Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/326 E. 2021/344 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/326 Esas
KARAR NO : 2021/344

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde ; davalı aleyhinde … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının kooperatiften ayrılma başvurusu yapması ve itiraz dilekçesinde saklı tuttuğu sebeplerle takip konusu borca ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, kooperatifin ortaklarına tapu dağıtımın yaparak ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edildiğini, bu işlemler sonucu kooperatifin tasfiye sürecine girdiğini, davalının mülkiyeti elde ettiğini, kooperatifin önceden oluşan borçları gibi tamamlayan faaliyetleri olabileceğini, davalının istifa etmiş olmasının mevcut sorumluluğunu etkilemediğini belirterek davalının itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde; yıllardır tasfiyenin kötü niyetli olarak gerçekleştirilmediğini, müvekkilinin 21 Ağustos 2019 tarihinde Ankara … Noterliği’nin … nolu evrak ile kooperatif üyeliğinden ayrılma isteğini noter aracılığıyla bildirdiğini, davalı kooperatifin 15 yıldır tasfiye süresini doldurduğunu, ikinci 15 yılın içinde olduğunu, davacının yönetim planını tapuya tescil ettirmeden aidat topladığını, dava dilekçesinde aidat toplamak için gerekçe olarak belirtilen hususların site sakinlerine fayda sağlamayan genel kurulca kararlaştırılmamış işler olduğunu, hukuken yok hükmünde olan borcun müvekkilince kabul edilmediğini, çok kereler genel kurullarda kooperatife ait site bitişiğindeki 2 arsanın satılıp fesih yoluna gidileceğinin kararlaştırıldığını, ancak yıllardır en ufak bir adım atılmadığını, kendilerine ulaşan bir arkadaşın arsalara talip olduğunu, kooperatif yönetimine müşteri olarak talepte bulunduğunu, e-posta adresinden verilen cevapta ‘şimdilik arsaları satmayı düşünmüyoruz’ şeklinde cevap verildiğini, bu kişinin tanık olarak dinlenmesini istediklerini belirterek davanın reddi ile kooperatifin feshini, icra takibinin durdurulmasını dilemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali davasıdır. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ” 3. EK ÖDEME YÜKLEMİ:
Madde 31 – Anasözleşme, ortakları ek ödemelerle yükümlendirebilir. Ancak, ek ödemelerin yalnız bilanço açıklarını kapatmada kullanılması şarttır. Ek ödeme yükleme sınırsız olabileceği gibi belirli miktarlarla veya iş hacmi ile veya paylarla orantılı olarak sınırlandırılabilir.” hükümlerini haizdir.
Davacının borcunun bulunup bulunmadığına dair bilirkişi marifetiyle rapor alınmıştır. Bilirkişi tarafından yapılan incelemede;
Hesap bilirkişisinden 15/02/2021 tarihinden alınan rapordan özetle, Davacı kooperatifin davalıdan … Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası çerçevesinde 16.03.2020 takip tarihi itibarıyla ; 1.750,00-TL. aidat alacağı (2020 Şubat dahil) + 96,50.TL. işlemiş faiz (aylık %1,5) 1.846,50-TL toplam alacağının bulunduğu, davalının ve fer’i müdahilin savunma ve karşı iddiaları ile davalı tarafın, kooperatifin feshi ve haksız olarak toplanan aidata dayanılarak başlatılan takibin iptali isteminin Sayın Mahkemenin takdirinde bulunduğu, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Davacının aidat alacağına ilişkin itirazları 1163 sayılı kanunun 31 maddesi gereğince, kooperatifin ortakları ek ödemelerle yükümlendirebilir hükmü gereğince reddedilmiştir.
Takipte işlemiş faiz istenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu “Madde 120- Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir.
Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz.” hükümlerini haizdir. Yargıtay kararları uyarınca kooperatif genel kurul kararları sözleşme kabilinden bulunduğundan 3095 sayılı kanun gereğince yasal faizini %100 fazlasını aşamaz. Yasal faiz oranı yıllık %9 olup, yüzde yüz fazlası yıllık %18 olup, aylık olarak %1,5’e tekabül etmektedir. Bu nedenle takipte fazla istenen faizin sınırlandırılması gerekmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınmıştır.
İcra inkar tazminatı yargılamayı gerektirdiğinden reddedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 1.750,00-Tl asıl alacak, 96,50-TL işlemiş faiz üzerinden asıl alacağa işleyecek aylık %1,5 faiz oranı üzerinden devamına,
İcra inkar tazminat talebinin reddine,
Feri Müdahillik talebinin reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 126,13-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 54,40-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 71,73-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 1.846,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 288,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 54,40-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 108,80TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 767,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 767,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 663,79-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 08/04/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR