alımı ihalesine ilişkin olarak davacı Genel Müdürlük ile davalı şirket arasında 25.10.2018 tarihinde sözleşme imzalandığını, işletme Müdürlüğünce yüklenici firmanın hakkediş evrakları ve Yüksek Hakem Kurul Başkanlığının 30.10.2019 gün 2019/499 Esas, 2019/535 Karar sayılı kararına istinaden toplu iş sözleşmesinden doğan 15.01.2019-30.11.2019 tarihleri arası fiyat fark ödemelerini 11.12.2019 tarihinde yüklenici hesabına gönderildiğini ancak yüklenici firmanın sözleşme gereği hakkedişin hesaplarına geçmesini takip eden 3 iş günü içerisinde ödemesi zorunlu olan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farklarının personele ödemediğinin anlaşıldığını, bunun üzerine İşletme Müdürlüğü yüklenici firmaya hitaben sendika toplu iş sözleşmesi fark ödemelerinin (işçi TİS farkları, SGK primleri, gelir vergisi, sendika evrakları ve BES kesintileri) işçi personeli ve ilgili kurumlara ödeme yapılmadığını, bu durumun yürürlükte bulunan sözleşmelere aykırı olduğu belirtilerek ihtar yazılmasına rağmen durumda herhangi bir değişiklik meydana gelmediğini, sözleşme aykırı durumun devam ettiğini, bu nedenle, sözleşmenin 26. maddesine istinaden sözleşme feshedilerek yüklenici firmaya ait teminatların irat kaydedildiğini, İşletme Müdürlüğü tarafından, davalı şirket tarafından Aralık 2019 fesih tarihine kadar verilen hizmete binaen 13 günlük Ocak 2020 hakkedişlerin bloke edildiği, bloke tutulan hakkedişlerden personel maaş, icra, BES ve kesin teminat, yeniden değerleme farkı vb. tahsilatlar yapıldığını, bu işlemler neticesinde firmanın bahsedilen 2 hakkedişinden yapılan kesintiler sonrasında firmaya ait toplamda 48.668,74-TL bakiye kaldığını, İşletme Müdürlüğü tarafından gerek alacaklı personelin kanuni haklarını temin ederek mağduriyetini gidermek, gerekse yasal yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle konu ile ilgili davacı Genel Müdürülüğü hukuki mesuliyetten kaynaklı ilave tazminatlardan korumak adına İşletme Müdürlüğü sevk ve idaresinde bulunan personele yapılması gereken toplu iş sözleşmesi farkları olan 63.836,90-TL’nin personelin hesaplarına 20.03.2020 tarihinde aktarıldığını, yukarıda bloke tutulan 48.668,74-TL’den ödeme miktarı düşüldüğünde eksik kalan tutar bakiyesi olan 15.168,16-TL’nin davalı şirketten tahsil edilmesi için dava açılması zorunda kalındığı belirtilerek 15.168,16-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Yargılama sürecinde davacının gösterdiği deliller toplanılmış, bu kapsamda; taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi ve eki teknik şartname, ihtarnameler, davacının dava dışı işçilere yaptığı ödemleri gösterir belgeler, Yüksek Hakem Kurulunca 30/10/2019 tarihli 2019/419 esas 2019/535 sayılı kararı dosyaya celp edilmiş, mahkememizce atanan bilirkişiden 22/02/2021 tarihli rapor alınmıştır.
Davanın konusu; davacı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme kapsamında istihdam edilen işçilerin toplu iş sözleşmesi hükümlerinden kaynaklanan ve Yüksek Hakem Kurulu kararı ile ödenmesine karar verilen alacakların, davacı tarafından davalı şirkete ödendiği halde bu alacakların istihdam edilen işçilere ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin feshinden sonra, davalı şirketin hak edişlerinden yapılan kesinti sonrası kalan tutarın davalı şirketten tahsiline ilişkindir.
Davacı tarafından Yüksek Hakem Kurulu kararına istinaden belirlenen fiyat farkı 11/12/2019 tarihinde davacı şirketin hesabına 133.310,72 TL olarak ödenmiş, ödenen tutarın 3 gün içerisinde hak sahibi işçilere ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından sözleşme feshedilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 12.1. Maddesinde işçi ücretlerinin 3 iş günü içerisinde ödenme zorunluluğu yer aldığından ve davalı taraf iş bu sözleşme hükümlerine aykırı davrandığından davacının sözleşmeyi fesh etmesi mahkememizce haklı bulunmuş, yine sözleşmenin 26. Maddesine göre fesih halinde kesin teminat ve varsa ek kesin talimatların gelir kaydedileceği ve hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceği hükmünün uygulanması gerektiği, sözleşmenin eki teknik şartnamenin 12. Maddesinin 10. Fıkrası, 13.1.2. Maddesi ve 25. maddesi gereği işçilerin muhatabının davalı yüklenici olacağı, davacının personelin muhatabı ve hiçbir şekilde sorumlu olmayacağı TİS farkından asıl sorumlunun davalı olduğu değerlendirilmiş davalı tarafın hak edişlerinden yapılan kesinti toplamı 48.668,74 TL nin davalı hesabına gönderilen “TİS” farkı toplamı 68.836,90 TL den mahsubu sonrası halen tahsil edilmeyen 15.168,16 TL davacı alacağı bulunduğu toplanan deliller ve hükme esas alınan denetime elverişli bilirkişi kapsamında mahkememizce kabul edilerek aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın KABULÜNE,
15.168,16 TL nin 11/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.036,14 TL nispi karar ve ilam harcından dava dosyasında peşin alınan harcın mahsubu ile kalan 777,10 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yapılan 321,24 TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 76,50 TL dosya masrafı, tebligat ve posta gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.076,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6235 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 13. Maddesi gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2021