Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/330 E. 2021/266 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/330 Esas
KARAR NO : 2021/266

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/07/2020
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 27.07.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, davalı tarafın süresinde borcunu ödememesi nedeniyle hakkında … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinde ilamsız icra takibi başlattıklarını, anılan icra dosyasında 1.119,39+0,08=1.119,47 Euro (faiziyle fiili ödeme günündeki TL karşılığı ile) takip tarihinden itibaren yıllık % 2,50 faiziyle, masraf ve vekalet ücretiyle tahsilinin istendiğini, borçlu şirketin ödeme emrine süresinde haksız olarak itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini belirterek davanın kabulünü, davalı borçlunun … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin 1.119,47 Euro 6.6838 TL=7.482,31 TL (07.01.2020 takip tarihindeki kur dikkate alınarak) devamına, karşı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, ticari alım/satım ilişkisine dayalı başlatılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının celbi sağlanmıştır. Takip dosyasının incelenmesinde ; Alacaklı … Kimyasal Maddeler San. ve Tic. A.Ş. tarafından borçlu … Konut Müt. Danış. İnş. Yapı Malz. San. Tic. A.Ş. aleyhine ticari ilişkiden kaynaklanan 1.119,39 Euro asıl alacak ve 0,08 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.119,47 Euro tutarındaki alacağın tahsili amacıyla 07.01.2020 tarihinde … Müdürlüğü’nün … Sayılı Dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, İcra dosyası kapsamında borçlu tarafından 20.02.2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu görülmüştür.
Taraflara Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222. Maddesi uyarınca ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verilmiş, davacı vekilinin müvekkili şirketin ticari defterlerinin bulunduğu adresi ve irtibat kurulacak kişiyi bildirdiği, davalı tarafa yönelik HMK 222. Maddesi şerhli tebligat işlemlerinin tamamlandığı, davalı tarafın defter ibrazına yönelik herhangi bir beyanda bulunmadığı görülmüştür.
Dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların ticari defter ve kayıtlarında akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, ticari defterlerinde uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu ve mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor tanzim etmesi istenilmiş olup, 03/02/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; TTK md. 87 uyarınca Cari Hesap: “iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme olarak tanımlanmıştır ” şeklinde olduğunu, aynı maddede cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağının belirtildiğini, dava konusu olayda, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından, aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilmesi ve TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümlerinin uygulanmaması gerektiğini, davacı … Kimyasal Maddeler San. ve Tic. A.Ş.’ye ait 2018-2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerin E-Defter uygulamasına tabi tutulduğu ve E-Defter kayıtlarının sisteme yasal süresinde yüklenerek Gelir İdaresi Başkanlığı onaylarının ve beratlarının alındığı anlaşılmakla, 2018-2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK.’nın 64. ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartlan tam olarak taşıdığı, eşdeyişle sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu, davacı defterlerine göre taraflar arasında çeşitli malzemelerin alım-satımına ilişkin olarak 2018 yılında ticari bir ilişkinin bulunduğu, davacı tarafından davalı adına 2018 yılında çeşitli tarihlerde 5 satış faturası tanzim edildiği, 2018 yılında farklı tarihlerde tahsilatlar yapıldığı, davalı adına tanzim edilen ve cari hesap ekstresine dayanak olarak gösterilen fatura bedelinden bakiye alacağın ödenmediği iddiasıyla icra takibine konu edilen cari hesap ekstresi dayanağı faturanın TL üzerinden düzenlendiği, bedelinin 57.110,03 TL olduğu, bu faturaya mahsuben 53.397,95 TL tutarında çek alındığı, bu işlemler neticesinde davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre 07.01.2020 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 3.805,26 TL alacaklı bulunduğu belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile olan ticari ilişkiye yönelik alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği davacı defterleri ile fatura içeriğinden görüldüğü, davalının ihtaratlı davetiyeye rağmen defter ibrazında bulunmadığı, 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile değişen HMK 222. Maddesine göre taraflardan birinin defter ibraz etmemesi halinde karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş defterlerin lehine delil kabul edileceği anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve sözleşmedeki edimin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Cari hesap ekstresinin dayanağı olarak yer alan fatura Türk Lirası üzerinden tanzim edildiğinden, davacının Euro cinsinden hesaplama yapılmasına yönelik talebinin ve davacı tarafından takipten önce usulüne uygun bir ihtar bulunmadığından takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin reddine, yargılama öncesi davalı tarafın arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi 11. ve 13. bentleri gereğince arabuluculuk ücreti olarak Adalet Bakanlığı tarafından ödenen tutarın davalıdan alınmasına, ve davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına, davanın kısmen kabulüne, davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 3.805,26 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 3.805,26 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Hükmolunan 3.805,26-TL’nin %20’si olan 761,05-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 259,94-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 89,60-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 170,34-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 3.805,26-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 89,60-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 144,00TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 850,00-TL Bilirkişi ücreti, 78,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 928,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin arabuluculuk görüşmelerine katılmayan …’nden alınarak alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza