Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/321 E. 2021/822 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/321 Esas
KARAR NO : 2021/822

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/12/2019
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının dava dışı …Elektrik San.ve Tic.A.Ş.’nin taşeronluğunu yaptığını, taşeronluğunu yaptığı işte çalıştırılmak üzere müvekkiline ait kamyonu sürücüsü ile kiraladığını, hizmet bedeline karşılık müvekkili tarafından 30.09.2019 tarihli 10.620 TL bedelli ve 30.10.2019 tarihli 8.850 TL bedelli iki adat fatura düzenlendiğini, davalının toplam 19.470 TL borcunu ödememesi üzerine aleyhine Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/14881 sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın kötüniyetli olup reddinin gerektiğini, davacının kötüniyetli olarak huzurdaki davayı açmasının yanında, adaleti yanıltarak, hak etmediği kazancı sağlamaya çalışma amacında olduğunu, bu sebeple, davacının davasının reddi ile icra takibinin iptaline, davacı aleyhine itiraz edilen tutar üzerinden % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmişir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında sürücülü araç kiralama sözleşmesi olduğu iddiasıyla, davacı tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı alacak için başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

Dosya, Ankara …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1458 Esas ve 2020/241 Karar sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmiştir.
Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/14881 Esas sayılı dosyasının celbi sağlanmış olup, Mahkememiz dosyası arasına fiziken alınmıştır. Takip dosyasının incelenmesinde; Alacaklı … tarafından borçlu …Elektrik Petrol Ürünleri Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine iki adet fatura bedeli olan 19.470,00 TL tutarındaki asıl alacağın tahsili amacıyla 08.11.2019 Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/14881 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından 15.11.2019 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği ve takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Keçiören Vergi Dairesine ve Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacının tacir olup olmadığına ilişkin bilgi ve belgelerin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş, gelen cevabi yazılar Mahkememize dosyası arasına alınmıştır. Dava konusunun sürücülü araç kiralama sözleşme olduğu ve Mahkememizin görevli olduğu anlaşıldığından dosyanın esasına girilmiştir.
Tarafların bağlı bulunduğu Vergi Dairelerine müzekkere yazılarak davaya ve takibe konu faturaların BA ve BS formlarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup cevabı yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflara/vekillerine HMK. 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren defter ve kayıtları mahkememize sunmaları yönünde 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekilinin davacı şirketin ticari defterlerini ibraz ettiği görülmüştür.
Dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile davacının ticari defter ve kayıtlarında akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, ticari defterlerinde uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu, Vergi Dairelerinden gelen müzekkere cevapları da değerlendirilerek ve mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup, 04/06/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; İddia, savunma ile dosyaya sulan delillerin ve davacıya ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dava kapsamında davalı şirketin ticari defterlerinin incelenebilmesi amacıyla davalı şirket vekili ve davalı şirket yetkilisi ile irtibat kurulmasına rağmen, davalı şirket yetkilisi tarafından davalı şirketin gayri faal olduğu ve incelenmesi talep edilen 2019 yılına ait ticari defterlerin kendilerinde bulunmadığı beyan edilmiş olup, bu çerçevede, uyuşmazlıkla ilgili olarak davalı şirkete ait ticari defteleri inceleme imkanı elde edilemediği, davacı …’a ait 2019 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğu anlaşılmakla, ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ’nun 64. ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak taşıdığı, eşdeyişle sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu, davacı …’a ait ticari defter kayıtlarına göre, davacının icra takibine konu ettiği 30.09.2019 tarihli 000089 nolu (KDV dahil) 10.620,00 TL tutarlı fatura ile 30.10.2019 tarihli 000091 nolu (KDV dahil) 8.850,00 TL tutarlı faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu çerçevede, 08.11.2019 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan iki adet fatura karşılığı 19.470,00 TL alacaklı bulunduğu, davacının söz konusu alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede avans faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile aralarındaki hizmet alımına ilişkin faturaya dayalı alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği davacı defterleri, fatura içeriğinden ve vergi dairesinden gelen BA/BS formlarıyla görüldüğü, davalının ihtaratlı davetiyeye rağmen defter ibrazında bulunmadığı, 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile değişen HMK 222. Maddesine göre taraflardan birinin defter ibraz etmemesi halinde karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş defterlerin lehine delil kabul edileceği anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu alacağın davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalının takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/14881 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin 19.470-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Hükmolunan 19.470-TL’nin %20’si olan 3.894-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.330,00-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 235,15-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.094,85-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 20,40-TL Başvuru Harcı, 235,15-TL Peşin/nisbi Harcı, 800,00-TL Bilirkişi ücreti, 109,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.164,55TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza