Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/335 E. 2021/719 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/335 Esas – 2021/719
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/335 Esas
KARAR NO : 2021/719

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI : ..
….
VEKİLİ : Av….
DAVALI :….
….
VEKİLİ :….
DAVA : İtirazın İptali(Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili, 29.07.2020 tarihinde harçlandırılan dava dilekçesinde özetle; davalı…A.Ş.’nin …bünyesinde yer alan, iskan ruhsatı alınma aşamasında olan müvekkil kooperatifin B Blok 15 ve 23 nolu dairelerin kat maliki olduğunu, davalı tarafın kooperatife 108.900,- TL aidat borcu bulunduğunu, 25.10.2019 tarihinde ihtar edildiğini ve 30.09.2019 tarihine kadar ödenmemiş borç miktarının 10 gün içerisinde ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, … Bankasından ihtara cevaben gelen 05.11.2019 tarihli yazıda ödeme yapılamayacağının bildirildiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine 03.01.2020 tarihinde ilamsız takip başlatılarak ödeme emri gönderildiğini, davalı vekili tarafından 09.01.2020 tarihinde ödeme emrine itiraz edildiğini, takibin Ankara …. İcra Dairesi tarafından durdurulduğunu ve huzurdaki itirazın iptali davasını açmak zorunluluğu hasıl olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sonuçlandığını, İleri sürmüş, itirazın iptaline, takip dosyasında belirtilen borcun faiziyle birlikte ödenmesine ve takibin devamına, 420’den az olmamak üzere İcra İnkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davacı vekilinin iddiasına karşılık, davalı T. C. … Bankası vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın 25.09.2018 tarihinde … Mahallesinde bulunan 91386 ada 1 parselde kayıtlı B Blok 3. Kat 15 numaralı ve 5. Kat 23 numaralı bağımsız bölümleri … İnşaat Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketinden devraldığını, davacı vekilince müvekkil bankaya çekilen ihtarname ile 30.09.2019 tarihine kadar süre verilerek aidat borçlarının ödenmediğinin bildirildiğini ve ödenmediği takdirde bankanın ortaklıktan çıkarılacağının ihtar edildiğini, ihtarnameye karşılık bankanın hem davacı asıla hem de davacı vekiline, 05.11.2019 tarihinde ihtarname göndererek kooperatifin üyesi olmadığını ve aidat borcu bulunmadığını, bakım masrafı gibi harcamalar yapılmışsa ödemeye hazır olduklarını bildirdiğini, ancak davacı yanın banka cevaplarını dikkate almadan Ankara 2. İcra Müdürlüğünün 2020/61 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe başladığını, takibin kötü niyetli olması nedeniyle itiraz edildiğini, itiraz Üzerine davacının dava açma şartı olan zorunlu arabuluculuğa müracaat ettiğini ve anlaşma sağlanamadığından huzurdaki dava açıldığını, Mahkeme görevsiz olduğundan, borçların hangi yıla ait olduğu bilinmediğinden ve zamanaşımına uğradığından, dava şartlarının yokluğu nedeniyle USUL YÖNÜNDEN davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönünden, müvekkil bankanın kooperatife ortak olmak için yazılı veya sözlü üyelik başvurusu bulunmadığından üyelik aidatlarından bahsetmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkil banka tapu senetlerinden de anlaşılacağı üzere bağımsız bölümlerin devri sırasında tapu kayıtlarında herhangi bir ortaklık devrini şart kılan şerh veya beyan olmadığından gayrimenkullerin tapuda kayıtlı eski malikten devralındığını, buna göre müvekkil bankanın davacı kooperatif üyesi olmadığını ve aidat borcu bulunmadığını, yerleşik Yargısal içtihatlarının da bu yönde olduğunu, başlatılan icra takibinin kötü niyetli olduğunu ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesi gerektiğini, talep edilen ödemeler içerisinde gayrimenkulün temizlik giderleri, bakım masrafları ve iktisadi ömrünü artıracak değer artırıcı harcamalar ile ilgili harcamalara ait fatura ve karar defteri örneklerinin iletilmesi halinde ödeme yapılacağının bildirildiğini, bu bildirime rağmen 03.01.2020 tarihli ve Ankara … İcra Dairesinin 2020/61 Esasa kayıtlı dosyası ile ilamsız takip başlatılmasının hem dürüstlük, hem de iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, ileri sürmüş, itirazın iptali davasının reddine, 420’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; kooperatif alacağından kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ” Madde 36 – Sınırsız veya sınırlı sorumlu bir ortak ölür veya diğer bir sebeple kooperatiften ayrılışının kesinleştiği tarihten başlıyarak bir yıl veya anasözleşme ile tespit olunan daha uzun bir süre içinde kooperatif iflas ettiği takdirde, ayrılmasından önce doğmuş olan borçlar için ortak sorumluluktan kurtulamaz.
Aynı şartlar altında veya aynı süre içinde ek ödeme yükümü de mevcut olmakta devam eder.” hükümlerini haizdir.
Dava konusu kooperatif aidat alacağına ilişkindir.
Davalı şirket, dava konusu taşınmazı icra ihalesi neticesinde edinmiştir. İcra Şartnamesi, ilanı ve ihale tutanağı incelenmiş, taşınmazın kooperatif hisseli olduğu, ya da kooperatife ait olduğu yönünde herhangi bir açıklayıcı bilgi bulunmamaktadır. Ayrıca tapu kaydı incelenmiş, tapu kaydında da bu taşınmazın kooperatife ait olduğu yönünde herhangi bir açıklama bulunmamaktadır.
Davalı şirket icra marifetiyle satın aldığı taşınmazları ancak şartname ve ilanda belirtilen ve tapuda açıklayıcı şerh bulunan durumlarda yükümlülük altına girer. Aksi halde önceki iki tarafı bağlayan ilişkiler nedeniyle herhangi bir sorumluluğu yoktur.
Tapu kayıtlarından, taşınmazların bağımsız bölüm niteliğinde olduğu, davalı şirketin bu vasıflar ile icra marifetiyle taşınmazı edindiği anlaşılmıştır. Bu durumda taşınmazın edinilmesinden itibaren doğacak olan, taşınmazın bakımı ve korunması için yapılacak masraflardan sorumlu tutulabilir.
Davalı şirket tarafından bu yönde davacıya başvurulmasına rağmen, davacı tarafından kendisine bu yönde bir bilgi verilmeyip, eski ortağın borçlarının da tahsil edilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının kötüniyetli olduğu açıktır. Kötüniyet hukuk düzenince korunmaz. Bu nedenle davanın reddi gerekmiştir. Bu konuda bilirkişi incelemesi de yaptırılmıştır. Bilirkişi raporuna göre;
21/06/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, davanın itirazın iptali davası olduğu, davalının davacı kooperatifin ortağı olmadığı ve aidat borcunun bulunmadığı, bu nedenle itirazın iptali için gereken şartların oluşmadığı, … Mahallesinde bulunan kooperatif inşaatına ait B Blok 3. kat 15 ve 5. kat 23 numaralı konutlar, Kooperatif ortağı … İnşaat Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketine aitken, borçları nedeniyle ve icra kanalıyla tapudan mülkiyetlerinin davalı Bankaya geçtiği, ilerde kooperatifle müteahhit arasındaki ihtilafların çözülmesi ve hesapların çıkarılması halinde, davalı … Bankasının payına düşen giderleri ödemesi gerektiği, kaldı ki, davalının bu ödemelere bir itirazının bulunmadığı ve kabullendiği, ” şeklinde kanaat bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2–Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 1.843,57-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 14.535,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2021

Katip …

Hakim….

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR